Fanatik yazarı Serkan Akcan'ın köşe yazısı
Galatasaray, Dolmabahçe'deki derbinin ilk 20 dakikasını yüksek enerjiyle oynamanın meyvesini bir set hücumu esnasında buldu. Rashica'nın pası çok doğruydu ama Icardi'nin geçen hafta Karagümrüklü Borini'nin Nelsson'un etrafından dolaşarak attığı golün benzerini Colley'in yanından ağlara göndermesi çok klastı. Aboubakar ile Cenk oyuna bir türlü girememelerine rağmen Beşiktaş golü yedikten sonra orta sahada kurduğu bariz üstünlükle oyunun momentumunu eline aldı. Oliviera kendi ceza sahasına yakın yerlerde bol hata yaptı, top kaybetti, Beşiktaş ise Gedson ile kazandığı topları hızlıca hücuma dönüştürebildi. Galatasaray ilk yarıda feci bir duran top savunması yaptı. Torreira'yı 1.91'lik Colley'e, Oliviera'yı Saiss'e yapıştıran Okan Buruk savunmada kısa kalmayı faul kazanarak avantaja çevirmeyi hedefledi. Ne var ki, bu tercih ikinci duran top setinde Beşiktaş'ın hanesine gol olarak yazıldı. Oyunun hakimiyeti Beşiktaş'a geçti, nitekim Galatasaray Icardi'nin gol olan şutu dışında tek bir şut dahi deneyemeden ilk yarıyı bitirdi. Aboubakar atana kadar... Oliviera o kadar kötü bir maç oynuyordu ki, ikinci yarıya başlamasını sanırım kendi bile beklemiyordu. Okan Buruk ısrar edip Portekizliyi sahaya sürmesinin pişmanlığını Hadziahmetoviç'in Oliviera'dan kaptığı attığı golde yaşamış olsa gerek anında oyundan aldı. Zaniolo ve Midjtö girdikten sonra Galatasaray merkezi alsa da Icardi'yi ceza sahasında topla buluşturamadı. Ne var ki, yüklendikleri anlarda atak sürekliliğini sağlayıp Beşiktaş'ı büyük bir efora mecbur bıraktılar. Güneş 84'e kadar oyuncu değiştirmeyince Beşiktaşlılar o kadar yorulup oyundan düştüler ki topu görüp gitmek istemelerine rağmen ayakları onları götürmüyordu. Ta ki Aboubakar imza gollerinden birini atana kadar. Dezavantajlı olsa da... Beşiktaş, Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yendikten sonra Galatasaray'ı da Dolmabahçe'de devirdi. Şimdi şampiyonluk yarışında yeni bir denklemden bahsedilebilir. Beşiktaş puan ve fikstür olarak dezavantajlı olsa da ihtimallerin içine yeniden döndü. Fenerbahçe ise hükmen galibiyet haftaları hesaba katılırsa Galatasaray ile puanı eşitlemiş oldu. Serkan AKCAN / Fanatik
Galatasaray, Dolmabahçe'deki derbinin ilk 20 dakikasını yüksek enerjiyle oynamanın meyvesini bir set hücumu esnasında buldu. Rashica'nın pası çok doğruydu ama Icardi'nin geçen hafta Karagümrüklü Borini'nin Nelsson'un etrafından dolaşarak attığı golün benzerini Colley'in yanından ağlara göndermesi çok klastı. Aboubakar ile Cenk oyuna bir türlü girememelerine rağmen Beşiktaş golü yedikten sonra orta sahada kurduğu bariz üstünlükle oyunun momentumunu eline aldı. Oliviera kendi ceza sahasına yakın yerlerde bol hata yaptı, top kaybetti, Beşiktaş ise Gedson ile kazandığı topları hızlıca hücuma dönüştürebildi. Galatasaray ilk yarıda feci bir duran top savunması yaptı. Torreira'yı 1.91'lik Colley'e, Oliviera'yı Saiss'e yapıştıran Okan Buruk savunmada kısa kalmayı faul kazanarak avantaja çevirmeyi hedefledi. Ne var ki, bu tercih ikinci duran top setinde Beşiktaş'ın hanesine gol olarak yazıldı. Oyunun hakimiyeti Beşiktaş'a geçti, nitekim Galatasaray Icardi'nin gol olan şutu dışında tek bir şut dahi deneyemeden ilk yarıyı bitirdi. Aboubakar atana kadar... Oliviera o kadar kötü bir maç oynuyordu ki, ikinci yarıya başlamasını sanırım kendi bile beklemiyordu. Okan Buruk ısrar edip Portekizliyi sahaya sürmesinin pişmanlığını Hadziahmetoviç'in Oliviera'dan kaptığı attığı golde yaşamış olsa gerek anında oyundan aldı. Zaniolo ve Midjtö girdikten sonra Galatasaray merkezi alsa da Icardi'yi ceza sahasında topla buluşturamadı. Ne var ki, yüklendikleri anlarda atak sürekliliğini sağlayıp Beşiktaş'ı büyük bir efora mecbur bıraktılar. Güneş 84'e kadar oyuncu değiştirmeyince Beşiktaşlılar o kadar yorulup oyundan düştüler ki topu görüp gitmek istemelerine rağmen ayakları onları götürmüyordu. Ta ki Aboubakar imza gollerinden birini atana kadar. Dezavantajlı olsa da... Beşiktaş, Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yendikten sonra Galatasaray'ı da Dolmabahçe'de devirdi. Şimdi şampiyonluk yarışında yeni bir denklemden bahsedilebilir. Beşiktaş puan ve fikstür olarak dezavantajlı olsa da ihtimallerin içine yeniden döndü. Fenerbahçe ise hükmen galibiyet haftaları hesaba katılırsa Galatasaray ile puanı eşitlemiş oldu. Serkan AKCAN / Fanatik