Beşiktaşlım
Forum Üyesi
- Katılım
- 20 Kas 2023
- Mesajlar
- 11,290
- Puanları
- 0
Beşiktaş camiası, Ekim ayı içerisinde iki önemli konuda bir araya gelecek. Önce Divan Başkanını seçecek, ardından takip eden hafta dönemsel İdari ve Mali Genel Kurul’da Serdar Adalı yönetiminin bir yıllık çalışmalarını değerlendirecek.Divan Başkanlığı seçimleri bu defa daha da önem arz ediyor. Kulübün borcu 17,6 milyar lira olarak açıklandı. Tüyler ürpertici bir rakam. Serdar Bilgili yönetimi, makul bir borç rakamı ile görevi Yıldırım Demirören’e devretti. Mali istikrarsızlık ise bu dönemde başladı. Bizler, sayımız az olsa da gidişatın sonunun uçurum olduğunu görüp camiayı uyandırmak adına 2008’de 5, 2009’da 112 arkadaşımla birlikte ibrasızlık oyu verdik. Camia 2012’de tehlikeyi nihayet görüp Demirören yönetimini ibra etmese de iş işten geçmiş, borç yükü ödenemeyecek hale gelmişti.Bu noktaya gelişe “dur” diyecek mekanizma, genel kuruldan önce Denetleme ve Divan Kurulu’ydu. Ancak onlar, yönetimle kötü olmamak, ucuz deplasman seyahatlerine katılma, maçları özel bölümde izleme avantajını kaybetmemek adına sadece “denetler gibi” yaptılar.Günümüzde genç, kariyerli ve vizyon sahibi isimlerden oluşan Denetleme Kurulu sessiz sedasız görevini yapmaya gayret ediyor ve aynen devam edeceklerine inanıyorum. Ancak Divan Kurulu için aynı düşünceyi taşımadığım için bu defa daha bilgili, dirayetli ve etkin bir ekibe bu görevi vermenin mutlaka gerekli olduğu düşüncesiyle gerekli uyarıyı yapıyorum.Altı olan aday sayısı beşe düştü. Kalan adaylardan ikisi, “bagajları hasarlı” isimler; hem de ağır hasarlı. Bu isimler, Demirören ve Fikret Orman yönetimlerinin ibra edilmemesi sonucu açılmış davalara muhatap olan kişiler. Destekçileri ise; Engin Baltacı’nın arkasında Ahmet Nur Çebi, Ahmet Ürkmezgil’in arkasında ise Levent Çifter ve çevresi bulunuyor.Ziya Paşa’nın meşhur “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” sözü tam da bu destekçilere uygun düşüyor. Her iki isim de camianın sempatisini kaybetmiş durumda. Anlaşılan beklentileri büyük ki bir türlü kulüpten ellerini çekemiyorlar.Her seçim döneminde sıkça kullanılan “Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır” sözünü bu iki aday söyleyememenin sıkıntısını yaşayacaklardır. Bu “hasarlı bagajlarıyla” yola çıkmaları, esprili bir benzetmeyle söylemek gerekirse, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında yasaktır. Evvela tamir görecek, defolarını giderecek, yani “aklanacaklar”; sonra eğer hâlâ koltuk sevdaları devam ediyorsa görevlere talip olacaklardır. Beşiktaşlılık aidiyeti ve etik değerleri bunu gerektirir.Bir özlü sözde denildiği gibi: “Denenmişi tekrar denemek, başarısızlığa mahkûm olmaktır.” Tecrübelerle sabittir ki bilinçli hareket eden insanlar, her alanda bu düşünce çerçevesinde davranırlar.Bu bilgilendirme ve uyarıyı yapmayı, 50 yıllık bir Beşiktaşlı olarak; kulübün içinde yaşamış, her fırsatta toplumu bilgilendirmiş, siyah-beyaz aşkıyla dolu, önce bir kulüp mensubu sonra da bir medya emekçisi olarak kendime görev edindim.Sonraki İdari ve Mali Olağan Genel Kurulun da çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Taraftar ve kongre üyeleri olarak hepimizin, Beşiktaş’ın bugünü kadar yarınlarını da —yani bekasını— düşünmek zorunluluğu taşıdığımız bilincini kabul etmemiz önemlidir.Eski ve yeni tüm yönetimlerin vaatleri yerine getirilmiş olsaydı, kulübümüzün durumu bu kadar zor ve telafisi güç bir hale gelir miydi? Fikret Orman stat vaat etti, binbir güçlükle yerine getirdi. Sonrasındaki yönetimler tam bir fiyasko. Günümüz Adalı yönetimi ise bana göre bocalayıp duruyor.Dikilitaş Projesi ne durumda? Fulya’da dedikodunun bini bir para. Kiralama konusunda Tevfik Yamantürk’ün “Kiracının durumunun incelenmesi, hatta devlet makamlarından bilgi edinilmesi” yönündeki tavsiyesi yerine getirildi mi?Yeniden elde kalan yüzde 19’luk Futbol A.Ş. hisselerinin satışı için SPK mevzuatı, 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun özellikle 20. maddesi ve TTK’nın ilgili hükümlerine uyum var mıdır?Blok satış düşünülüyorsa ve mevzuat engel çıkarmazsa alıcısı belli midir? Bu konuda aracılık eden yönetim kurulu üyesi var mıdır? Varsa karşılıklı ticari ilişkilerinin boyutu nedir? Çoğunluk hisselerinin dernekte oluşu dolayısıyla karar yeter sayısının sağlanması bir çözüm müdür?Bu benzer sorular, sportif açıdan —yani transfer hareketleri açısından da— düşünülebilir.Bu trafiğin kontrolü yalnızca Denetleme Kurulu’na bırakılmamalıdır. Bu konular hukuki, mali hatta gerektiğinde polisiye yöntemlerle dahi incelenmelidir.Bu önemli hususları pas geçtikleri için ibrasızlıkla cezalandırılmış isimlere tekrar görev vermek, kulübü intihara sürüklemek anlamına gelir. Onun içindir ki Divan Kurulu başkan ve üyelerinin mesleki, kulüp içi ve sosyal geçmişleri, hâlihazırda icra ettikleri görevler dikkatlice incelenerek seçim yapılmalıdır.Tekrar tekrar yazıyorum: Bu seçim çok önemlidir. Son pişmanlık fayda etmez. “Elim kırılsaydı da oy vermeseydim” pişmanlığı, kayıpları telafi etmez.Bugüne kadar yaşadığımız durumlara yeniden düşmemek için “Önce Beşiktaş” diyerek, kimsenin etkisinde kalmaksızın oylarımızı kullanmak, bir vatan borcu kadar anlamlı bir Beşiktaşlılık zorunluluğudur.Atıf Keçeci / duhuliye.comHABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..