ABD'nin etkili dış politika dergisi Foreign Affairs'in Ocak/Şubat 2023 sayısında Rusya Lideri Putin'in Ukrayna macerasının fiyaskoyla sonuçlanması durumunda neler olabileceğini analiz eden bir yazı yayımlandı. Beyaz Saray'a yakın Council on Foreign Relations isimli düşünce kuruluşunun yayın organı olan Foreign Affairs'in yazısında esas olarak üç senaryoya yer veriliyor.
Hayata geçmesi en az ihtimal dahilinde olduğu belirtilen birinci senaryoya göre Rusya, Ukrayna'nın koşullarına uymayı taahhüt ederek savaşı kaybettiğini kabul eder. Yazı şöyle devam ediyor:
"Bu senaryonun hayata geçebilmesi için pek çok şeyin değişmesi gerekecektir. Çünkü Rusya,Ukrayna ve Batı arasında herhangi bir diyalog kurulması ihtimalleri çoktan ortadan kalkmıştır. Saldırganlığı ve işlediği pek çok savaş suçu nedeniyle Ukrayna Rusya'nın tam bir teslimiyeti dışındaki hiç bir koşulu kabul etmez.
"Öte yandan Putin ya da onun halefi bir kişiliğin önderliğindeki Rusya Hükümeti Kırım'ı elde tutmaya çalışırken öbür bölgelerde barış arayışlarına girer . Bunu yaparken de savaşı Ukrayna ordusu tarafından değil değil, NATO'nun silahları sayesinde kazanıldığını ileri sürer. Ama Putin liderliğinde bu pek ihtimal dahilinde görülmüyor. Çünkü Putin'in baştan beri savaşa nasıl maksimalist yaklaştığı biliniyor."
İkinci senaryoya göre Rusya savaşın şiddetini arttırırken yenilecek. Yazının bu bölümünde şu cümleler yer alıyor:
"Kremlin Ukrayna savaşını uzatmaya çalışırken bir yandan da Kiev'i destekleyen ülkeler ve Ukrayna içinde sabotaj eylemlerine girişecek. En kötü ihtimalle Rusya Ukrayna'ya nükleer bir saldırı düzenler. O zaman da savaş Rusya'yla NATO arasında bir askeri çatışmaya dönüşür. Bu durumda Rusya revizyonistten haydut devlete dönüşür. O zaman da NATO Rusya'yı tek ve kabul edilemez tehdit olarak algılar. Eğer nükleer eşik aşılırsa bu NATO'nun konvansiyonel savaşa baş vurmasına ve Rusya'nın tam anlamıyla hezimete uğramasına yol açar. "
Şimdi esas üçüncü senaryoya bakalım. Bu ilk ikisinden çok daha çarpıcı. Yazı şöyle devam ediyor:
"Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için üçüncü senaryo Rusya'da rejimin çökmesidir. Yani daha açık söylemek gerekirse savaş Kremlin koridorlarında ya da Moskova caddelerinde verilecektir. Putin'in savaşı sürdürmekte inat etmesi rejimini sallantılı hale getirmiştir. Putin, Sovyetler Birliği sonrası dönemde Rusya'ya siyasi istikrar sağlamasına rağmen savaş ülke içinde genel bir yoksunluğa yol açarsa halk kendisine sırt çevirebilir. Putin rejiminin yıkılması savaşı otomatikman bitirecektir. Tıpkı 1917'deki Bolşevik İhtilali'nden sonra olduğu gibi Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilmesine yol açan bir hükümet darbesi ve iç savaş bugün de Rusya'da yaşanabilir. "
Rusya'nın yenilgisi ve Ukrayna'nın sonunda özgürlüğüne kavuşmasının bütün dünyada memnunlukla karşılanacağına dikkat çekilen yazı şöyle devam ediyor:
"Rusya'nın yenilgisinin bölgesel ve küresel karışıklıklara neden olacağı önceden hesaplanmalı, ABD ve Avrupa buna göre hazırlıklarını yapmalıdır. Rusya 2008'den beri revizyonist bir güç olmuştur. Sınırları yeniden çizmiş, kimi toprakları kendine bağlamış, dünya yüzünde pek çok ülkede seçimlere müdahale etmiş, Afrika'da karışıklıklar çıkartmış, Suriye'de Beşşar Esat'a payandalık yaparak Ortadoğu'nun jeopolitik dinamiğini değiştirmiştir. Dünyanın en geniş yüzölçümüne sahip olarak bilinen Rusya'da çıkacak karışıklıklar kendi içinde ayrılıkçı hareketleri de beraberinde getirecektir. Batılı siyaset uzmanları 1991'de (Sovyetler Birliği'nin dağıldığı yıl) yapamadıklarına şimdiden hazırlıklı olmalıdırlar. Örneğin, Rusya'daki nükleer silahların kontrolu kimin eline geçecektir? Çalkantılar içine yuvarlanan bir Rusya uluslararası sistemde tehlikeli bir boşluk oluşturacaktır."
