Fotomaç yazarlarından Turgay Demir'in köşe yazısı
Dünya Kupası korkak teknik adamlarla, zaman hırsızı futbolcuların gösterisine sahne olurken eninde sonunda bir kahraman çıkıp futbol kurnazlarına gerekli dersi veriyor. Hırvatistan'ın Brezilya'ya yaptığı bu. Weghorst da aynı şeyi Arjantin'e yapıyordu ama penaltılardaki beceriksizlikleri Kartal'ın golcüsünün emeklerini boşa çıkardı. Olsun, iki gol atan, penaltıyı da gole çevirip maçın kahramanı olan Weghorst'un büyük bir özgüven kazandığı aşikar. Bu özgüvenle Beşiktaş forması altında da artık çok daha etkili bir golcü olacaktır.
KATAR KARTALLAR'I
Kupa'ya giden tüm Kartallar aslında işlerini iyi yaptılar. Atiba ilerleyen yaşına rağmen hiç sırıtmadı, Saiss ve Fas'ın başarısı ortada, Weghorst öyle. N'Koudou burada yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle beklentilerin altında kaldı ama o da normal. Velhasıl kelam, Kupa sonrası başlayacak olan ligimizde farklı bir Beşiktaş izleyeceğimize inanıyorum. Motivasyonu ve özgüveni tam, iyi mücadele eden ve teknik kapasitesini taktikle birleştirip seri galibiyetler alacak bir Kartal izlememiz mümkün olacak diye düşünüyorum.
LİGLERİN AYARI BOZULABİLİR
Dünya Kupası sonrası Süper Lig gibi Avrupa'nın birçok liginde de terazinin ayarının şaşması mümkün. Moralli gelip şımaracak olan futbolcular olacağı gibi moralsiz gelip bunalıma girenler de olacaktır. Sakatlıklar, dönüşte önce dinlenip sonra kampın ağır temposuna katılmalar da birçok oyuncunun performansını etkileyecektir. O nedenle tüm ligleri Katar'dan önce-Katar'dan sonra diye tanımlayacağımız bir görüntü ile karşılaşabiliriz. Kim bu sürecin farkına varır ve takım bütünlüğünü korursa o büyük avantaj elde edecektir. Öte yandan Dünya Kupası'nda yaşanan güzellikleri de gündeme taşımak lazım. Katar bu işin altında ezilmedi hatta bugüne kadar organize edilen en iyi Kupa bu oldu diyebiliriz. Muhteşem statlar, şehirlerin her yerinde yabancılara gösterilen misafirperverlik gerçekten alkışı hak ediyor.
HAKEMLER DERS ALMALI
Hakemlerimizin de Kupa'dan öğrenecekleri çok şey olduğunu düşünüyorum. En iyi örnekleri izlediler. Uzatma süresini hakkaniyetli belirlemek ve belirledikleri süreyi sonuna kadar oynatmak almaları gereken ilk derstir. Her temasın faul olmadığını da mutlaka öğrenmeleri gerekiyor. Çünkü her temasa faul çalan hakemlerimiz yüzünden futbolumuzun temassız banka kartlarına döndüğünü biliyoruz.
SEN HAKEMSİN CERRAH DEÐİL
Yere yatan her oyuncu için oyun durdurulmaz. Kafa çarpışması varsa ya da çok sert başka bir müdahale varsa durdurmak doğru olabilir ama bir oyuncu zaman çalmak için yerde yatıyorsa bu tuzaklara düşmemek gerek.Bizimkiler maalesef her yere yatanın yanına koşuyorlar, sanırsın ameliyat yapacaklar! Sen hakemsin kardeşim, cerrah değil, ayağına darbe alan bir adama iki dakika sonra da yardım çağırabilirsin, her darbeye acil servis muamelesi yapmak da senin için değil.
TRİBÜNLER MUHTEŞEM
Seyircilerimizin de Kupa'dan öğrenmesi gerekenler var. Tüm dünya küçücük bir ülkede bir araya gelmiş ama bir tek olay çıkmıyor. Kazanan alkışlanıyor, kaybedenin de üzüntüsü paylaşılıyor. Futbolun bir oyun olduğunu artık bizim seyircilerimiz de hatırlamalıdır.
