-Ya da Türkiye uçurumun kenarında mı?-
Genelinde iyimser olan bu satırların yazarı da artık o kadar
iyimser olamıyor... Neden?
İki haftadır eğitim alanında mesai yapıyoruz Türkiye`de...
Genellikle üniversiteli gençlerle ve akademiklerle bir arada
oluyoruz... Toplantılar, konferanslar, görüşmeler... Getir götür, ye iç... Ama, akşamları ve boş zamanlarımda trene, tramvaya, metrobüse, minibüse ve taksiye biniyorum. Halkın içine karışıp gözlem yapıyorum...
Gördüğüm şudur: Durum çok kötü. Türkiye, bana göre uçurumun kenarında. Bu ülke ya yerel seçimlerle biraz nefes alıp önünü görecek ya da tepetaklak gidecek.
***
Ekonomik durum çok vahim... Enflasyon ürkütücü...
Politik durum çok umut vermiyor...
Eğitim durumu içler acısı...
İşsizlik korkunç...
Gençler arasındaki hava ürkütücü... Genç işsizlerin sayısı korkunç...
***
Bütün bunlara ilaveten göçmen, sığınmacı ve yabancı sorunu
ortamı çok geriyor...
Çünkü sayılar ürkütücü. Ülkenin demografik yapısını değiştirecek kadar ürkütücü... Daha vahimi ise, Türkiye`de ne kadar yabancı,ne kadar sığınmacı ve ne kadar göçmen var tam bilinmiyor. Her ne kadar ilgili makamlar tersini dile getirse de...
***
Peki çözüm ne? çözüm iktidarın ve muhalefetin hiç değilse
Göçmenler konusunda uzlaşıp elele vererek çözüm/ler üretmesi...
geç kalınırsa her iki tarafta bu tsunaminin altında kalabilir...
***
Hani bu kadim toprakların insanları der ya, `` Yer yarılır, yerden bir arslan çıkar!`` diye. Durum sanki tam da bu. Yer yarılmış ve yerden bir arslan çıkmış... Birileri bunun henüz farkında değil...
Ama, o arslan sakin ve kendinden emin adımlarla ilerliyor.
İktidara gelmiş ve devleti ele geçirmiş olanlar bunu çok iyi
görüyor... Görüyor ve korkuyorlar. Ama, korkunun ecele faydası yok.
***
Gel de Nuri Bilge CEYLAN`ın dediği gibi tasalanıp dertlenme...
Gel de ``Benim yalnız ve güzel ülkem!..`` deme...
Veyahutta, Ataol BEHRAMOĞLU gibi, ``Türkiye, üzgün yurdum,
güzel yurdum`` diye dertlenme...
Yazımızı şairin bu şiiriyle bitirelim:
TÜRKİYE, ÜZGÜN YURDUM, GÜZEL YURDUM
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkın geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yudum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinden yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlat, ağıt, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
***
Ve büyük şairimiz Nazım HİKMET`in dizeleriyle umutlarımızı
tazeleyelim:
Yok öyle umutları yitirip
Karanlıkta savrulmak.
Unutma, aynı gökyüzü altında
Bir direniştir yaşamak.
Genelinde iyimser olan bu satırların yazarı da artık o kadar
iyimser olamıyor... Neden?
İki haftadır eğitim alanında mesai yapıyoruz Türkiye`de...
Genellikle üniversiteli gençlerle ve akademiklerle bir arada
oluyoruz... Toplantılar, konferanslar, görüşmeler... Getir götür, ye iç... Ama, akşamları ve boş zamanlarımda trene, tramvaya, metrobüse, minibüse ve taksiye biniyorum. Halkın içine karışıp gözlem yapıyorum...
Gördüğüm şudur: Durum çok kötü. Türkiye, bana göre uçurumun kenarında. Bu ülke ya yerel seçimlerle biraz nefes alıp önünü görecek ya da tepetaklak gidecek.
***
Ekonomik durum çok vahim... Enflasyon ürkütücü...
Politik durum çok umut vermiyor...
Eğitim durumu içler acısı...
İşsizlik korkunç...
Gençler arasındaki hava ürkütücü... Genç işsizlerin sayısı korkunç...
***
Bütün bunlara ilaveten göçmen, sığınmacı ve yabancı sorunu
ortamı çok geriyor...
Çünkü sayılar ürkütücü. Ülkenin demografik yapısını değiştirecek kadar ürkütücü... Daha vahimi ise, Türkiye`de ne kadar yabancı,ne kadar sığınmacı ve ne kadar göçmen var tam bilinmiyor. Her ne kadar ilgili makamlar tersini dile getirse de...
***
Peki çözüm ne? çözüm iktidarın ve muhalefetin hiç değilse
Göçmenler konusunda uzlaşıp elele vererek çözüm/ler üretmesi...
geç kalınırsa her iki tarafta bu tsunaminin altında kalabilir...
***
Hani bu kadim toprakların insanları der ya, `` Yer yarılır, yerden bir arslan çıkar!`` diye. Durum sanki tam da bu. Yer yarılmış ve yerden bir arslan çıkmış... Birileri bunun henüz farkında değil...
Ama, o arslan sakin ve kendinden emin adımlarla ilerliyor.
İktidara gelmiş ve devleti ele geçirmiş olanlar bunu çok iyi
görüyor... Görüyor ve korkuyorlar. Ama, korkunun ecele faydası yok.
***
Gel de Nuri Bilge CEYLAN`ın dediği gibi tasalanıp dertlenme...
Gel de ``Benim yalnız ve güzel ülkem!..`` deme...
Veyahutta, Ataol BEHRAMOĞLU gibi, ``Türkiye, üzgün yurdum,
güzel yurdum`` diye dertlenme...
Yazımızı şairin bu şiiriyle bitirelim:
TÜRKİYE, ÜZGÜN YURDUM, GÜZEL YURDUM
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkın geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yudum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinden yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlat, ağıt, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
***
Ve büyük şairimiz Nazım HİKMET`in dizeleriyle umutlarımızı
tazeleyelim:
Yok öyle umutları yitirip
Karanlıkta savrulmak.
Unutma, aynı gökyüzü altında
Bir direniştir yaşamak.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.