Metehan90
Forum Üyesi
Şifalı Bitkilerle Doğal Tedavi Yöntemleri
İnsalık tarihinin başlangıcından bu yana, şifalı bitkiler, tedavi amacıyla kullanılmakta. Son dönemlerde de bitkisel ilaçlar ve tedaviler gözde olduğu için, sizlere, eski çağlardan beri kullanılan, geleneksel şifalı bitkiler ile ilgili bir yazı hazırladık. Geçmişten günümüze, şifalı bitkiler ve kullanım şekilleri ;
Turp, Sarımsak ve Pırasa : Eski Mısır piramitlerinin bir tanesinde, bazı bitkilerle ilgili, ilginç yorumlar mevcuttur. Piramitlerin yapımında çalışan insanların turp, sarımsak ve pırasa gibi yiyecekler tükettiği ifade edilmektedir.
Soğan Ailesinden Bitkiler : O dönemde, insanlar nedenini keşfedemese de, soğan ailesinden gelen bitkiler sağlıklı olmayı sağlamakta, çok önemli rol oynamıştır. İlginç olan, o yıllarda, bu bitkilerin gücü bazı ilahi güçlerle ilişkilendirilmiş, sarımsak, soğan ve pırasanın ilahi varlıkların temsilcileri olduğu düşünülmüştür.
Güzelavratotu (belladonna) : Tehlike ve güvenlik işin içine girdiğinde güzelavratotu olarak da bilinen “belladonna” yüksükotu ile aynı sınıftadır. Bu bitki tehlikeli olma özelliğinden dolayı “itüzümü” olarak da adlandırılmaktadır. “Belladonna”da sinir (antispazmodik) nöbetlerini teskin eden “atropin” adı verilen bir bileşik mevcuttur.
Kırmızı Turp : Binlerce yıldan beri kırmızı turp karaciğer hastalıkları ve öksürükler gibi belli sağlık sorunlarını ele almak için kullanılmıştır. Kırmızı turp iskorbüt hastalığı ve idrar söktürücü olarak tavsiye edilmiştir. Ayrıca yara lapası olarak, siyatik ağrısı, eklem ağrıları, karaciğer ve dalak problemleri için de kullanılabileceği ifade edilmiştir.
1900′lü yılların ortasında, bilim adamları, kırmızı turplardaki bir maddenin, anti-bakteriyel özelliklere sahip olduğunu keşfetmişlerdir. Bir süre sonra, bilim adamları soğan ailesinden gelen bitkilerdeki, bazı maddelerin bakterilere karşı çok faydalı olduklarını tespit etmişlerdir. Modern botanistler ve birki uzmanları, kırmızı turbu safra kesesi taşı tedavisinde ve karaciğer kuvvetlendirici tonik olarak kullanmışlardır.
Sarımsak ve Soğan : Bir dönem sarımsak ve soğanlar köpeklerdeki kıl kurt tedavilerinin temeli idi. Sarımsak “allicin” adı verilen kimyasal maddenin kaynağıydı, ki bu madde özellikle kıl kurtlar üzerinde çok etkiliydi. Ayrıca kıl kurt tedavisi için çocuklara soğan suyu içirilmesi önerilirdi.
Sarımsak diğer başka rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmıştır. Taze sarımsak soğanları astım, öksürük ve ses kısıklığı gibi rahatsızlıklarda çare olarak kullanılmıştır. Sarımsak soğanları yine yara lapası olarak bazı böcek ve yılan sokmalarında başvurulan bir çözüm yolu olmuştur. Bazı bitki uzmanları sarımsak soğanlarını böbrek ve idrar kesesi tedavilerinde kullanmışlardır.
Günümüzde ise bitki bilimciler hem soğanı, hem de sarımsağı antiseptik özelliklerinden dolayı ve kan basıncını düşürme amaçlı olarak kullanmaktadırlar. Şu ana kadar kapsandığı kadarıyla soğanlar günümüzde idrar söktürücü, alerji tedavileri, bahar nezlesi ve idrar kesesi problemlerinde de kullanılmaktadır.
Mayapple Bitkisi : Kuzey Amerika’da yetişen “mayapple” bitkisi uzun bir süre siğil tedavisinde kullanılmıştır. Bu bitki sarılık, karaciğer ve frengi tedavisinde de kullanılmıştır. Anti-tümör özelliğinden dolayı bu bitki halk tarafından ayrıca çeşitli kanser tedavilerinde de kullanılmıştır. Uzun bir araştırmadan sonra Mayapple bitkisinden elde edilen bir ilaç ameliyat, kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi geleneksel çözümlere olumlu tepki vermeyen testis kanseri tedavisi konusunda Amarikan Sağlık Bakanlığı (FDA) tarafından onaylanmıştır.
