Yüksek teknolojinin son ürünü olan elinizde ki bir cep telefonu veya teknolojik bir cihaz sizi nasıl öldürebilir ki…
Sanırım Lübnan Hizbullah’ı da 3000 adet çağrı cihazını sipariş ettiğinde böyle düşünmüştü. Tarihler 17 Eylül’ü gösterdiğinde eş zamanlı olarak Hizbullah militanları tarafından kullanılan çağrı cihazları Mossad tarafından patlatıldı. Bu saldırı neticesinde 12 kişi ölmüş 2750 kişide yaralanmıştı.
Günümüzde çağrı cihazı mı kaldı diyebilirsiniz ancak olayın öncesi Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın militanlarına cep telefonu gizlilik açısından güvenli değil diyerek başka bir yöntem kullanmalarını emretmesiyle başlıyor. Arayış içerisine giren Hizbullah ise çözümü çağrı cihazı kullanımında buluyor. İşin en kritik aşamasında ise çağrı cihazlarını, kendilerini adım adım izleyen ve gizleyen Mossad’dan tedarik etmeleri oldu. Mossad paravan şirketler aracılığıyla gerçekleştirdiği tarihe geçen ve filmlere konu olacak bir operasyona imza atarak gövde gösterisinde bulundu.
3000 adet çağrı cihazının içine 3 gramlık patlayıcıları kodlayarak yerleştirip patlamaya hazır hale getirmek ayrı Hizbullah’a parasıyla satmak ayrı ve aynı anda patlatarak kaos ve korku oluşturmak ayrı bir istihbarat başarısı.
Böylesine bir istihbarat başarısı gösteren Mossad’ın, Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihli saldırısını önceden nasıl bilemediği ise apayrı bir konu. Neyse ki aklı başında olan birileri bu sorunun cevabını biliyor.
Teknoloji maalesef İsrail gibi kötülük abidesi bir devletin emellerine de hizmet edebiliyor. Belki de geleceğin en büyük sorunlarından biri bu olacak.
Teknoloji kötülerin elinde oyuncak olduğunda insanların can güvenliği nasıl sağlanacak?
Veri güvenliğinin söz konusu olmadığı bir dünyada sizi adım adım izleyen birileri sizi çok rahat manipüle edebilir. Mahremiyetin mümkün olmadığı bir internet çağında sizi sizden daha iyi tanıyabilirler. Hobileriniz, fobileriniz, ilgi alanlarınız, sevdiğiniz şeyler, gittiğiniz yerler ve sohbetleriniz kısacası birileri tarafından rahatlıkla takip edilebilirsiniz. Size kötülük yapmak isteyen birileri plan kurmak istediğinde zorlanmayacaktır.
Kullandığınız aracınızın bilgisayar sistemine sızdıklarında direksiyon, fren ve gaz sistemlerini rahatlıkla ele geçirebilirler. Sonuç sizi kaza süsü vererek öldürebilirler.
Evinizin güvenliğini sağlayan alarm ve kamera sistemi ele geçirildiğinde sizi en güvendiğiniz yerde ve uykunuzda dahi zarar vermek isteyenler zorlanmayacaktır.
Elektronik fırınınız ele geçirildiğinde evinizde bir yangın çıkarabilir.
Akıllı kalp pilinizin hacklenmesiyle can verebilirsiniz. 2007 yılında Dick Cheney kalp pilinin kablosuz bağlantı işlevini devre dışı bırakmıştı.
Herhangi bir elektronik cihazınızı servise verdiğinizde içine patlayıcı koyabilecek seviyede profesyonel bir düşmanınız olabilir ve sizi bir patlayıcıyla öldürebilirler.
Bugün savaşlarda kullanılan bir intihar dronu düşmanlarınızın eline geçtiğinde veya onlar tarafından üretildiğinde bu intihar dronları size karşı kullanılarak öldürülebilirsiniz.
Teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte Internet of Things kısaca IoT olarak da bilinen nesnelerin interneti hacklendiğin de evinizde ki tüm elektronik cihazları hackerlar yöneterek size zarar verebilirler. Şu zamana kadar bilgisayar tabanlı saldırılar dijital dünyayla sınırlı kaldı ve en kötü sonuçları veri kaybı veya para kaybı oldu. İlerleyen yıllarda ise teknolojiyle bezenmiş cinayetlere şahit olabiliriz.
Yarının dünyasında belki de güvenli olmanın ve hayatta kalmanın tek seçeneği modern dijital yaşamdan ziyade ilkel bir yaşamı tercih etmekte gizli olacak.
Sözümüzü Snowden filminden bir söz ile bitirelim;
‘’Secrecy is security, and security is victory.’’ Gizlilik güvenliktir ve güvenlik ise zaferdir.
