Cumhuriyet yazarı Gülengül Altınsay'ın köşe yazısı
Transfer ligimiz bize özel gariplikleriyle oynanıyor. Son gariplik Talisca ile Şenol Güneş arasında yaşananlar. Önce Güneş'ten Talisca ile görüştüğünü ve "Talisca'nın Beşiktaş'a gelmek istediğini ama maliyetinin 10 milyon Avro'yu bulacağını" öğreniyoruz. Sonra Talisca'dan "Kulübüyle 3 yıllık sözleşmesi olduğu ve Güneş'le transfer görüştüğü haberlerinin doğru olmadığı" açıklaması geliyor. Birinci ağızlardan açıklamalar böyle. Burada bırakın etiği filan, hukuka aykırı bir şeylerin olduğu açık.Bir kere sözleşmesi süren bir futbolcuyla transfer görüşmek yasal değil. Üçüncü kişiler aracılığıyla bile olsa bu girişimlerin açıklanması ise kural ihlalinin açıkça ilanı. Talisca'nın açıklaması da bu konudaki sorumluluktan kurtulma hamlesi.Ayrıca bu görüşme olsa bile Beşiktaş'ta maliyete, koşullara bakmadan, yasal yollar incelenmeden bir telefon konuşmasının kamuoyuna açıklanması nasıl bir iş bilmezlik! Üstelik sportif direktör ya da futboldan sorumlu yönetici değil de bu işlerde sadece teknik açıdan son kararı vermesi gereken hoca mali şartları niye açıklar?KAMPANYADAN ANLAGüneş'in açıklamasının ardından belli mihraklar sosyal medyada bir kampanya patlattı. İş insanlarına çağrılar yapıldı. Kaça mal olsa da alın fetvaları verildi. Takıma ne vereceği belli olmayan bir isme tüm bütçeyi ve olmayan paraları harcamak niye? Yine sosyal medyada bazı kişilerin "Talisca'yı alın" baskısını bu kadar dikkate almak niye? Ve Beşiktaş'ın ihtiyacı olan, yerel lig ve Avrupa liglerinde geçen sezon oynamış genç oyuncular üzerinde neden durulmaz? Kulübün bir stratejisi yok mu?MAKSAT BAŞKA MI?Medya önünde yapılan bu açıklamalar insanın aklına başka şeyler getiriyor maalesef. Yoksa Güneş olası bir başarısızlıkta kendisine gerekçe mi arıyor? "Talisca'yı alsaydınız böyle olmazdı" demek için mi yapıldı bu girişimler? İyi niyetle yapılmış bile olsa insanların aklına bunlar gelmez mi? Ve tabii başarısızlığın faturası sonuçta yönetime kesilmez mi? Kusura bakmayın ama bilgisizliğin ve vizyonsuzluğun bedelini ödüyoruz hep birlikte.Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet
Transfer ligimiz bize özel gariplikleriyle oynanıyor. Son gariplik Talisca ile Şenol Güneş arasında yaşananlar. Önce Güneş'ten Talisca ile görüştüğünü ve "Talisca'nın Beşiktaş'a gelmek istediğini ama maliyetinin 10 milyon Avro'yu bulacağını" öğreniyoruz. Sonra Talisca'dan "Kulübüyle 3 yıllık sözleşmesi olduğu ve Güneş'le transfer görüştüğü haberlerinin doğru olmadığı" açıklaması geliyor. Birinci ağızlardan açıklamalar böyle. Burada bırakın etiği filan, hukuka aykırı bir şeylerin olduğu açık.Bir kere sözleşmesi süren bir futbolcuyla transfer görüşmek yasal değil. Üçüncü kişiler aracılığıyla bile olsa bu girişimlerin açıklanması ise kural ihlalinin açıkça ilanı. Talisca'nın açıklaması da bu konudaki sorumluluktan kurtulma hamlesi.Ayrıca bu görüşme olsa bile Beşiktaş'ta maliyete, koşullara bakmadan, yasal yollar incelenmeden bir telefon konuşmasının kamuoyuna açıklanması nasıl bir iş bilmezlik! Üstelik sportif direktör ya da futboldan sorumlu yönetici değil de bu işlerde sadece teknik açıdan son kararı vermesi gereken hoca mali şartları niye açıklar?KAMPANYADAN ANLAGüneş'in açıklamasının ardından belli mihraklar sosyal medyada bir kampanya patlattı. İş insanlarına çağrılar yapıldı. Kaça mal olsa da alın fetvaları verildi. Takıma ne vereceği belli olmayan bir isme tüm bütçeyi ve olmayan paraları harcamak niye? Yine sosyal medyada bazı kişilerin "Talisca'yı alın" baskısını bu kadar dikkate almak niye? Ve Beşiktaş'ın ihtiyacı olan, yerel lig ve Avrupa liglerinde geçen sezon oynamış genç oyuncular üzerinde neden durulmaz? Kulübün bir stratejisi yok mu?MAKSAT BAŞKA MI?Medya önünde yapılan bu açıklamalar insanın aklına başka şeyler getiriyor maalesef. Yoksa Güneş olası bir başarısızlıkta kendisine gerekçe mi arıyor? "Talisca'yı alsaydınız böyle olmazdı" demek için mi yapıldı bu girişimler? İyi niyetle yapılmış bile olsa insanların aklına bunlar gelmez mi? Ve tabii başarısızlığın faturası sonuçta yönetime kesilmez mi? Kusura bakmayın ama bilgisizliğin ve vizyonsuzluğun bedelini ödüyoruz hep birlikte.Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet