Akşam yazarlarından Alen Markaryan'ın maç yazısı
Anlamsızlık bulvarında bir hakeme rastladım! "Sen mi yöneteceksin maçı" dedim "Öyle gözüküyor" dedi. Fluydu... Net değildi... Bir tek düdüğü gözüküyordu, Markasına baktım seçemedim, Maçta stadın ışıklarında net gözükür dedim içimden Ve başlama vuruşuna zor attım kendimi...
???
Masuaku'nun sakatlığı nedeniyle yerini Umut Meraş'a bırakmasından gayrı, Geçen haftaki kadroya bir de N'Koudou'nun dahil olduğunu görüyoruz... Haa! Bir de Dele Alli yok, Gedson'a bırakmış yerini...
Maçın daha hemen başında Beşiktaş defansının peş peşe ve farklı aralıklarda yaptığı iki hatayla gitar teli gibi gerildik...
İki korner yedik lakin Nelson'un artistik yere yatışlarını yemedik!!! Hesapta Weghorst'u attıracak!!!
Galatasaray'ın hemen gol atayım düşüncesiyle ön tarafta birikim yapmasına, Beşiktaş çizgilerden içeri doğru kat ederek cevap verdi...
Bireysel hataların bitmek bilmez ızdıraplarında da gol yedik: 1-0.
Öne çıkamadığımız gibi arkada top çevirirken de hatalar zinciri oluşturuyorduk...
İlla bir sıkıntı çıkacaktı, çıktı...
Gol yedikten sonra büyük takım refleksi gösterdik, öne doğru çıktık.
N'Koudou tarafından geliyorduk da Sacha Boey her fırsatta yere atıyordu çocuğu... Onlardan birinde Gedson, Manuel Fernandesvari bir orta kesti, Saiss indirdi, Cenk Tosun yatarak hafif bir dömi voleyle Beşiktaş 14. noteri gibi tabelaya damgayı vurdu: 1-1.
Defansı orta sahaya yakın kurduğumuzdan arkaya atılan bütün boş toplara heyecan yaptık...
Galatasaray'ın yakın oynayıp devamlı Beşiktaşlı oyuncuların bileklerine basması da hiç yakışık almadı. İlk yarı biterken söylemek zorunda olduğum en önemli konu Beşiktaşlı oyuncuların inanılmaz bireysel hatalarıydı... İkinci yarıda görmemek umuduyla..
Bu Nelsson denen arkadaşa 'yaptıkların yeter, her yere yatmalarında tiyatro var' deyip kırmızıyı yapıştıracak tek bir hakem yok mu yahu...
Adam bildiğin Hollywood menşei!!
60'a kadar ortalık sakin derken N'Koudou'nun sorumsuzca top kayıplarından yediğimiz bilmem kaçıncı ataktan gol yedik 2-1... Şenol Hoca da hemen bu vatandaşı oyundan alıp Muleka ile Nathan'a şans verdi... Sahaya yayılarak ve yakın oynamadığımız sürece pozisyon bulmakta zorlanırız... Kenarlardan da besleyemiyoruz bireysel katkı gelmiyor Çözüm şart...
Tabii bu arada 76. dakikada 76. kere bireysel hata yaptığımızı söyleyebilirim, inanılmaz... Gedson'un tek başına savaştığını önüne açık çek bırakarak orta yere koyalım... Karşı kaleye gitmeye inandığımızda pozisyon tabii ki buluyorduk.
Hele Weghorst... Ah Weghorst ah!!! Aklımız başımıza son beş dakikada geldi Ne olur bilmiyorum..
Adamlar bir frikiği tam 4 dakikada kullandırttılar!!!! 85'ten 93'e sonra topun oyunda kaldığı süre 1...
Yazıklar olsun. Hakem de elinde mısır patlağı seyretti. Siz susun daha sevgili yöneticiler susun daha...
Alen MARKARYAN / Akşam
Anlamsızlık bulvarında bir hakeme rastladım! "Sen mi yöneteceksin maçı" dedim "Öyle gözüküyor" dedi. Fluydu... Net değildi... Bir tek düdüğü gözüküyordu, Markasına baktım seçemedim, Maçta stadın ışıklarında net gözükür dedim içimden Ve başlama vuruşuna zor attım kendimi...
???
Masuaku'nun sakatlığı nedeniyle yerini Umut Meraş'a bırakmasından gayrı, Geçen haftaki kadroya bir de N'Koudou'nun dahil olduğunu görüyoruz... Haa! Bir de Dele Alli yok, Gedson'a bırakmış yerini...
Maçın daha hemen başında Beşiktaş defansının peş peşe ve farklı aralıklarda yaptığı iki hatayla gitar teli gibi gerildik...
İki korner yedik lakin Nelson'un artistik yere yatışlarını yemedik!!! Hesapta Weghorst'u attıracak!!!
Galatasaray'ın hemen gol atayım düşüncesiyle ön tarafta birikim yapmasına, Beşiktaş çizgilerden içeri doğru kat ederek cevap verdi...
Bireysel hataların bitmek bilmez ızdıraplarında da gol yedik: 1-0.
Öne çıkamadığımız gibi arkada top çevirirken de hatalar zinciri oluşturuyorduk...
İlla bir sıkıntı çıkacaktı, çıktı...
Gol yedikten sonra büyük takım refleksi gösterdik, öne doğru çıktık.
N'Koudou tarafından geliyorduk da Sacha Boey her fırsatta yere atıyordu çocuğu... Onlardan birinde Gedson, Manuel Fernandesvari bir orta kesti, Saiss indirdi, Cenk Tosun yatarak hafif bir dömi voleyle Beşiktaş 14. noteri gibi tabelaya damgayı vurdu: 1-1.
Defansı orta sahaya yakın kurduğumuzdan arkaya atılan bütün boş toplara heyecan yaptık...
Galatasaray'ın yakın oynayıp devamlı Beşiktaşlı oyuncuların bileklerine basması da hiç yakışık almadı. İlk yarı biterken söylemek zorunda olduğum en önemli konu Beşiktaşlı oyuncuların inanılmaz bireysel hatalarıydı... İkinci yarıda görmemek umuduyla..
Bu Nelsson denen arkadaşa 'yaptıkların yeter, her yere yatmalarında tiyatro var' deyip kırmızıyı yapıştıracak tek bir hakem yok mu yahu...
Adam bildiğin Hollywood menşei!!
60'a kadar ortalık sakin derken N'Koudou'nun sorumsuzca top kayıplarından yediğimiz bilmem kaçıncı ataktan gol yedik 2-1... Şenol Hoca da hemen bu vatandaşı oyundan alıp Muleka ile Nathan'a şans verdi... Sahaya yayılarak ve yakın oynamadığımız sürece pozisyon bulmakta zorlanırız... Kenarlardan da besleyemiyoruz bireysel katkı gelmiyor Çözüm şart...
Tabii bu arada 76. dakikada 76. kere bireysel hata yaptığımızı söyleyebilirim, inanılmaz... Gedson'un tek başına savaştığını önüne açık çek bırakarak orta yere koyalım... Karşı kaleye gitmeye inandığımızda pozisyon tabii ki buluyorduk.
Hele Weghorst... Ah Weghorst ah!!! Aklımız başımıza son beş dakikada geldi Ne olur bilmiyorum..
Adamlar bir frikiği tam 4 dakikada kullandırttılar!!!! 85'ten 93'e sonra topun oyunda kaldığı süre 1...
Yazıklar olsun. Hakem de elinde mısır patlağı seyretti. Siz susun daha sevgili yöneticiler susun daha...
Alen MARKARYAN / Akşam