haberler
Forum Üyesi
Romanoff, "Öfkeyi başlangıçta ifade etmek, üzüntüyü kabul etmek ve sergilemekle gelen savunmasızlıktan daha kolay olabilir" diyor. Öfkenizi ifade ettiğinizde, acıya ve bunun bağlı olduğu diğer temel duygulara daha kolay erişebileceğinizi, bu yüzden sinirlendiğinizde ağlayabileceğinizi söylüyor.
İşte sinğirlendiğimizde ağlamamızın nedenleri;
Öfkeye karşı oluşan duygusal tepkiler en büyük etken
Öfke, saldırganlık ve olumsuzluktan üzüntü ve depresyona kadar değişen bir dizi duyguyu ortaya çıkarabilir. Romanoff, insanların öfkeye tepki olarak yaşadıkları bazı duygusal tepkileri şöyle açıklıyor...
Öfke anında saldırganlık isteğinin oluşması
İnsanlar öfke anında bir şeyleri kırmak veya vurmak gibi saldırgan davranışlar sergileme eğilimindedirler. Saldırma isteğine alternatif olarak, insanlar öfkelerini alay yoluyla dolaylı olarak ifade ederler. Bu onların saldırgan dürtülerini yüceltilmiş bir şekilde dağıtmalarına olanak tanır. Böylelikle insanlar saldırma dürtüsünü sergileyemedikleri ve bu isteği bastırmak için ağlarlar.
Depresyon ve anksiyete
Öfkeye verilen en yaygın ikinci duygusal tepkiler, depresyon ve kaygıdır. Öfkenin yıpratıcı olduğu ve bağlılıkları ve ilişkileri tehdit ettiği genç yaşta bize öğretilir. Bu nedenle, başkalarını öfkemizden korumak için, onu depresyon ve kaygı gibi dışa dönük olarak daha az tehdit edici duygularla değiştirerek büyük çaba harcıyoruz. Sonuç olarak, bu içsel olarak rahatsız edici duyguların yükünü taşımamız gerekir.
Ağlamak, hem öfkeyi hem de üzüntüyü içerebilen duyguların salıverilmesinin fiziksel bir tezahürüdür.
İnsanlar ayrıca kızdıklarında eleştirel olma eğilimindedirler. Sorunu yapıcı bir şekilde ele almak yerine, misilleme arayışında başkalarında hata bulurlar.
Öfke, saldırganlık ve olumsuzluktan üzüntü ve depresyona kadar değişen bir dizi duyguyu ortaya çıkarabilir.
Bunlardan biri saldırganlıktır. Bu, bir şeyleri kırmak veya yumruklamak gibi eylemleri içerebilir.
Aslında öfke anını kontrol altına almada büyük bir etkisi olan ağlama duygusunun dezavantajlarından bahsedecek olursak;
Başkalarının gerçekten nasıl hissettiğinizi bilmesini istemediğiniz bir durumdayken ise ağlamak dezavantajlı olabilir.
Bunun nedeni, onların sizinle ilgili algılarını değiştirebileceğine inanmanız olabilir. Örneğin manipülatif davrandığınızı varsayacaklarını, durumu yönetemeyeceğiniz sonucuna varacaklarını veya size olan saygılarını kaybedeceklerini düşünebilirsiniz.
Peki sinirlendiğimizde ağlamamıza nasıl engel olabiliriz?
Derin nefes almak yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri aslında. Öfke, vücudunuzda kalp atışının hızlanması, kan basıncının ve adrenalinin artması gibi psikolojik ve fizyolojik değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler tepkilerinizi hızlandırabilir ve mantıklı kararlar alma yetinizi etkileyebilir. Bir anlığına duraklamak ve nefesinize odaklanmak, iletişiminizde ve duruma tepkinizde daha bilinçli olmanızı sağlar.
Çevrenizde insan varsa sakinliğinizi korumaya çalışın.
Bazen sinirlenirsiniz ama birlikte olduğun insanların yanında ağlamak istemezsiniz çünkü durumunuzu anlamayacaklarını düşünebilirsiniz. Sizi damgalayacaklarını veya yanlış anlayacaklarını düşünüyorsanız, gözyaşlarınızı yalnızca geçici olarak bastırmalısınız. Gerekirse konuyu değiştirin veya bu konu hakkında şu anda konuşmamayı ancak başka bir zaman bu konuyu daha iyi ele almak istediğinizi söyleyin. Bu, karşınızdaki kişiye konuşmaktan çekinmediğiniz konusunda güvence verir ve o esnada siz de kendinizi toparlayabilirsiniz.
Duygularınızı kontrol edemiyorsanız, ortamdan ayrılmakta her zaman özgürsünüz.
Bazen kendinizi durumdan uzaklaştırmak, kendinizi toparlamak için zaman ayırmak ve daha iyi kontrol edebildiğinizde tepkinizi açıklamak daha iyi olacaktır.
Kendinizi güvende hissettiğinizde, yalnızken veya güvendiğiniz birilerinin yanında, gözyaşlarınızı serbest bırakın.
Çünkü ağlamak aynı zamanda ağlamak, duygu durumunu düzenlemeye yardımcı olan bir araçtır da. Bu yüzden vücudunuz düzenlemeye ihtiyaç duyduğu anlarda direnmemelisiniz. Ağlamanın öfkeye verilen en yaygın tepkilerden biri olmasının nedeni genellikle sizi inciten durumlar tarafından tetiklenmesidir. Duygularınız bu şekilde gün yüzüne çıktığında engel olmak yerine ağlayarak duygusal bir rahatlama sağlayabilir ve duygularınızı daha iyi anlayabilirsiniz.
