Gazeteci Kenan Başaran, TFF ve kararları üzerine görüşlerini Duhuliye.com için özel olarak değerlendirdi.
İşte Kenan Başaran'ın açıklamaları:
"Yaşadığımız büyük facia sonrasında Yeni Malatyaspor, Hatayspor ve Gaziantep FK'nın bu yönde talepleri oldu. TFF'nin liglerin başlama tarihi kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kenan Başaran;
Çok büyük bir felaketin içindeyiz. Ve ne yazık ki henüz buzdağının görünen tarafının farkındayız. Deprem bölgesi dışında olanların oturmaktan, konuşmaktan, yiyip içmekten, uyumaktan utandığı zamanlar bu zamanlar. Enkazlarda bir çakıl taşını dahi kaldıranın 40 yıl kölesi olmalıyız. Binlerce depremzede dirisinden vazgeçmiş, ölüsüne ulaşmaya çalışıyor.
Ve ne yazık ki bu büyük trajedinin gölgesinde "hayat devam ediyor" cümlesi de kuruluyor. Futbol... O da artık bir sektör. Çarkları var. Oradan da ekmek yiyen binlerce insan var. Dolaylı olarak milyonlarca da diyebiliriz. Deprem bölgesinde yer alan amatöründen profesyoneline kadar sezonun kalan kısmında oynamak istemeyen her takıma kayıtsız şartsız rıza gösterilmek zorunda. Onlar yaralarını sardıktan sonra gelecek sezon aynı konumdan devam etmelidir. Pandemide nasıl ki bu hak tanındı, bugün o dönemden daha trajik bir durumda bulunan futbol kulüplerine düşünülmeden talepleri kabul edilmeli. Her şeye rağmen devam etmek isteyene de saygı duyulsun. Bu da hayata bir şekilde bağlanmanın yolu olarak görülmeli.
TFF'nin ligleri devam ettireceğine dair karar beni şaşırtmadı. Dedim ya, futbol gaz sektörü, plastik sektörü, finans sektörü gibi bir sektör. Her şartta buranın da çarklarının döndürülmesi gerektiğine inanılıyor. Benim buna karşı durmam bir şeyi değiştirmiyor. Siz de görüyorsunuz; kulüpler bir yandan boğazımızda düğümler oluşturacak kadar depremzede için gece gündüz yardım toplarken diğer yandan, transfer yapıyor. Misal ben bu ortamda transfer yapmayı düşünmezdim.
Futbol liglerimiz; özellikle Süper Lig uluslararası futbol organizasyonlarıyla da bağlı olduğu için mümkün mertebe en büyük sıkıntıda dahi devam etme yönünde eğilim gösterir. Pandemide en hümanist bakışa sahip olduğunu düşündüğümüz ülkeler bile "oyuna devam" dedi.
Dünya Kupası nedeniye zaten sıkışık bir takvim oluşmuştu. Bu yüzden TFF, en fazla bu kadar ara verebildi. Oynatmak isteyen TFF'nin takvim olarak bundan daha fazla yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü daha fazla ara vermesini sağlayacak bir zaman pek yok. Öte yandan kişisel olarak hiçbir futbol müsabakası ülkemizin yaşadığı trajedinin önüne geçemez. Dolayısıyla TFF'nin "Beyaz sezon" ilan etmesini beklerdim. Buna yeltenmeyeceklerini tahmin ettiğim halde. Hiç değilse, kalan haftaları oynamak isteyenlere sorgusuz sualsiz rıza göstersinler.
Depremde yakınlarını kaybeden tüm yurttaşlarımıza başsağlığı, sabır ve güç diliyorum. Hayatlarını yitirenler ışıklar içinde yatsın, devirleri daim olsun...
Duhuliye.com
İşte Kenan Başaran'ın açıklamaları:
"Yaşadığımız büyük facia sonrasında Yeni Malatyaspor, Hatayspor ve Gaziantep FK'nın bu yönde talepleri oldu. TFF'nin liglerin başlama tarihi kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kenan Başaran;
Çok büyük bir felaketin içindeyiz. Ve ne yazık ki henüz buzdağının görünen tarafının farkındayız. Deprem bölgesi dışında olanların oturmaktan, konuşmaktan, yiyip içmekten, uyumaktan utandığı zamanlar bu zamanlar. Enkazlarda bir çakıl taşını dahi kaldıranın 40 yıl kölesi olmalıyız. Binlerce depremzede dirisinden vazgeçmiş, ölüsüne ulaşmaya çalışıyor.
Ve ne yazık ki bu büyük trajedinin gölgesinde "hayat devam ediyor" cümlesi de kuruluyor. Futbol... O da artık bir sektör. Çarkları var. Oradan da ekmek yiyen binlerce insan var. Dolaylı olarak milyonlarca da diyebiliriz. Deprem bölgesinde yer alan amatöründen profesyoneline kadar sezonun kalan kısmında oynamak istemeyen her takıma kayıtsız şartsız rıza gösterilmek zorunda. Onlar yaralarını sardıktan sonra gelecek sezon aynı konumdan devam etmelidir. Pandemide nasıl ki bu hak tanındı, bugün o dönemden daha trajik bir durumda bulunan futbol kulüplerine düşünülmeden talepleri kabul edilmeli. Her şeye rağmen devam etmek isteyene de saygı duyulsun. Bu da hayata bir şekilde bağlanmanın yolu olarak görülmeli.
TFF'nin ligleri devam ettireceğine dair karar beni şaşırtmadı. Dedim ya, futbol gaz sektörü, plastik sektörü, finans sektörü gibi bir sektör. Her şartta buranın da çarklarının döndürülmesi gerektiğine inanılıyor. Benim buna karşı durmam bir şeyi değiştirmiyor. Siz de görüyorsunuz; kulüpler bir yandan boğazımızda düğümler oluşturacak kadar depremzede için gece gündüz yardım toplarken diğer yandan, transfer yapıyor. Misal ben bu ortamda transfer yapmayı düşünmezdim.
Futbol liglerimiz; özellikle Süper Lig uluslararası futbol organizasyonlarıyla da bağlı olduğu için mümkün mertebe en büyük sıkıntıda dahi devam etme yönünde eğilim gösterir. Pandemide en hümanist bakışa sahip olduğunu düşündüğümüz ülkeler bile "oyuna devam" dedi.
Dünya Kupası nedeniye zaten sıkışık bir takvim oluşmuştu. Bu yüzden TFF, en fazla bu kadar ara verebildi. Oynatmak isteyen TFF'nin takvim olarak bundan daha fazla yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü daha fazla ara vermesini sağlayacak bir zaman pek yok. Öte yandan kişisel olarak hiçbir futbol müsabakası ülkemizin yaşadığı trajedinin önüne geçemez. Dolayısıyla TFF'nin "Beyaz sezon" ilan etmesini beklerdim. Buna yeltenmeyeceklerini tahmin ettiğim halde. Hiç değilse, kalan haftaları oynamak isteyenlere sorgusuz sualsiz rıza göstersinler.
Depremde yakınlarını kaybeden tüm yurttaşlarımıza başsağlığı, sabır ve güç diliyorum. Hayatlarını yitirenler ışıklar içinde yatsın, devirleri daim olsun...
Duhuliye.com