Gazeteci ve spor yorumcusu Kenan Başaran, Beşiktaş gündemini Duhuliye.com için özel olarak değerlendirdi.
Beşiktaş, evinde o sahaya çıktığında henüz galibiyeti olmayan Ümraniyespor'a 5 attığında medya mensupları Şenol Güneş'e yağ çekme yarışına girdi. Bunların arasında 4 yıl önce Güneş'in kuyruğuna teneke bağlayanlar da vardı. Ve derbi yenilgisini de Valerien Ismael'e bağladılar. "Ümraniye destanı" Güneş yazdı, derbiyi Ismael kaybetti! Ayıp yahu, ayıp. Beşiktaş'ta önce bu vasat medya bakışını sorgulamak lazım.
Beşiktaş, Ümraniye maçında farklı kazanmasına rağmen savunma kurgusunda büyük sorunları vardı. Denge sorunu vardı, orta alanla hücum hattı arasında Güneş'in istediği akışkanlık yoktu... Zaten Güneş hiç adeti olmadığı halde ikinci 45'e iki bekini değiştirererek çıktı. Hatta bunu ilk 30 dakika içinde yapmayı düşündüğünü ama oyuncuları kaybetme riski bulunduğu için vazgeçtiğini söyledi. Basın toplantısında Şenol Güneş, kazanmasına rağmen takımdaki problemlerin farkında olduğunu gösterdi. Weghorst da yaptığı yorumda gazetecilerden daha objektif yorum yaptı 5-2 kazanan Beşiktaş için.
Galatasaray mağlubiyeti benim için ne yazık ki sürpriz olmadı. Fakat ikinci devredeki bir 20 dakikalık bölüm var ki... Orası hüzün verici oldu. Güneş eminim ki en çok o sekansta karamsarlığa düşmüş ve "Bu takımla olmaz" demiştir. Güneş, ortadan cart diye ikiye bölünmüş ve birbiriyle alakası olmayan bir hücum ve savunma hattı istemez.
Önce Güneş'e dair bir iki olumsuz eleştirim olacak:
1-Valerien Ismael'den devraldığı takımın antrenman sistemini bıçak gibi keserek değiştirdi.
2-Oyun sistemi ve rol dağılımını da yine keskin bir dönüşle değiştirdi. Bunun olumsuz yanlarını özellikle derbide açıkça gördü.
3-Bu sert dönüşüm hem sakatlık sorunlarını artırdı hem de takımın oyun biçimini kimliksizleştirdi. Özetle Güneş, yumuşak bir geçiş yapıp, radikal değişimi Dünya Kupası sonrasına bırakmalıydı.
Transfer lazım mı? Bana göre en çok sırıtan bölüm savunma hattı. Bakın üç maçta yenilen 3 gole dikkat çekeceğim:
1-Trabzonspor maçı Gomez kafa golü
2-Hatayspor maçı Ze Luis kafa golü
3-Galatasaray derbisi Icardi kafa golü...
Üç golün de ortak noktası rakip santrforlarla topa hamle yapmayan Beşitaş stoperleri! Tribündeki taraftardan bile daha seyirci kaldılar. Ne topa yükseldiler ne rakibe en ufak bir temasta bulundular. Güneş de derbide buna dikkat çekerek, "Markajlı oynanamız gereken yerlerde oynamadık" dedi.
Saiss, Talha, Welinton, Emrecan ve Montero... Elde beş stoper var. Saiss, Ismael'in sisteminin belkemiği bir isim. Talha, Fenerbahçe'ye çalım atılarak alınmış bir isim. Emrecan geleceğin stoperi denilerek uzun bir uğraştan sonra alınmış. Diğer iki ismi biliyoruz... Şimdi bu tabloda stoper alırsanız, şurada daha 3 ay önce ortaya koyduğunuz tüm transfer mühendisliğinden vazgeçmiş ve kendinizi yalanlamış olursunuz. Bu durumda Sportif Direktör Ceyhun Kazancı'nın istifa etmesi lazım. Çünkü onun önderliğinde ortaya konulan bir bakış açısı sırf hoca değişti diye iflas etmiş sayılıyor.
