Milliyet yazarı Ercan Güven'in köşe yazısı
Sizler... Tek zararı, yapana değil kirlettiği çevresine veren "yastık savaşına" girişmiş Başkanları yüzünden şaşkına dönen Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar!Sporumuzun kutup yıldızları ülkemizin gurur bayrakları bu muazzam kulüpler, sayenizde koca bir asrı şan ve şerefle geride bıraktılar, maddi/manevi olarak sayenizde varlar.Yani, söz konusu sizin kulübünüzse hem velinimetsiniz hem de gücün tek kaynağı ve asıl sahibi olarak gerçek otorite sizsiniz. Yönetimler vekiliniz.O zaman cevabı malum şu basit soruya yanıt vermelisiniz;-Sayın Ali Koç, sayın Dursun Özbek, sayın Ahmet Nur Çebi başkanlarınızı nasıl bilirsiniz?Cevap soruda var zaten;"Başkan" seçmişsiniz onları.Yani kulübün teslim edildiği adam.Özü sözü bir, kalbi kulüp aşkıyla dolu, fedakar, çalışkan, akıllı doğrudan şaşmayan, sözünden dönmeyen, dürüst insanlar olduklarına kanaat getirmişsiniz en baştan.Haksız değilsiniz. Güvenmişsiniz. Güveniyorsunuz.Doğrusunu yapıyorsunuz.Lakin zor bir dönemeçtesiniz.Ya ölçüyü kaçırmışlarsa?"Rakiple dostuz" diyorlar, Fenerbahçe/Galatasaray/Beşiktaş taraftarları olarak kol kola giriyorsunuz, deprem bölgesine giden aynı TIR'ı hep birlikte dolduruyorsunuz. Tribünlerde omuz omuza.Enkaz altındakilerin kırkı çıkmadan, bir bakıyorsunuz 180 derece dönmüşler, her biri rakip başkanları aşağılamaya çalışıyorlar.Sizinki de dahil.Olaya karışan hiçbir tarafın kazançlı çıkamayacağı durumdalar. Aksiyon filmlerindeki "Meksika Açmazı" sanki.Sonuçta rol model onlar. Doğal olarak sizlerden de aynı davranışı umuyorlar.Peki, ne olacak şimdi?Başkanlarınız akil adamlarınız. Dürüst ve güvendiğiniz insanlar. Lakin bir ergen kavgasının tam ortasındalar."Kulüp çıkarları" bahanesini aşıp fena halde kişiselleşmiş ve neredeyse hakaret içeren demeçlerinde, her birinin diğerleri için söylediği "doğru" ise, yanmışsınız! Kimse başkanına bir daha güvenemez. Doğru değilse yine güvenemez bundan böyle. Demek ki, icap ettiğinde doğrulardan sapabiliyorlar.Size gelince... Sadece kendi başkanınızı haklı görmekten başka çareniz var mı?"Yok" diyorsanız, o zaman geçin siperlere!Bundan sonrası savaş!Sayın Özbek'e göre sayın Ali Koç "sinsi planlar kuran, rekabeti düşük seviyede yapan, iftiracı, beceriksiz, köhnemiş zihniyet sahibi, utancı gitmiş, kalbi ölmüş, hiçbir şeyden utanmayan, güçsüz, cesaretsiz bir karanlık köşelerin adamı"!Sayın Ali Koç'un tespiti ile sayın Özbek, "cesaret sorgulanması gereken biri"... Yaptıkları "iftira ve manipülasyon" ötesinde bir şey değil. Karşısına çıkacak yüreği olsa haddini bildirecek.Sayın Ahmet Nur Çebi'nin bakışı ise her iki başkanın kayıkçı kavgası yaptığı şeklinde.İyi mi?..Saygıdeğer Başkanlarınızın aynen devam edeceği, kulüp dalaşlarının eksilmeyip artacağı, oradan sokaklara taşacağı belli.Neden?.. Siz onları sözünden dönmeyen, doğru bildiğinden vaz geçmeyen insanlar oldukları için başkan yapmadınız mı?Sayın Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar...Önünüzde iki yol var.Ya size güvenerek yapılan, camia çıkarlarını aşmış, kişiselleşmiş bu ergen savaşına katılmayacağınızı belli edersiniz.Ya da başkanlarınızın miadı dolana kadar siz de eklemlenirsiniz.Çok zor durumdasınız maalesef!Acilen "seçim" yapmalısınız.Ercan GÜVEN / Milliyet