Turgay DEMİR / Fotomaç
Dünya Kupası korkak teknik adamlarla, zaman hırsızı futbolcuların gösterisine sahne olurken eninde sonunda bir kahraman çıkıp futbol kurnazlarına gerekli dersi veriyor. Hırvatistan'ın Brezilya'ya yaptığı bu. Weghorst da aynı şeyi Arjantin'e yapıyordu ama penaltılardaki beceriksizlikleri Kartal'ın golcüsünün emeklerini boşa çıkardı. Olsun, iki gol atan, penaltıyı da gole çevirip maçın kahramanı olan Weghorst'un büyük bir özgüven kazandığı aşikar. Bu özgüvenle Beşiktaş forması altında da artık çok daha etkili bir golcü olacaktır.
KATAR KARTALLAR'I
Kupa'ya giden tüm Kartallar aslında işlerini iyi yaptılar. Atiba ilerleyen yaşına rağmen hiç sırıtmadı, Saiss ve Fas'ın başarısı ortada, Weghorst öyle. N'Koudou burada yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle beklentilerin altında kaldı ama o da normal. Velhasıl kelam, Kupa sonrası başlayacak olan ligimizde farklı bir Beşiktaş izleyeceğimize inanıyorum. Motivasyonu ve özgüveni tam, iyi mücadele eden ve teknik kapasitesini taktikle birleştirip seri galibiyetler alacak bir Kartal izlememiz mümkün olacak diye düşünüyorum.
LİGLERİN AYARI BOZULABİLİR
Dünya Kupası sonrası Süper Lig gibi Avrupa'nın birçok liginde de terazinin ayarının şaşması mümkün. Moralli gelip şımaracak olan futbolcular olacağı gibi moralsiz gelip bunalıma girenler de olacaktır. Sakatlıklar, dönüşte önce dinlenip sonra kampın ağır temposuna katılmalar da birçok oyuncunun performansını etkileyecektir. O nedenle tüm ligleri Katar'dan önce-Katar'dan sonra diye tanımlayacağımız bir görüntü ile karşılaşabiliriz. Kim bu sürecin farkına varır ve takım bütünlüğünü korursa o büyük avantaj elde edecektir. Öte yandan Dünya Kupası'nda yaşanan güzellikleri de gündeme taşımak lazım. Katar bu işin altında ezilmedi hatta bugüne kadar organize edilen en iyi Kupa bu oldu diyebiliriz. Muhteşem statlar, şehirlerin her yerinde yabancılara gösterilen misafirperverlik gerçekten alkışı hak ediyor.
HAKEMLER DERS ALMALI
Hakemlerimizin de Kupa'dan öğrenecekleri çok şey olduğunu düşünüyorum. En iyi örnekleri izlediler. Uzatma süresini hakkaniyetli belirlemek ve belirledikleri süreyi sonuna kadar oynatmak almaları gereken ilk derstir. Her temasın faul olmadığını da mutlaka öğrenmeleri gerekiyor. Çünkü her temasa faul çalan hakemlerimiz yüzünden futbolumuzun temassız banka kartlarına döndüğünü biliyoruz.
SEN HAKEMSİN CERRAH DEÐİL
Yere yatan her oyuncu için oyun durdurulmaz. Kafa çarpışması varsa ya da çok sert başka bir müdahale varsa durdurmak doğru olabilir ama bir oyuncu zaman çalmak için yerde yatıyorsa bu tuzaklara düşmemek gerek.Bizimkiler maalesef her yere yatanın yanına koşuyorlar, sanırsın ameliyat yapacaklar! Sen hakemsin kardeşim, cerrah değil, ayağına darbe alan bir adama iki dakika sonra da yardım çağırabilirsin, her darbeye acil servis muamelesi yapmak da senin için değil.
TRİBÜNLER MUHTEŞEM
Seyircilerimizin de Kupa'dan öğrenmesi gerekenler var. Tüm dünya küçücük bir ülkede bir araya gelmiş ama bir tek olay çıkmıyor. Kazanan alkışlanıyor, kaybedenin de üzüntüsü paylaşılıyor. Futbolun bir oyun olduğunu artık bizim seyircilerimiz de hatırlamalıdır.
Turgay DEMİR / Fotomaç