'Türk hakemler de yabancı istiyor!'

Türk futbolu, tarihinin en çalkantılı sezonlarından birini yaşıyor. Trabzonspor - Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar ve sonrasında 1 Mart tarihinde gerçekleştirilen MHK toplantısının görüntülerinin sızdırılması, gündemi oldukça meşgul etmişti. Öte yandan 7 Nisan'da Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak olan Süper Kupa finaliyle ilgili iki kulübün de yabancı hakem isteği öne çıkmıştı. Hürriyet yazarı Murat Fevzi Tanırlı, yabancı hakem gündemiyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. İşte Tanırlı'nın ifadeleri; Hakemler... Futbolu yönetemeyenlerin en kolay harcayabileceği insanlar... Hedef tahtasına yerleştirilip sağlı sollu ok fırlatılanlar... 2000’lerin başında kariyerleri bir ömürlük iken, bir maçla bitirilme noktasına getirilenler... Mahremlerinin de sızdırılmasıyla kurtlar sofrasının mezesi yapılanlar... GÜVEN NEDEN YOK? Kamuoyu ve kulüpler, ağır baskı altındaki hakemlerin ne denli güvensiz zeminde görev yaptığının farkında. TFF’lerin de arka çıkmamasıyla güçsüzleştiğini biliyorlar. Özgürlükleri tehdit edilen bu insanların ‘her şeyi yapabileceğini’ düşünebiliyorlar. Bu kısır döngüyü yok etmeye muktedir otorite de olmayınca, senaryo aynı: “Üzerimize oyun oynanıyor” diyen onlarca kulüp! Sızdırılan seminer vakasının ardından hakem ve yardımcıların nabzını tuttum. Bir dokunduk, bin ah işittik. Duyduklarıma üzüldüm, sinirlendim, kaygılandım. İşte hakemlerden satır başları: TFF VE MHK BİZE AYRI, KULÜPLERE AYRI KONUŞUYOR 1- Hiçbir hakemin sızdıracağını düşünmüyoruz. TFF başkanından tehdit ve ağır laflar işittiğimiz dönemde bile yapmamışken, şimdi mi? 2- Temelinde Trabzonspor - Fenerbahçe maçı tantanasının odağını birilerinin kaydırmak istemesi yatıyor. Kime fayda sağladıysa o adrese odaklanmak gerekir. 3- Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu üyeleri bize ayrı, kulüplere ayrı konuşuyor. MHK SÖZ SAHİBİ DEĞİL, TEK YAPTIĞI SEKRETERLİK 4- Umutsuzluk, boşvermişlik ve günü kurtarma hakim. Güvensiz bir ortamdayız. MHK söz sahibi değil, sadece sekreterlik yapıyor. 5- Tolga Özkalfa istifa etti deniliyor. TFF Başkanı, görevden aldık diyor. MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu bir tepki dahi gösteremiyor. YAPAY ZEKADAN BİZLER DE ÇOK YARA ALDIK 6- Hakemleri anlamayan danışmanların yönlendirmesi ve icatlarıyla iki senedir altüst olduk. 7- Dünyada benzeri olmayan yapay zeka garabetinden sistem de bizler de çok yara aldık. TFF Başkanı’nın onayı olmadan atama yapılabildiğine inanan var mı? 8- "Şeffafız, her hakem her maça çıkacak" denildi. Yapay zeka atıyorsa, neden sadece Ali Şansalan bir takımın maçında 3 senedir görev alamıyor? 9- VAR’daki tecrübeli isimlerden hangileri yasaklı listesinde? Bizler bundan ne mesaj almalıyız? "SENİN BABAN KATİLMİŞ" DİYEN ÇOCUKLAR 10- İtibarsızlaştırma had safhada. 'Futbolun katili Türk hakemleri' tezahüratından dolayı okulundan ‘senin baban katilmiş’ diye ağlayarak gelen çocuğu olan arkadaşlarımız var. 11- Önceleri fikstürde gözümüze maç kestirir, ‘gelir mi’ umuduyla yaşardık. Şu an 'Aman maç gelmesin, en iyi hakem evde oturan hakem” ruh halindeyiz. 12- 4 Büyükler’in maçlarını hayal ederdik. FIFA kokartı rüyası kurardık. Ne heves, ne maç sevdamız kaldı! Hele 4 büyük maçı istemiyoruz, hatta Fenerbahçe ve Galatasaray maçına çıkacak olanlar, ‘kelle gidebilir’ psikolojisiyle göreve gidiyor. VAR İÇİN 'OPERASYON ODASI' ALGISI YARATILDI 13- Genç jenerasyonun çoğu Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında ev sahibi atmosferinden etkileniyor. Hızlı terfileri, tecrübe kazanmadan bu maçlara atanır hale gelmesi, kariyerinin başında ihalenin kalma korkusu, ‘çalayım, başım yanmasın’ mantalitesi sakıncalı oldu. 14- Sayın Büyükekşi’ye "Trabzon Başkanı’nın Hüseyin Göçek, Suat Arslanboğa ve Mete Kalkavan’a maç verilmesini istemediği doğru mu?” diye sorduğumuzda asla böyle bir şey yok demişti. Sonuç malum. Bize ayrı, başkasına ayrı yalan söyleyenler... 