50 günlük bir arada eldeki oyuncuları yeni sisteme adapte etme veya oyunculara göre bir oyun stili geliştirmek yerine kolay yola sapılıp transfer yapılacaksa, kimse bir daha bu kulüpte geleceğe dair herhangi bir cümle kurmasın.
Yeni sezon başına gidelim ve Beşiktaş'ın manzarasına bakalım:
1-Takımın bugün ve yarınını planlayan Sportif Direktör Ceyhun Kazancı
2-Takımın başında üçlü oynatacak, genç, dinamik, başarıya aç ve modern futbol tekniklerini kullanan Valerien Ismael
3-Altyapı ile üst yapı arasında köprü görevi üstlenen Önder Karaveli...
Bugün ikisi yok... 1 numaradaki isim de kadükleşmiş durumda. Yani Ahmet Nur Çebi ve yönetimi, sadece bir teknik direktörden değil; sportif direktörüyle birlikte kurguladığı ve bizden inanmamızı istediği Yeni Beşiktaş modelinden de vazgeçti. Şenol Güneş tercihi de bu işim mührüdür zaten.
Daha önce de söyledim: Şenol Güneş demek "Bu sezonu kurtarmak" demektir. O halde, o transfer diyorsa yapmak zorundasınız. Çünkü Güneş imzayı atarken ne altyapıyı geliştirip oradan besleneceğini söyledi ne bir sonraki sezonlara yönelik uzun vadeli projelerden söz etti. Güneş, bu sezon şampiyon olabileceğine inandığı için geldi. O halde pamuk eller cebe! Tabii eller pamuk ama cep de kevgir gibi be kardeşim! Yakın zamanda açıklandı, kulübün borcu 6 milyara dayandı.
Duhuliye.com
Beşiktaş, evinde o sahaya çıktığında henüz galibiyeti olmayan Ümraniyespor'a 5 attığında medya mensupları Şenol Güneş'e yağ çekme yarışına girdi. Bunların arasında 4 yıl önce Güneş'in kuyruğuna teneke bağlayanlar da vardı. Ve derbi yenilgisini de Valerien Ismael'e bağladılar. "Ümraniye destanı" Güneş yazdı, derbiyi Ismael kaybetti! Ayıp yahu, ayıp. Beşiktaş'ta önce bu vasat medya bakışını sorgulamak lazım.
Beşiktaş, Ümraniye maçında farklı kazanmasına rağmen savunma kurgusunda büyük sorunları vardı. Denge sorunu vardı, orta alanla hücum hattı arasında Güneş'in istediği akışkanlık yoktu... Zaten Güneş hiç adeti olmadığı halde ikinci 45'e iki bekini değiştirererek çıktı. Hatta bunu ilk 30 dakika içinde yapmayı düşündüğünü ama oyuncuları kaybetme riski bulunduğu için vazgeçtiğini söyledi. Basın toplantısında Şenol Güneş, kazanmasına rağmen takımdaki problemlerin farkında olduğunu gösterdi. Weghorst da yaptığı yorumda gazetecilerden daha objektif yorum yaptı 5-2 kazanan Beşiktaş için.
Galatasaray mağlubiyeti benim için ne yazık ki sürpriz olmadı. Fakat ikinci devredeki bir 20 dakikalık bölüm var ki... Orası hüzün verici oldu. Güneş eminim ki en çok o sekansta karamsarlığa düşmüş ve "Bu takımla olmaz" demiştir. Güneş, ortadan cart diye ikiye bölünmüş ve birbiriyle alakası olmayan bir hücum ve savunma hattı istemez.
