Yeni nesil sınav soruları varya temel amacı okuduğunu anlamayı geliştirmek ve ölçmek olan sorular. İşte bence o soruları hazırlayanlar çok daha dikkatli olmalı. Çünkü bu ülkede sadece okuduğunu değil gördüğünü ve duyduğunu bile anlamamak gibi bir sorun da var.
Bu soruların bir kısmı zaten kasıtlı olarak anlaşılmasın diye hazırlanıyor, işte anlaşılmasın diye hazırlanan sorular gibi bazı olayları anlamayanlar da kasıtlı olarak anlamıyor ya da görmezden geliyorlar.
Aynı güne denk gelen iki olay bu kasıtlı halı net şekilde gözler önüne serdi. Birincisi Meral Akşener'in 25 yıl önce bir programın reklam arasındaki sohbetinde söylediği bir sözün net olarak duyulmasına rağmen anlaşılmaması. İkincisi ise AK Parti heyetinin anayasa değişikliği için HDP ile görüşmesinin görmezden gelinmesi
Akşener'in 25 yıllık videosu aslında geçen hafta internete düşmüş, reklam arasında yapılan bir sohbet olduğu için de bugüne kadar yayınlanmamış zaten. Yani aslında iki kişi arasındaki bir sohbet bu ve eski zamanlardan kalma yani sosyal medya denen şeyin, her köşe başında kameraların olmadığı yani henüz digitalleşme denen şeyin başlamadığı zamanlardan. İnsanların özel hayatlarının olduğu zamanlardan. Belki bu sebeple de bu zamana kadar bir sohbet olarak görülmüş ve yayınlanmamış.
Ama her ne olmuşsa olmuş şimdi yayınlanmış. İçerikte tamamen farklı bir şey olmasına rağmen sosyal medyada ve ana akım medyanın bir bölümünde içeriğin tamamen hilafina yayınlar yapıldı. O kadar ki Akşener'in sohbet esnasında söyledikleri net olarak duyulmasına rağmen başka bir şeye dönüştürüldü. Üzerine Akşener'in kadın kolları başkanı olduğunu söylediği bölüm iddiaları kronolojik olarak imkansızlaştırmasına rağmen görmezden gelindi.
Neticede bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Muhtemelen toplumun sadece kendi iddia ettikleri şeyi ciddiye alacağına, videoyu seyretme zahmetine katlanmayacağına inanarak oluşturuldu bu algı.
Ama öyle olmadı. İnsanlar onların zannettikleri kadar güvenmiyor artık onlara ve video da çok kısa. Yani kalabalıklar tarafından izlenebilir boyutlarda ve izlendi. Bu algıyı yaratarak Akşener'i zor duruma düşürmeye çalışanlar bu sefer kendileri zor duruma düştüler.
Yazık, mesleğe yazık, gazetecilere ihtiyaç kalmadığını düşünen patronlar ve siyasetçiler nedeniyle ülkenin düştüğü seviyeye yazık.
İkinci olay ise daha enteresan, AKP heyeti HDP heyetiyle Anayasa taslağı üzerinde görüştü. Aslında bu çok normal bir durum, çünkü o anayasa teklifine HDP de oy verecek, neticede TBMM de temsil ediliyor. Ama dün bu haberi googlede çok aradım ve sadece muhalif medya da gördüm.
İktidar yanlısı medya haberi AKP, muhalefete anayasa değişikliği turuna çıktı şeklinde veriyordu. Muhalif medya ise direk HDP görüşmesini haberlestir mişti. Aylar önce Millet iitfakina HDP ile anayasa taslağı hazırladınız diye suçlamalarda bulunan hükümet yanlısı medyanın bu tavrı da bu açıdan aslında normaldi.
Şimdi bu yaşananlardan kendi tarafı adına hiç rahatsız olmayan hatta bilakis mutlu olanlar işi gazetecilik olanları görmezden gelip gazeteciliği trollük seviyesine indirmeye devam ediyorlar.
