Fanatik yazarı Cem Dizdar'ın maç yazısı
Lig başlarken dahi 'Şenol Güneş hayaleti' Beşiktaş'ın üzerinde dolanıyordu. Nihayetinde beklenen de oldu. Benim açımdan teknik direktörünü değiştirmiş Beşiktaş'ın, önceki hocadan neleri farklı yapacağı merak konusuydu? Örneğin kadro nasıl oluşturulacaktı? Tuhaftı! Dele Alli sahadaydı. Hem de Mario Gomez'i yeter seviyeye ulaşana kadar kenarda tutan Şenol Güneş takımında! İlk devre tempo düşük kaldı ama golle başlayınca işleri kolayladı Beşiktaş.
Ayrıca rakibin puan cetvelindeki yeri ve genel durumu düşünüldüğünde oynanan oyuna rağmen devreyi önde kapatmış olmaları da anlaşılırdı. Beşiktaş'a ilişkin bir başka merakım ise 'Yapılan orta sayısı'ydı? İlk devre yedi ortada kaldı Beşiktaş. İkinci devreye üç değişiklikle başlayınca İnönü tribünlerinin temaşası da anlam kazandı.
Oyun da ritim de değişti. Beşiktaş gol yedi ama oyunları 'Nasılsa atar' kıvamındaydı, öyle de oldu. Ancak Weghorst/ Cenk ön kurgusu ikinci devre orta yapma konusunda kenarları iştahlandırınca ilk yarıdaki istatistik bir anda yükseldi. İki golde doğru pasa doğru çapraz koşu yapan Weghorst ikincisini biraz da Anıl Demir'in gereksiz çıkışıyla bulsa da yeni hocayla iyi bir başlangıca Cenk Tosun'la katkı verenlerden biri oldu.
Devamını göreceğiz...
Beşiktaş iştahlı ve elden geldiğince hızlı olmaya çalıştı. Daha önemlisi telaşlı değildiler. Evet, bazı pozisyonlarda 'Aceleci' göründüler ama özellikle ikinci devre 'Telaş''tan uzaktılar. Böylece bir sonraki Galatasaray maçı için Şenol Güneş ile lige iyi bir giriş yapmış oldular.
Güneş'in de ilk toplantıda altını çizdiği 'Bu üç maçı halledelim önce' tezinin rahat geçecek ilk ayağı tahmin edileceği gibi rahat geçti. Güneş'in zaten kredisi hayli fazla. Gol iştahı da gol atabilirliği de yüksek görünen Beşiktaş, İsmael döneminin kafa karışıklığı aşmak için iyi bir başlangıç yapmış oldu. Devamını hep birlikte göreceğiz.
Cem DİZDAR / Fanatik
Lig başlarken dahi 'Şenol Güneş hayaleti' Beşiktaş'ın üzerinde dolanıyordu. Nihayetinde beklenen de oldu. Benim açımdan teknik direktörünü değiştirmiş Beşiktaş'ın, önceki hocadan neleri farklı yapacağı merak konusuydu? Örneğin kadro nasıl oluşturulacaktı? Tuhaftı! Dele Alli sahadaydı. Hem de Mario Gomez'i yeter seviyeye ulaşana kadar kenarda tutan Şenol Güneş takımında! İlk devre tempo düşük kaldı ama golle başlayınca işleri kolayladı Beşiktaş.
Ayrıca rakibin puan cetvelindeki yeri ve genel durumu düşünüldüğünde oynanan oyuna rağmen devreyi önde kapatmış olmaları da anlaşılırdı. Beşiktaş'a ilişkin bir başka merakım ise 'Yapılan orta sayısı'ydı? İlk devre yedi ortada kaldı Beşiktaş. İkinci devreye üç değişiklikle başlayınca İnönü tribünlerinin temaşası da anlam kazandı.
Oyun da ritim de değişti. Beşiktaş gol yedi ama oyunları 'Nasılsa atar' kıvamındaydı, öyle de oldu. Ancak Weghorst/ Cenk ön kurgusu ikinci devre orta yapma konusunda kenarları iştahlandırınca ilk yarıdaki istatistik bir anda yükseldi. İki golde doğru pasa doğru çapraz koşu yapan Weghorst ikincisini biraz da Anıl Demir'in gereksiz çıkışıyla bulsa da yeni hocayla iyi bir başlangıca Cenk Tosun'la katkı verenlerden biri oldu.
Devamını göreceğiz...
Beşiktaş iştahlı ve elden geldiğince hızlı olmaya çalıştı. Daha önemlisi telaşlı değildiler. Evet, bazı pozisyonlarda 'Aceleci' göründüler ama özellikle ikinci devre 'Telaş''tan uzaktılar. Böylece bir sonraki Galatasaray maçı için Şenol Güneş ile lige iyi bir giriş yapmış oldular.
Güneş'in de ilk toplantıda altını çizdiği 'Bu üç maçı halledelim önce' tezinin rahat geçecek ilk ayağı tahmin edileceği gibi rahat geçti. Güneş'in zaten kredisi hayli fazla. Gol iştahı da gol atabilirliği de yüksek görünen Beşiktaş, İsmael döneminin kafa karışıklığı aşmak için iyi bir başlangıç yapmış oldu. Devamını hep birlikte göreceğiz.
Cem DİZDAR / Fanatik