PRİGOJİN VE KADİROV İKTİDAR OLMAK İSTEYEBİLİR
Rusya'nın, her kaybettiği savaş sonrası rejim değişiklikleri yaşadığına işaret edilen yazı devam ediyor:
"1904-1905 arasındaki Rus-Japon Savaşı, ve Birinci Dünya Savaşı Bolşevik İhtilali'nin önünü açmıştır. Sovyetler Birliği 1991'de, Afganistan'ı işgal macerasından sonra dağılmıştır. Bu yönlerden bakıldığında Putin büyük risk altındadır.
"Putin iktidardan düşürülürse yerine kimin geçeceği belli değildir. Kremlin'de geleneksel elit bir kadro bulunmaktadır. Bunların dışında iki aday görülmektedir. Birisi dünyanın pek çok bölgesi ve Ukrayna'da paramiliter faaliyet gösteren (paralı asker) Wagner Grubu'nun lideri Yevgeni Prigojin, öbürü de Çeçenistan'ın lideri Ramazan Kadirov. Başka adaylar ise geleneksel Kremlin bürokrasisi içinden çıkabilir. Aslında Putin son 20 yıldır yakın çalışma çevresini vasat nitelikli şahsiyetlerden oluşturdu. Ama kendisini giderek batağa saplayan savaş iktidara tutunma şansını büyük ölçüde zayıflattı. "
Geliyoruz şimdi en kötü ihtimale. Yazının burasında şu ifade kullanılıyor:
"En kötü ihtimal de Putin'in iktidardan düşmesiyle ülkenin iç savaşa sürüklenerek parçalanmasıdır. Kargaşaya sürüklenen bir Rusya Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeyebilir;sadece kontorlunu elinden kaçırır. Bu durumda da Ukrayna barış ve özgürlüğüne kavuşurken Rusya anarşi batağına saplanır."
Beyaz Saray'a yakın düşünce kuruluşu Council on Foreign Relations'ın yayın organı Foreign Affairs'in makalesi böyle. Bu makaleyi okurken Putin'le iş tutanların kara kara düşünmeleri gerektiği aklımdan geçti. Onların yerinde ben olsaydım karabasanlar görürdüm.
Bunları yazarken birden, Sovyet ve Rusya uzmanı Fransız tarihçi Alexander Adler'in geçen Nisan ayında yayımlanan makalesi aklıma geldi. Adler makalesinde Haziran 2022'de Putin'in bir saray darbesiyle iktidardan devrileceğini tahmin etmiş, ama tarihte yanılmıştı. Galiba o saray darbesi sandığımızdan da yakın bir tarihte gerçekleşecek.
Bu arada bir ekleme yapayım. Unutmayalım ki Çin'in Sibirya topraklarında hak iddiası var. Ayrıca milyonlarca Çinlinin hala bu topraklarda yaşadıklarını belirtmeden geçmek olmaz. Rusya'nın bir anarşi batağına saplanması durumunda Çin'in nasıl bir hamle yapacağını kestirmek zor olmasa gerek.