Digital dünyanın ve bilgi çağının ilk yok ettiği şey doğru bilgi gibi görünüyor
Bu soruların bir kısmı zaten kasıtlı olarak anlaşılmasın diye hazırlanıyor, işte anlaşılmasın diye hazırlanan sorular gibi bazı olayları anlamayanlar da kasıtlı olarak anlamıyor ya da görmezden geliyorlar.
Aynı güne denk gelen iki olay bu kasıtlı halı net şekilde gözler önüne serdi. Birincisi Meral Akşener'in 25 yıl önce bir programın reklam arasındaki sohbetinde söylediği bir sözün net olarak duyulmasına rağmen anlaşılmaması. İkincisi ise AK Parti heyetinin anayasa değişikliği için HDP ile görüşmesinin görmezden gelinmesi
Akşener'in 25 yıllık videosu aslında geçen hafta internete düşmüş, reklam arasında yapılan bir sohbet olduğu için de bugüne kadar yayınlanmamış zaten. Yani aslında iki kişi arasındaki bir sohbet bu ve eski zamanlardan kalma yani sosyal medya denen şeyin, her köşe başında kameraların olmadığı yani henüz digitalleşme denen şeyin başlamadığı zamanlardan. İnsanların özel hayatlarının olduğu zamanlardan. Belki bu sebeple de bu zamana kadar bir sohbet olarak görülmüş ve yayınlanmamış.
Ama her ne olmuşsa olmuş şimdi yayınlanmış. İçerikte tamamen farklı bir şey olmasına rağmen sosyal medyada ve ana akım medyanın bir bölümünde içeriğin tamamen hilafina yayınlar yapıldı. O kadar ki Akşener'in sohbet esnasında söyledikleri net olarak duyulmasına rağmen başka bir şeye dönüştürüldü. Üzerine Akşener'in kadın kolları başkanı olduğunu söylediği bölüm iddiaları kronolojik olarak imkansızlaştırmasına rağmen görmezden gelindi.
Neticede bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Muhtemelen toplumun sadece kendi iddia ettikleri şeyi ciddiye alacağına, videoyu seyretme zahmetine katlanmayacağına inanarak oluşturuldu bu algı.
Ama öyle olmadı. İnsanlar onların zannettikleri kadar güvenmiyor artık onlara ve video da çok kısa. Yani kalabalıklar tarafından izlenebilir boyutlarda ve izlendi. Bu algıyı yaratarak Akşener'i zor duruma düşürmeye çalışanlar bu sefer kendileri zor duruma düştüler.
Yazık, mesleğe yazık, gazetecilere ihtiyaç kalmadığını düşünen patronlar ve siyasetçiler nedeniyle ülkenin düştüğü seviyeye yazık.
İkinci olay ise daha enteresan, AKP heyeti HDP heyetiyle Anayasa taslağı üzerinde görüştü. Aslında bu çok normal bir durum, çünkü o anayasa teklifine HDP de oy verecek, neticede TBMM de temsil ediliyor. Ama dün bu haberi googlede çok aradım ve sadece muhalif medya da gördüm.
İktidar yanlısı medya haberi AKP, muhalefete anayasa değişikliği turuna çıktı şeklinde veriyordu. Muhalif medya ise direk HDP görüşmesini haberlestir mişti. Aylar önce Millet iitfakina HDP ile anayasa taslağı hazırladınız diye suçlamalarda bulunan hükümet yanlısı medyanın bu tavrı da bu açıdan aslında normaldi.
Şimdi bu yaşananlardan kendi tarafı adına hiç rahatsız olmayan hatta bilakis mutlu olanlar işi gazetecilik olanları görmezden gelip gazeteciliği trollük seviyesine indirmeye devam ediyorlar.
Digital dünyanın ve bilgi çağının ilk yok ettiği şey doğru bilgi gibi görünüyor