Cumhuriyet gazetesi yazarı Gülengül Altınsay'ın köşe yazısı
Ben söylemiyorum; görevden alınan eski Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut söylüyor. Karagümrük Teknik Direktörü Pirlo söylüyor. Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak söylüyor. Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay söylüyor.
Ardı ardına feryatlar yükseliyor. Sistem, hakem yönetimleri, VAR eleştiriliyor. Özetle Türkiye'deki futbol ortamı eleştiriliyor. Murat Sancak kötü bir hakem yönetiminin ardından "Ligde sıralama belli, boşuna transfer falan yapmayın" mealinde sözler sarf ediyor mesela. Pirlo daha da ileri gidiyor, "Önceden tayin ediliyorsa bazı şeyler boşuna maça çıkmayalım" diyor. Çalımbay Galatasaray maçında iptal edilen Sivas golüne takılı kalmış, "Bir türlü anlayamıyorum" diyor.
Aslına bakarsanız adalete inancın kalmadığı ortamlarda kimsenin gidişattan memnun olması zaten mümkün olmaz. Ama haksızlıklar, özellikle VAR kaynaklı haksızlıklar her türlü mazereti de aşmış halde. VAR sorun çözmüyor sorun yaratıyor daha çok.
Bu arada bu kadar haksızlığın olduğu bir ortamda o haklar nereye gidiyor onu da incelemek lazım. Bir de haksızca puan kaybettiğini düşünüp bir hafta şikâyetçi olan sonraki hafta bu kez rakibi feryat ederken sessiz kalabiliyor. Gerçekten haksızlığa karşıysanız lehinize yapılan haksızlıklarda da tavır almanız gerekmez mi?
İLACIMIZ TRANSFER
Neyse, yine bir transfer dönemine girdik! Yalan heyecanlar, yalan umutlar için kurtarıcı günler bunlar! Beşiktaş, 3. Aboubakar döneminin heyecanını yaşıyor şimdi. Dertlerine derman olacağını düşünüyor. Aboubakar tabii ki iyi bir futbolcu. Ne var ki şampiyonluğa giderken sakatlık gerekçesiyle oynamayarak Beşiktaş'ı düşürdüğü durumu da unutmamak gerek. Ayrıca bu tarz otuzunu geçmiş ve problemli oyuncularla gelecek nasıl inşa edilir büyük soru işareti.
Tabi hâlâ sürekli gelişen ve kalıcı başarı peşinde koşan bir takım inşa etmek diye bir hedef kaldıysa Beşiktaş'ta. Çünkü anlaşılan o ki hoca değişikliğiyle birlikte artık genç oyuncuların rafa kaldırıldığını görüyoruz. Aboubakar gelince Muleka forma şansı bulamayacak gibi. Valerien Ismael döneminde alınan oyunculara şüpheyle bakıldığını görüyoruz. Ve takım yeniden o eski günü kurtarma yöntemleriyle, kariyer sonundaki oyunculardan oluşturulacak gibi gözüküyor. Vizyonsuz yöneticiler, uyanık menajerlerin en hafif deyimle suyuna gidecek ve şampiyon olunsa bile her transfer döneminde 10'u aşkın yaşlı oyuncu alınacak. Borçlar kabaracak. Bu kısır döngüyü kıran oyun dışına itilecek.
Ben söylemiyorum; görevden alınan eski Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut söylüyor. Karagümrük Teknik Direktörü Pirlo söylüyor. Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak söylüyor. Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay söylüyor.
Ardı ardına feryatlar yükseliyor. Sistem, hakem yönetimleri, VAR eleştiriliyor. Özetle Türkiye'deki futbol ortamı eleştiriliyor. Murat Sancak kötü bir hakem yönetiminin ardından "Ligde sıralama belli, boşuna transfer falan yapmayın" mealinde sözler sarf ediyor mesela. Pirlo daha da ileri gidiyor, "Önceden tayin ediliyorsa bazı şeyler boşuna maça çıkmayalım" diyor. Çalımbay Galatasaray maçında iptal edilen Sivas golüne takılı kalmış, "Bir türlü anlayamıyorum" diyor.
Aslına bakarsanız adalete inancın kalmadığı ortamlarda kimsenin gidişattan memnun olması zaten mümkün olmaz. Ama haksızlıklar, özellikle VAR kaynaklı haksızlıklar her türlü mazereti de aşmış halde. VAR sorun çözmüyor sorun yaratıyor daha çok.
Bu arada bu kadar haksızlığın olduğu bir ortamda o haklar nereye gidiyor onu da incelemek lazım. Bir de haksızca puan kaybettiğini düşünüp bir hafta şikâyetçi olan sonraki hafta bu kez rakibi feryat ederken sessiz kalabiliyor. Gerçekten haksızlığa karşıysanız lehinize yapılan haksızlıklarda da tavır almanız gerekmez mi?
İLACIMIZ TRANSFER
Neyse, yine bir transfer dönemine girdik! Yalan heyecanlar, yalan umutlar için kurtarıcı günler bunlar! Beşiktaş, 3. Aboubakar döneminin heyecanını yaşıyor şimdi. Dertlerine derman olacağını düşünüyor. Aboubakar tabii ki iyi bir futbolcu. Ne var ki şampiyonluğa giderken sakatlık gerekçesiyle oynamayarak Beşiktaş'ı düşürdüğü durumu da unutmamak gerek. Ayrıca bu tarz otuzunu geçmiş ve problemli oyuncularla gelecek nasıl inşa edilir büyük soru işareti.
Tabi hâlâ sürekli gelişen ve kalıcı başarı peşinde koşan bir takım inşa etmek diye bir hedef kaldıysa Beşiktaş'ta. Çünkü anlaşılan o ki hoca değişikliğiyle birlikte artık genç oyuncuların rafa kaldırıldığını görüyoruz. Aboubakar gelince Muleka forma şansı bulamayacak gibi. Valerien Ismael döneminde alınan oyunculara şüpheyle bakıldığını görüyoruz. Ve takım yeniden o eski günü kurtarma yöntemleriyle, kariyer sonundaki oyunculardan oluşturulacak gibi gözüküyor. Vizyonsuz yöneticiler, uyanık menajerlerin en hafif deyimle suyuna gidecek ve şampiyon olunsa bile her transfer döneminde 10'u aşkın yaşlı oyuncu alınacak. Borçlar kabaracak. Bu kısır döngüyü kıran oyun dışına itilecek.