-alıntı
İşte sinğirlendiğimizde ağlamamızın nedenleri;
Öfkeye karşı oluşan duygusal tepkiler en büyük etken
Öfke, saldırganlık ve olumsuzluktan üzüntü ve depresyona kadar değişen bir dizi duyguyu ortaya çıkarabilir. Romanoff, insanların öfkeye tepki olarak yaşadıkları bazı duygusal tepkileri şöyle açıklıyor...
Öfke anında saldırganlık isteğinin oluşması
İnsanlar öfke anında bir şeyleri kırmak veya vurmak gibi saldırgan davranışlar sergileme eğilimindedirler. Saldırma isteğine alternatif olarak, insanlar öfkelerini alay yoluyla dolaylı olarak ifade ederler. Bu onların saldırgan dürtülerini yüceltilmiş bir şekilde dağıtmalarına olanak tanır. Böylelikle insanlar saldırma dürtüsünü sergileyemedikleri ve bu isteği bastırmak için ağlarlar.
Depresyon ve anksiyete
Öfkeye verilen en yaygın ikinci duygusal tepkiler, depresyon ve kaygıdır. Öfkenin yıpratıcı olduğu ve bağlılıkları ve ilişkileri tehdit ettiği genç yaşta bize öğretilir. Bu nedenle, başkalarını öfkemizden korumak için, onu depresyon ve kaygı gibi dışa dönük olarak daha az tehdit edici duygularla değiştirerek büyük çaba harcıyoruz. Sonuç olarak, bu içsel olarak rahatsız edici duyguların yükünü taşımamız gerekir.
Ağlamak, hem öfkeyi hem de üzüntüyü içerebilen duyguların salıverilmesinin fiziksel bir tezahürüdür.
İnsanlar ayrıca kızdıklarında eleştirel olma eğilimindedirler. Sorunu yapıcı bir şekilde ele almak yerine, misilleme arayışında başkalarında hata bulurlar.
Öfke, saldırganlık ve olumsuzluktan üzüntü ve depresyona kadar değişen bir dizi duyguyu ortaya çıkarabilir.
Bunlardan biri saldırganlıktır. Bu, bir şeyleri kırmak veya yumruklamak gibi eylemleri içerebilir.
Aslında öfke anını kontrol altına almada büyük bir etkisi olan ağlama duygusunun dezavantajlarından bahsedecek olursak;
Başkalarının gerçekten nasıl hissettiğinizi bilmesini istemediğiniz bir durumdayken ise ağlamak dezavantajlı olabilir.
Bunun nedeni, onların sizinle ilgili algılarını değiştirebileceğine inanmanız olabilir. Örneğin manipülatif davrandığınızı varsayacaklarını, durumu yönetemeyeceğiniz sonucuna varacaklarını veya size olan saygılarını kaybedeceklerini düşünebilirsiniz.
Peki sinirlendiğimizde ağlamamıza nasıl engel olabiliriz?
Derin nefes almak yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri aslında. Öfke, vücudunuzda kalp atışının hızlanması, kan basıncının ve adrenalinin artması gibi psikolojik ve fizyolojik değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler tepkilerinizi hızlandırabilir ve mantıklı kararlar alma yetinizi etkileyebilir. Bir anlığına duraklamak ve nefesinize odaklanmak, iletişiminizde ve duruma tepkinizde daha bilinçli olmanızı sağlar.
Çevrenizde insan varsa sakinliğinizi korumaya çalışın.
Bazen sinirlenirsiniz ama birlikte olduğun insanların yanında ağlamak istemezsiniz çünkü durumunuzu anlamayacaklarını düşünebilirsiniz. Sizi damgalayacaklarını veya yanlış anlayacaklarını düşünüyorsanız, gözyaşlarınızı yalnızca geçici olarak bastırmalısınız. Gerekirse konuyu değiştirin veya bu konu hakkında şu anda konuşmamayı ancak başka bir zaman bu konuyu daha iyi ele almak istediğinizi söyleyin. Bu, karşınızdaki kişiye konuşmaktan çekinmediğiniz konusunda güvence verir ve o esnada siz de kendinizi toparlayabilirsiniz.
Duygularınızı kontrol edemiyorsanız, ortamdan ayrılmakta her zaman özgürsünüz.
Bazen kendinizi durumdan uzaklaştırmak, kendinizi toparlamak için zaman ayırmak ve daha iyi kontrol edebildiğinizde tepkinizi açıklamak daha iyi olacaktır.
Kendinizi güvende hissettiğinizde, yalnızken veya güvendiğiniz birilerinin yanında, gözyaşlarınızı serbest bırakın.
Çünkü ağlamak aynı zamanda ağlamak, duygu durumunu düzenlemeye yardımcı olan bir araçtır da. Bu yüzden vücudunuz düzenlemeye ihtiyaç duyduğu anlarda direnmemelisiniz. Ağlamanın öfkeye verilen en yaygın tepkilerden biri olmasının nedeni genellikle sizi inciten durumlar tarafından tetiklenmesidir. Duygularınız bu şekilde gün yüzüne çıktığında engel olmak yerine ağlayarak duygusal bir rahatlama sağlayabilir ve duygularınızı daha iyi anlayabilirsiniz.
-alıntı