Sanırım Lübnan Hizbullah’ı da 3000 adet çağrı cihazını sipariş ettiğinde böyle düşünmüştü. Tarihler 17 Eylül’ü gösterdiğinde eş zamanlı olarak Hizbullah militanları tarafından kullanılan çağrı cihazları Mossad tarafından patlatıldı. Bu saldırı neticesinde 12 kişi ölmüş 2750 kişide yaralanmıştı.
Günümüzde çağrı cihazı mı kaldı diyebilirsiniz ancak olayın öncesi Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın militanlarına cep telefonu gizlilik açısından güvenli değil diyerek başka bir yöntem kullanmalarını emretmesiyle başlıyor. Arayış içerisine giren Hizbullah ise çözümü çağrı cihazı kullanımında buluyor. İşin en kritik aşamasında ise çağrı cihazlarını, kendilerini adım adım izleyen ve gizleyen Mossad’dan tedarik etmeleri oldu. Mossad paravan şirketler aracılığıyla gerçekleştirdiği tarihe geçen ve filmlere konu olacak bir operasyona imza atarak gövde gösterisinde bulundu.
3000 adet çağrı cihazının içine 3 gramlık patlayıcıları kodlayarak yerleştirip patlamaya hazır hale getirmek ayrı Hizbullah’a parasıyla satmak ayrı ve aynı anda patlatarak kaos ve korku oluşturmak ayrı bir istihbarat başarısı.
Böylesine bir istihbarat başarısı gösteren Mossad’ın, Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihli saldırısını önceden nasıl bilemediği ise apayrı bir konu. Neyse ki aklı başında olan birileri bu sorunun cevabını biliyor.
Teknoloji maalesef İsrail gibi kötülük abidesi bir devletin emellerine de hizmet edebiliyor. Belki de geleceğin en büyük sorunlarından biri bu olacak.
Teknoloji kötülerin elinde oyuncak olduğunda insanların can güvenliği nasıl sağlanacak?
Veri güvenliğinin söz konusu olmadığı bir dünyada sizi adım adım izleyen birileri sizi çok rahat manipüle edebilir. Mahremiyetin mümkün olmadığı bir internet çağında sizi sizden daha iyi tanıyabilirler. Hobileriniz, fobileriniz, ilgi alanlarınız, sevdiğiniz şeyler, gittiğiniz yerler ve sohbetleriniz kısacası birileri tarafından rahatlıkla takip edilebilirsiniz. Size kötülük yapmak isteyen birileri plan kurmak istediğinde zorlanmayacaktır.
Kullandığınız aracınızın bilgisayar sistemine sızdıklarında direksiyon, fren ve gaz sistemlerini rahatlıkla ele geçirebilirler. Sonuç sizi kaza süsü vererek öldürebilirler.
Evinizin güvenliğini sağlayan alarm ve kamera sistemi ele geçirildiğinde sizi en güvendiğiniz yerde ve uykunuzda dahi zarar vermek isteyenler zorlanmayacaktır.
Elektronik fırınınız ele geçirildiğinde evinizde bir yangın çıkarabilir.
Akıllı kalp pilinizin hacklenmesiyle can verebilirsiniz. 2007 yılında Dick Cheney kalp pilinin kablosuz bağlantı işlevini devre dışı bırakmıştı.
Herhangi bir elektronik cihazınızı servise verdiğinizde içine patlayıcı koyabilecek seviyede profesyonel bir düşmanınız olabilir ve sizi bir patlayıcıyla öldürebilirler.
Bugün savaşlarda kullanılan bir intihar dronu düşmanlarınızın eline geçtiğinde veya onlar tarafından üretildiğinde bu intihar dronları size karşı kullanılarak öldürülebilirsiniz.
Teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte Internet of Things kısaca IoT olarak da bilinen nesnelerin interneti hacklendiğin de evinizde ki tüm elektronik cihazları hackerlar yöneterek size zarar verebilirler. Şu zamana kadar bilgisayar tabanlı saldırılar dijital dünyayla sınırlı kaldı ve en kötü sonuçları veri kaybı veya para kaybı oldu. İlerleyen yıllarda ise teknolojiyle bezenmiş cinayetlere şahit olabiliriz.
Yarının dünyasında belki de güvenli olmanın ve hayatta kalmanın tek seçeneği modern dijital yaşamdan ziyade ilkel bir yaşamı tercih etmekte gizli olacak.
Sözümüzü Snowden filminden bir söz ile bitirelim;
‘’Secrecy is security, and security is victory.’’ Gizlilik güvenliktir ve güvenlik ise zaferdir.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.