Yeni KDV düzenlemesi şirketler için büyük kolaylık sağlıyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın hazırladığı Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 25 Ekim'de Resmî Gazete'de yayımlandı. Güncellemeyi değerlendiren serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) Mustafa Köksoya, sigorta şirketlerinin verdiği kefalet senetlerinin (sigorta poliçesi) KDV iadelerinde teminat kabul edilmesinin bankacılık sistemine ve şirketlerin finansal yapısına katkıda bulunacağına dikkat çekti.

Faaliyetlerini Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak sürdüren Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, 25 Ekim'de Resmî Gazete'de yayımlandı.

Tebliğde temel gıda maddelerinden demir çelik ürünlerine, süresi beyan edilmeyen KDV'lerden sigorta poliçelerinin teminat olarak kullanılabilmesine pek çok başlıkta güncelleme yapıldı. Serbest muhasebeci ve mali müşavir Mustafa Köksoya, tam anlamıyla 1 Kasım'da yürürlüğe girecek yeni uygulamalara ilişkin ayrıntıları paylaşarak tebliğ ile öngörülen güncellemeleri değerlendirdi. Yapılan düzenlemelerin gıda ve içecek sektörünün yanı sıra bankacılık sistemini ve şirketleri finansal açıdan rahatlatacağını belirten Mustafa Köksoya, "Özellikle gıda ve içecek üreticilerinin KDV iadelerini ilgili yılın 6 aylık dönemi içinde nakden alabilmesine olanak tanıyan ve sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetlerinin KDV iadelerinde teminat olarak kabul edilmesini öngören güncellemeler, işletmeler için pek çok kolaylık sağlayacak" dedi. SİGORTA POLİÇELERİ GİDER OLARAK YAZILABİLECEK Güncelleme kapsamında 1 Kasım'dan itibaren sigorta şirketleri tarafından verilen kefalet senetlerinin de KDV iadelerinde teminat olarak kabul edileceği belirtildi.

Önceki süreçte yalnızca banka teminat mektuplarının kabul edildiğini hatırlatan SMMM Mustafa Köksoya, "Başka bir deyişle işletmeler, sigorta şirketlerinden aldıkları kefalet senetlerini KDV iadesi alırken teminat olarak kullanabilecek. Şirketler yeni düzenlemeyle hem kredi limit kullanmak zorunda kalmayacak, hem de sigorta poliçelerini gider olarak yazabilecek. Ayrıca işletmeler, teminat mektubu faizi külfetinden de kurtulacak. Bu durum bankacılık sisteminin yanı sıra şirketlerin finansal yapısına da katkıda bulunacak. KDV iadelerinin hızlı ve doğru yapılmasını kolaylaştıran ve işletmelerin finansal yüklerini azaltmaya yarayan bu gibi uygulamalar kamunun kanun koyucu ve sistem modelleyici yaklaşımını da kanıtlıyor" dedi. GIDA ÜRETİCİLERİ KDV İADELERİNİ 6 AYLIK DÖNEMDE ALABİLECEK Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın KDV iadelerinin yapılmadığına yönelik iddia ve haberleri yalanladığını hatırlatan SMMM Mustafa Köksoya, "Eski uygulamaların değişen koşullara göre uyarlanmasında yaşanan gecikmeler iş dünyasına farklı söylentilere neden olabiliyor. Gıda ürünlerinde KDV'nin %1'e düşürülmesinin ardından hâlâ KDV iadelerinin yıl içinde mahsuben, ertesi yıl nakden veya mahsuben alınması yönündeki uygulamanın takip edilmesi, üreticiler üzerinde ek finansman maliyetleri yarattı. Neyse ki bu güncellemeyle bu probleme de bir çözüm sunuluyor. 1 Kasım'da yürürlüğe girecek düzenleme sayesinde mükellefler, KDV iadesini ilgili yılın 6 aylık dönemi itibarıyla nakden alabilir hale gelecek" diye konuştu.

DEMİR-ÇELİK VE KUR FARKLARINA İLİŞKİN GÜNCELLEMEYİ DE İÇERİYOR Resmî Gazete'de yayımlanan yeni tebliğde kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında demir-çelik ürünlerinin tesliminde uygulanan tevkifat oranı 4/10'dan 5/10'a yükseltildi. Son değişikliklerle KDV'den istisna olarak işlem yapan mükelleflerin kendi lehlerine ortaya çıkan kur farklarının KDV iade hesabında nasıl değerlendirileceğinin netleştirildiğini de vurgulayan SMMM Mustafa Köksoya, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: "43 numaralı tebliğ kamu maliyemizin iş dünyasının taleplerine yanıt verdiğini ve katma değer vergisi gibi temel bir gelir kalemine dair düzenlemelerin gerek işletmelerin, gerek vergi sisteminin sağlıklı işleyişi için ihtiyaç olduğunda güncellendiğini gösteriyor. Proaktif bir biçimde gerçekleştirilen kanun değişiklikleri mali işleyişin kusursuzluğuna da katkıda bulunuyor."