Önce Güneş'e dair bir iki olumsuz eleştirim olacak:
1-Valerien Ismael'den devraldığı takımın antrenman sistemini bıçak gibi keserek değiştirdi.
2-Oyun sistemi ve rol dağılımını da yine keskin bir dönüşle değiştirdi. Bunun olumsuz yanlarını özellikle derbide açıkça gördü.
3-Bu sert dönüşüm hem sakatlık sorunlarını artırdı hem de takımın oyun biçimini kimliksizleştirdi. Özetle Güneş, yumuşak bir geçiş yapıp, radikal değişimi Dünya Kupası sonrasına bırakmalıydı.
Transfer lazım mı? Bana göre en çok sırıtan bölüm savunma hattı. Bakın üç maçta yenilen 3 gole dikkat çekeceğim:
1-Trabzonspor maçı Gomez kafa golü
2-Hatayspor maçı Ze Luis kafa golü
3-Galatasaray derbisi Icardi kafa golü...
Üç golün de ortak noktası rakip santrforlarla topa hamle yapmayan Beşitaş stoperleri! Tribündeki taraftardan bile daha seyirci kaldılar. Ne topa yükseldiler ne rakibe en ufak bir temasta bulundular. Güneş de derbide buna dikkat çekerek, "Markajlı oynanamız gereken yerlerde oynamadık" dedi.
Saiss, Talha, Welinton, Emrecan ve Montero... Elde beş stoper var. Saiss, Ismael'in sisteminin belkemiği bir isim. Talha, Fenerbahçe'ye çalım atılarak alınmış bir isim. Emrecan geleceğin stoperi denilerek uzun bir uğraştan sonra alınmış. Diğer iki ismi biliyoruz... Şimdi bu tabloda stoper alırsanız, şurada daha 3 ay önce ortaya koyduğunuz tüm transfer mühendisliğinden vazgeçmiş ve kendinizi yalanlamış olursunuz. Bu durumda Sportif Direktör Ceyhun Kazancı'nın istifa etmesi lazım. Çünkü onun önderliğinde ortaya konulan bir bakış açısı sırf hoca değişti diye iflas etmiş sayılıyor.
50 günlük bir arada eldeki oyuncuları yeni sisteme adapte etme veya oyunculara göre bir oyun stili geliştirmek yerine kolay yola sapılıp transfer yapılacaksa, kimse bir daha bu kulüpte geleceğe dair herhangi bir cümle kurmasın.
Yeni sezon başına gidelim ve Beşiktaş'ın manzarasına bakalım:
1-Takımın bugün ve yarınını planlayan Sportif Direktör Ceyhun Kazancı
2-Takımın başında üçlü oynatacak, genç, dinamik, başarıya aç ve modern futbol tekniklerini kullanan Valerien Ismael
3-Altyapı ile üst yapı arasında köprü görevi üstlenen Önder Karaveli...
Bugün ikisi yok... 1 numaradaki isim de kadükleşmiş durumda. Yani Ahmet Nur Çebi ve yönetimi, sadece bir teknik direktörden değil; sportif direktörüyle birlikte kurguladığı ve bizden inanmamızı istediği Yeni Beşiktaş modelinden de vazgeçti. Şenol Güneş tercihi de bu işim mührüdür zaten.
Daha önce de söyledim: Şenol Güneş demek "Bu sezonu kurtarmak" demektir. O halde, o transfer diyorsa yapmak zorundasınız. Çünkü Güneş imzayı atarken ne altyapıyı geliştirip oradan besleneceğini söyledi ne bir sonraki sezonlara yönelik uzun vadeli projelerden söz etti. Güneş, bu sezon şampiyon olabileceğine inandığı için geldi. O halde pamuk eller cebe! Tabii eller pamuk ama cep de kevgir gibi be kardeşim! Yakın zamanda açıklandı, kulübün borcu 6 milyara dayandı.
Duhuliye.com