Ne tarafından bakarsanız bakın, Putin rejimi kendi eliyle yarattığı bir savaş yüzünden batağa saplanmış görünüyor. Batağa saplanırken de peşinden koskoca Rusya'yı sürüklüyor.
Hayata geçmesi en az ihtimal dahilinde olduğu belirtilen birinci senaryoya göre Rusya, Ukrayna'nın koşullarına uymayı taahhüt ederek savaşı kaybettiğini kabul eder. Yazı şöyle devam ediyor:
"Bu senaryonun hayata geçebilmesi için pek çok şeyin değişmesi gerekecektir. Çünkü Rusya,Ukrayna ve Batı arasında herhangi bir diyalog kurulması ihtimalleri çoktan ortadan kalkmıştır. Saldırganlığı ve işlediği pek çok savaş suçu nedeniyle Ukrayna Rusya'nın tam bir teslimiyeti dışındaki hiç bir koşulu kabul etmez.
"Öte yandan Putin ya da onun halefi bir kişiliğin önderliğindeki Rusya Hükümeti Kırım'ı elde tutmaya çalışırken öbür bölgelerde barış arayışlarına girer . Bunu yaparken de savaşı Ukrayna ordusu tarafından değil değil, NATO'nun silahları sayesinde kazanıldığını ileri sürer. Ama Putin liderliğinde bu pek ihtimal dahilinde görülmüyor. Çünkü Putin'in baştan beri savaşa nasıl maksimalist yaklaştığı biliniyor."
İkinci senaryoya göre Rusya savaşın şiddetini arttırırken yenilecek. Yazının bu bölümünde şu cümleler yer alıyor:
"Kremlin Ukrayna savaşını uzatmaya çalışırken bir yandan da Kiev'i destekleyen ülkeler ve Ukrayna içinde sabotaj eylemlerine girişecek. En kötü ihtimalle Rusya Ukrayna'ya nükleer bir saldırı düzenler. O zaman da savaş Rusya'yla NATO arasında bir askeri çatışmaya dönüşür. Bu durumda Rusya revizyonistten haydut devlete dönüşür. O zaman da NATO Rusya'yı tek ve kabul edilemez tehdit olarak algılar. Eğer nükleer eşik aşılırsa bu NATO'nun konvansiyonel savaşa baş vurmasına ve Rusya'nın tam anlamıyla hezimete uğramasına yol açar. "
Şimdi esas üçüncü senaryoya bakalım. Bu ilk ikisinden çok daha çarpıcı. Yazı şöyle devam ediyor:
"Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için üçüncü senaryo Rusya'da rejimin çökmesidir. Yani daha açık söylemek gerekirse savaş Kremlin koridorlarında ya da Moskova caddelerinde verilecektir. Putin'in savaşı sürdürmekte inat etmesi rejimini sallantılı hale getirmiştir. Putin, Sovyetler Birliği sonrası dönemde Rusya'ya siyasi istikrar sağlamasına rağmen savaş ülke içinde genel bir yoksunluğa yol açarsa halk kendisine sırt çevirebilir. Putin rejiminin yıkılması savaşı otomatikman bitirecektir. Tıpkı 1917'deki Bolşevik İhtilali'nden sonra olduğu gibi Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilmesine yol açan bir hükümet darbesi ve iç savaş bugün de Rusya'da yaşanabilir. "
Rusya'nın yenilgisi ve Ukrayna'nın sonunda özgürlüğüne kavuşmasının bütün dünyada memnunlukla karşılanacağına dikkat çekilen yazı şöyle devam ediyor:
"Rusya'nın yenilgisinin bölgesel ve küresel karışıklıklara neden olacağı önceden hesaplanmalı, ABD ve Avrupa buna göre hazırlıklarını yapmalıdır. Rusya 2008'den beri revizyonist bir güç olmuştur. Sınırları yeniden çizmiş, kimi toprakları kendine bağlamış, dünya yüzünde pek çok ülkede seçimlere müdahale etmiş, Afrika'da karışıklıklar çıkartmış, Suriye'de Beşşar Esat'a payandalık yaparak Ortadoğu'nun jeopolitik dinamiğini değiştirmiştir. Dünyanın en geniş yüzölçümüne sahip olarak bilinen Rusya'da çıkacak karışıklıklar kendi içinde ayrılıkçı hareketleri de beraberinde getirecektir. Batılı siyaset uzmanları 1991'de (Sovyetler Birliği'nin dağıldığı yıl) yapamadıklarına şimdiden hazırlıklı olmalıdırlar. Örneğin, Rusya'daki nükleer silahların kontrolu kimin eline geçecektir? Çalkantılar içine yuvarlanan bir Rusya uluslararası sistemde tehlikeli bir boşluk oluşturacaktır."
