“Bireysel hata serisine döndü”

Maça anlamsız top kayıplarıyla başladık. O kadar topu tutamadık ki Antep’in zeminine alışık değiliz diye düşünürken maçın kendi sahamızda olduğunu fark ettim. Ki yediğimiz ilk gol de bu bahsettiğim top kayıplarından birisiyle oldu. Antep’in savunma arkasına attığı topu Gökhan Sazdağı kaybetti ve golü yedik. Evet nihayet bir seri yakaladık ve bu seri galibiyet serisi olacak diye beklerken bireysel hata serisine dönüştü. Bunun çaresi var mıdır bilmem belki de hocanın şanssızlığı. Maç sonu açıklamada Sergen hoca “gelişen oyunumuz bireysel hatalardan ve skordan görünmüyor” gibi bir şey söyledi. Kesinlikle haklı. Gelişen ve en önemlisi değişen bir oyun var ama hatalardan göremiyoruz. Hele Orkun derbide o hatayı yapmasa bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık. Çok dengeli bir oyundu her ne kadar hakem kararları bizim aleyhimizde olsa da maçın hakkı beraberlikti. Çok benzer oynadık. İlk yarı onlar bireysel hatadan gol attı, akabinde biz onların kalecisinin bireysel hatasıyla golü bulduk. İki takım da sürekli attığı paslar kısa düşerek hata yaptı. Herhalde yarın onların kalecisi Zafer her yere manşet olur. Gerçekten maçın manşeti şu olmalı “Zafer Beşiktaş’ın zaferine engel oldu.” Zafer Görgen önce hata yaptı ardından 11 başarılı kurtarış ile kariyer rekorunu kırdı. Türk futbolu adına kendisini tebrik ediyorum. Bir de hazır transfer dönemi yaklaşmışken şunu söyleyim; tüm oyun planı ve transferleri Rafa üzerine kurmuşken, Rafa bizi Kasım’da ortada bırakınca ben yeni 10 numaramızı buldum Kozlowski. Kozlowski gerçekten bugün iyi maç çıkardı. Bugün skoru alamasak da çok pozisyona giren isabetli şutlarımız her maça göre fazla olan bir Beşiktaş izledik. Bilal çok kaçırdı. Bence sebebi yeteneksizlik veya şanssızlık değildi. Aklıyla oynamadı da sanki düşünmeden topa vuruyor gibiydi. Geçen hafta Abraham sonradan oyuna girince “oyuna hareket ve kalite geldi, gol atamasa bile maçta olmalı” demiştim Abraham’ı beğendiğim zannedilmiş ve eleştirilmiştim. Tam okursanız ben onu beğenmiyorum, ama mevcut kadro içinde oyuna katkısı hissedilen bir oyuncu demek istemiştim. Yoksa transfer edilirken gelmesini istememiştim. “Bize lazım kalsın” demek başka “mevcut kadroda 11’de başlamalı” demek başka şey. Bugün de nihayet uzun boyu sayesinde duran toptan bir kafa golü attı. Bir de kale boşken ayağıyla çok kritik bir kurtarış yaptı. Ndidi koca bir hayal kırıklığı premier lig’ten gelmiş oyuncu kötü çıkmaz demiştim yüzümü kara çıkarmaya başladı. Umarım düzelir. Orkun’a gelirsek milli takım ve Benfica’da böyle miydi ben hatırlamıyorum ama hakeme anlamsız itirazlar edip sarı kart alıp veya bireysel hata yapıp kırmızı kart alıp takımı yalnız bırakıyor biraz dikkat etmeli, maçta yanlış görmediysem kendisi oyuncuyu formasından çekti itiraz edecek bir şey yoktu. Kaptan itiraz etmeli, ama gerektiği yerde etmeli yoksa yok yere takımı yalnız bırakmış oluyor. Sergen hocamıza çok güveniyorum ama Taylan Bulut’u da denemesini istiyorum bir iki maç oynadı onda da çok iyi orta açmıştı. Bir de savunmada Paulista değil Djalo olmalı. Son olarak devre arasına kalan iki maçta da yenilsek hocayı yemeyi bırakın, Sergen hoca kendi istifa bile etse kararından döndürmeliyiz. Neden mi? Çok yazımda dedim ama kısaca bir daha söylüyorum. Son zamanlarda Beşiktaş, yönetimlerin yaptığı transferler sebebiyle bu halde. Buna sebep de yabancı hocaların yönetime transferde boyun eğmeleri. Sergen hoca gibi kendi doğruları olan ve yönetimle iletişimi olan bir hocaya transfer hakkı vermeden gönderirseniz Beşiktaş kulübüne değil ama, Beşiktaş taraftarının en özel taraftar grubu olduğuna dair inancım derinden sarsılır. Hoca transfer döneminin en sonunda geldi. Ona bu transfer hakkını vermeyeceksiniz ona güvenmeyeceksiniz de kime güveneceksiniz çok merak ediyorum.Berna Özsoy / duhuliye.comHABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..