Sizler... Tek zararı, yapana değil kirlettiği çevresine veren "yastık savaşına" girişmiş Başkanları yüzünden şaşkına dönen Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar!Sporumuzun kutup yıldızları ülkemizin gurur bayrakları bu muazzam kulüpler, sayenizde koca bir asrı şan ve şerefle geride bıraktılar, maddi/manevi olarak sayenizde varlar.Yani, söz konusu sizin kulübünüzse hem velinimetsiniz hem de gücün tek kaynağı ve asıl sahibi olarak gerçek otorite sizsiniz. Yönetimler vekiliniz.O zaman cevabı malum şu basit soruya yanıt vermelisiniz;-Sayın Ali Koç, sayın Dursun Özbek, sayın Ahmet Nur Çebi başkanlarınızı nasıl bilirsiniz?Cevap soruda var zaten;"Başkan" seçmişsiniz onları.Yani kulübün teslim edildiği adam.Özü sözü bir, kalbi kulüp aşkıyla dolu, fedakar, çalışkan, akıllı doğrudan şaşmayan, sözünden dönmeyen, dürüst insanlar olduklarına kanaat getirmişsiniz en baştan.Haksız değilsiniz. Güvenmişsiniz. Güveniyorsunuz.Doğrusunu yapıyorsunuz.Lakin zor bir dönemeçtesiniz.Ya ölçüyü kaçırmışlarsa?"Rakiple dostuz" diyorlar, Fenerbahçe/Galatasaray/Beşiktaş taraftarları olarak kol kola giriyorsunuz, deprem bölgesine giden aynı TIR'ı hep birlikte dolduruyorsunuz. Tribünlerde omuz omuza.Enkaz altındakilerin kırkı çıkmadan, bir bakıyorsunuz 180 derece dönmüşler, her biri rakip başkanları aşağılamaya çalışıyorlar.Sizinki de dahil.Olaya karışan hiçbir tarafın kazançlı çıkamayacağı durumdalar. Aksiyon filmlerindeki "Meksika Açmazı" sanki.Sonuçta rol model onlar. Doğal olarak sizlerden de aynı davranışı umuyorlar.Peki, ne olacak şimdi?Başkanlarınız akil adamlarınız. Dürüst ve güvendiğiniz insanlar. Lakin bir ergen kavgasının tam ortasındalar."Kulüp çıkarları" bahanesini aşıp fena halde kişiselleşmiş ve neredeyse hakaret içeren demeçlerinde, her birinin diğerleri için söylediği "doğru" ise, yanmışsınız! Kimse başkanına bir daha güvenemez. Doğru değilse yine güvenemez bundan böyle. Demek ki, icap ettiğinde doğrulardan sapabiliyorlar.Size gelince... Sadece kendi başkanınızı haklı görmekten başka çareniz var mı?"Yok" diyorsanız, o zaman geçin siperlere!Bundan sonrası savaş!Sayın Özbek'e göre sayın Ali Koç "sinsi planlar kuran, rekabeti düşük seviyede yapan, iftiracı, beceriksiz, köhnemiş zihniyet sahibi, utancı gitmiş, kalbi ölmüş, hiçbir şeyden utanmayan, güçsüz, cesaretsiz bir karanlık köşelerin adamı"!Sayın Ali Koç'un tespiti ile sayın Özbek, "cesaret sorgulanması gereken biri"... Yaptıkları "iftira ve manipülasyon" ötesinde bir şey değil. Karşısına çıkacak yüreği olsa haddini bildirecek.Sayın Ahmet Nur Çebi'nin bakışı ise her iki başkanın kayıkçı kavgası yaptığı şeklinde.İyi mi?..Saygıdeğer Başkanlarınızın aynen devam edeceği, kulüp dalaşlarının eksilmeyip artacağı, oradan sokaklara taşacağı belli.Neden?.. Siz onları sözünden dönmeyen, doğru bildiğinden vaz geçmeyen insanlar oldukları için başkan yapmadınız mı?Sayın Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar...Önünüzde iki yol var.Ya size güvenerek yapılan, camia çıkarlarını aşmış, kişiselleşmiş bu ergen savaşına katılmayacağınızı belli edersiniz.Ya da başkanlarınızın miadı dolana kadar siz de eklemlenirsiniz.Çok zor durumdasınız maalesef!Acilen "seçim" yapmalısınız.Ercan GÜVEN / Milliyet