PRİGOJİN VE KADİROV İKTİDAR OLMAK İSTEYEBİLİR
Rusya'nın, her kaybettiği savaş sonrası rejim değişiklikleri yaşadığına işaret edilen yazı devam ediyor:
"1904-1905 arasındaki Rus-Japon Savaşı, ve Birinci Dünya Savaşı Bolşevik İhtilali'nin önünü açmıştır. Sovyetler Birliği 1991'de, Afganistan'ı işgal macerasından sonra dağılmıştır. Bu yönlerden bakıldığında Putin büyük risk altındadır.
"Putin iktidardan düşürülürse yerine kimin geçeceği belli değildir. Kremlin'de geleneksel elit bir kadro bulunmaktadır. Bunların dışında iki aday görülmektedir. Birisi dünyanın pek çok bölgesi ve Ukrayna'da paramiliter faaliyet gösteren (paralı asker) Wagner Grubu'nun lideri Yevgeni Prigojin, öbürü de Çeçenistan'ın lideri Ramazan Kadirov. Başka adaylar ise geleneksel Kremlin bürokrasisi içinden çıkabilir. Aslında Putin son 20 yıldır yakın çalışma çevresini vasat nitelikli şahsiyetlerden oluşturdu. Ama kendisini giderek batağa saplayan savaş iktidara tutunma şansını büyük ölçüde zayıflattı. "
Geliyoruz şimdi en kötü ihtimale. Yazının burasında şu ifade kullanılıyor:
"En kötü ihtimal de Putin'in iktidardan düşmesiyle ülkenin iç savaşa sürüklenerek parçalanmasıdır. Kargaşaya sürüklenen bir Rusya Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeyebilir;sadece kontorlunu elinden kaçırır. Bu durumda da Ukrayna barış ve özgürlüğüne kavuşurken Rusya anarşi batağına saplanır."
Beyaz Saray'a yakın düşünce kuruluşu Council on Foreign Relations'ın yayın organı Foreign Affairs'in makalesi böyle. Bu makaleyi okurken Putin'le iş tutanların kara kara düşünmeleri gerektiği aklımdan geçti. Onların yerinde ben olsaydım karabasanlar görürdüm.
Bunları yazarken birden, Sovyet ve Rusya uzmanı Fransız tarihçi Alexander Adler'in geçen Nisan ayında yayımlanan makalesi aklıma geldi. Adler makalesinde Haziran 2022'de Putin'in bir saray darbesiyle iktidardan devrileceğini tahmin etmiş, ama tarihte yanılmıştı. Galiba o saray darbesi sandığımızdan da yakın bir tarihte gerçekleşecek.
Bu arada bir ekleme yapayım. Unutmayalım ki Çin'in Sibirya topraklarında hak iddiası var. Ayrıca milyonlarca Çinlinin hala bu topraklarda yaşadıklarını belirtmeden geçmek olmaz. Rusya'nın bir anarşi batağına saplanması durumunda Çin'in nasıl bir hamle yapacağını kestirmek zor olmasa gerek.
Ne tarafından bakarsanız bakın, Putin rejimi kendi eliyle yarattığı bir savaş yüzünden batağa saplanmış görünüyor. Batağa saplanırken de peşinden koskoca Rusya'yı sürüklüyor.