15- Dünya genelinde VAR’da neler oluyor ancak bizde ‘operasyon odası’ algısı yaratıldı. DALLAS, MHK BAŞKANI GİBİ DAVRANIYOR 16- Hangi kararı referans alacağımızı şaşırdık! Kimin verdiği karar doğru? Hugh Dallas, seminerde trip atıyor. Keşke önceki seminerleri sızdırsalar da tutarsızlıklarını göstersek. Sabah söylediğini akşam değiştiren, küçümseyen ve laf sokan bir UEFA eğitmeni. 17- Hugh diyor ki "VAR davet ettiyse bu karar %99.9 değişecek demektir. Bu davetin anlamını kavrayın." Bizler de "nasıl kılıf buluruz da kararı değiştiririz" psikolojisinde inceliyoruz. 18- Hugh'a itiraz eden yok. Eskiden abilerimiz vardı, yorum yapar, tartışırlardı. Sindirilmiş şekilde oturuyoruz. "Cesareti olmayan MHK'ya söyleyip maç almasın" diyor. FENERBAHÇE VE GALATASARAY YOKSA 'OH ŞÜKÜRLER OLSUN' 19- Maç dönüşlerinde, aynı şehirden seyahat edemez durumdayız. Bir takım mensubu veya taraftarla karşılaşma riski nedeniyle komşu şehirlere özel araçla giderek evine dönenler türedi. 20- Sokakta dolaşmaktan imtina eder hale geldik, güneş gözlüğü ve şapka ile geziyoruz. 21- VAR görevleri maç sabahı belli oluyor. F.Bahçe ve G.Saray maçı olmayanlar ‘oh, şükürler olsun’ mutluluğuyla kahvaltısını yapıyor. 2 büyüğe çıkanlar gergin ve endişeli. 22- Riva’da seminerlerde neredeyse sosyalleşme kalmadı. Arkadaşlık dahi etkilendi. İFTİRA ATANLARI ALLAH'A HAVALE EDİYORUZ 23- Bizler de “yabancı hakem gelsin” istiyoruz. Alenen düşüncelerimizi paylaştık. Şiddetle karşıyken, can güvenliğimiz ve sürekli ağır eleştiriden uzaklaşmak adına kabul ediyoruz. 24- Yabancı hakem performanslarını ve kulüplerimizin yaklaşımını hem ülke hem biz görelim istiyoruz. 25- Genç jenerasyon hakem sayımız çok. Kadronun yarısı son 2 senede çıkarılan isimlerden. 26- Bize her türlü iftirayı atanları Allah’a havale ediyoruz. Bize dik durun diyenler, önce kendileri kulüplere karşı dik duracak, kural ve yaptırımları cesaretle uygulayabilecek. "NASIL DÜZELİR, UMUT VAR MI" DİYE DE SORDUM... Pek çoğuna göre umut da yok. Çünkü futbol iklimini yönetecek ve denetleyecek Avrupa’daki gibi otorite yok. Siyaset, büyük kulüplerin etkisinden kurtulunamayacağına göre meslek yok edildi diyen fazla. Yine de satır başları: 1- Oyuncuların etik dışı davranışını, agresif kulüpleri, demeç kavgasını, tribün terörünü, çirkin tezahüratı, kötü zemini bitirmeyi öncelik edinen TFF istiyoruz. Dönüp dolaşıyor, sadece biz kötüyüz. 2- MHK değil, TFF zihniyeti değişmeli, hakemliğin 10 yıllık planı yapılmalı. Avrupa ve kalite ve tecrübe büyük sorun. 3- Çağdaş, iletişimi iyi, otoriter, kulüplere boyun eğmeyen, biat etmeyen, hakemleri sahiplenen, güven ve saygı oluşturan yönetim istiyoruz. 4- Dernek, siyaset, adamcılık zihniyeti yok edilmeli. 5- Hakemlere saldırılara karşı dik duracak Ufuk Özerten ve Zekeriya Alp gibi MHK başkanları istiyoruz. 6- Bize başka, kulüplere başka konuşan TFF ve MHK istemiyoruz. 7- Kulüplerin baskısına ve TFF Başkanı’nın isteğine göre değil, performansa göre standart cezalar istiyoruz. SON SÖZ Ünlü felsefecimiz Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin sözüyle bitirelim: "Güven duymak için güvenilir bir insanla, güven duyabilir bir insanın karşılaşması gerekiyor. Birisinin güvenilir olması yetmiyor. Böyle bir karşılaşmanın olması gerekiyor ve bulunduğunda kaçırmamak gerekiyor." Bizim ülkede iki tarafı da bulmak zorlaştı. Empati yapan zaten kalmadı. Allah’tan yardım dilemekten başka çare yok.