Bu kelime başlı başına bir tedirginlik ögesi gibi.. Hangimiz cesaret edebilir ki uçurumun kıyısına kadar gidip aşağı bakmak için öne eğilmeye? Aklımızdan bin türlü senaryo geçer 10 saniye sonrası için, ya da bir kaç dakika ötesi.. Ya eserse inceden bir rüzgar ve irkilirsek, ya da bir küçük taş bile yeterse ayağımızı kaydırmaya... Serbestliğin, hissizliğin ve belki de sessizliğin hükmünde bir kaç saniye, belki on belki yirmi, bilemedin otuz... Ve sonrası kesif bir sessizlik.
Bir çocuğun olmazsa olmazıdır oyunlar. Yer, zaman, şekil önemli değildir çocuk için; önemli olan oyundur. Kuru yaprak rengindedir çocuğun yüzü ve yağmurda oynamayı seven bu çocuğun çamura bulanmıştır belki de elleri.. Eve gittiğinde annesinden azar işitecek, belki odadan çıkmama cezası alacak, belki de en sevdiği oyuncağa sahip olma hayallerinden vazgeçmek zorunda kalacak.. Olsun.
Sonuç pek önemli değildir çocuk için, 'o an' önemlidir. Carpe Diem..
Bazılarımız böyle işte.
Bir yanı çocuk, anı yaşamak onun için önemli olan;
Diğer yanıysa senaryolar içinde,
Uçurumdan düşer gibi sessizce,
Kaybolup giden bir replikten farksız.
Uçurum kenarında oynayan bir çocuk gibi(yim).
Aklı tedirgin, gönlü umarsız.
Bir çocuğun olmazsa olmazıdır oyunlar. Yer, zaman, şekil önemli değildir çocuk için; önemli olan oyundur. Kuru yaprak rengindedir çocuğun yüzü ve yağmurda oynamayı seven bu çocuğun çamura bulanmıştır belki de elleri.. Eve gittiğinde annesinden azar işitecek, belki odadan çıkmama cezası alacak, belki de en sevdiği oyuncağa sahip olma hayallerinden vazgeçmek zorunda kalacak.. Olsun.
Sonuç pek önemli değildir çocuk için, 'o an' önemlidir. Carpe Diem..
Bazılarımız böyle işte.
Bir yanı çocuk, anı yaşamak onun için önemli olan;
Diğer yanıysa senaryolar içinde,
Uçurumdan düşer gibi sessizce,
Kaybolup giden bir replikten farksız.
Uçurum kenarında oynayan bir çocuk gibi(yim).
Aklı tedirgin, gönlü umarsız.