Günlük Kullanılan Soğan : Sıradan günlük soğana bakarsak, çok eski yıllardan beri onun da çeşitli problemlerin çözümünde kullanıldığını görüyoruz. Soğan öksürük ve bronşit için balgam söktürücü olarak ve solunum bozukluklarında astım için hep tavsiye edilmiştir. Hastalar tarafından kullanılan karışım kızgın soğana biraz yağ ve biraz da bal karıştırmak şeklinde olmuştur. Bu karışımın mukoza ve balgamı temizlediği söylenmiştir.
Yüksükotu : Yüzyıllar boyunca, çok zehirli bir bitki olmasına rağmen, şifa veren kişiler yüksükotu bitkisini kalbi kuvvetlendiren bir tonik olarak kullanmışlardır. Yüksükotu kalbi uyaran aktif bir madde olan digoxin kaynağıdır. Sentetik digoxin biçimleri şimdilerde reçete ile verilmektedir. Eski yıllarda yüksükotu yapraklarının İtalyanlar tarafından iltihap ve yaralarda kullanıldığı söylenmektedir. Merhem hali uyuz kafa derisi için önerilmiştir. Her ne kadar bu söylentiler varsa da, çok zehirli bir bitki olduğu için, yüksükotu bitkisi doktor tavsiyesi ve kontrolü olmadan kesinlikle şahıslar tarafından kendi kendilerine tedavi amaçlı kullanılmamalıdır.
Hint Bitkisi Kökü (rauwolfia) : İlk yıllarda, Hindistanda halk tarafından kullanıldığını keşfeden ilaç şirketleri, “rauwolfia” adı verilen bir hint bitkisinin kökünü, sakinleştirici olarak pazarlamışlardır. Bu özel kök Hindistan’da uzun zaman, sinirsel hastalıklar için kullanılmıştır.
İnsalık tarihinin başlangıcından bu yana, şifalı bitkiler, tedavi amacıyla kullanılmakta. Son dönemlerde de bitkisel ilaçlar ve tedaviler gözde olduğu için, sizlere, eski çağlardan beri kullanılan, geleneksel şifalı bitkiler ile ilgili bir yazı hazırladık. Geçmişten günümüze, şifalı bitkiler ve kullanım şekilleri ;
Turp, Sarımsak ve Pırasa : Eski Mısır piramitlerinin bir tanesinde, bazı bitkilerle ilgili, ilginç yorumlar mevcuttur. Piramitlerin yapımında çalışan insanların turp, sarımsak ve pırasa gibi yiyecekler tükettiği ifade edilmektedir.
Soğan Ailesinden Bitkiler : O dönemde, insanlar nedenini keşfedemese de, soğan ailesinden gelen bitkiler sağlıklı olmayı sağlamakta, çok önemli rol oynamıştır. İlginç olan, o yıllarda, bu bitkilerin gücü bazı ilahi güçlerle ilişkilendirilmiş, sarımsak, soğan ve pırasanın ilahi varlıkların temsilcileri olduğu düşünülmüştür.
Güzelavratotu (belladonna) : Tehlike ve güvenlik işin içine girdiğinde güzelavratotu olarak da bilinen “belladonna” yüksükotu ile aynı sınıftadır. Bu bitki tehlikeli olma özelliğinden dolayı “itüzümü” olarak da adlandırılmaktadır. “Belladonna”da sinir (antispazmodik) nöbetlerini teskin eden “atropin” adı verilen bir bileşik mevcuttur.
Kırmızı Turp : Binlerce yıldan beri kırmızı turp karaciğer hastalıkları ve öksürükler gibi belli sağlık sorunlarını ele almak için kullanılmıştır. Kırmızı turp iskorbüt hastalığı ve idrar söktürücü olarak tavsiye edilmiştir. Ayrıca yara lapası olarak, siyatik ağrısı, eklem ağrıları, karaciğer ve dalak problemleri için de kullanılabileceği ifade edilmiştir.
1900′lü yılların ortasında, bilim adamları, kırmızı turplardaki bir maddenin, anti-bakteriyel özelliklere sahip olduğunu keşfetmişlerdir. Bir süre sonra, bilim adamları soğan ailesinden gelen bitkilerdeki, bazı maddelerin bakterilere karşı çok faydalı olduklarını tespit etmişlerdir. Modern botanistler ve birki uzmanları, kırmızı turbu safra kesesi taşı tedavisinde ve karaciğer kuvvetlendirici tonik olarak kullanmışlardır.
Sarımsak ve Soğan : Bir dönem sarımsak ve soğanlar köpeklerdeki kıl kurt tedavilerinin temeli idi. Sarımsak “allicin” adı verilen kimyasal maddenin kaynağıydı, ki bu madde özellikle kıl kurtlar üzerinde çok etkiliydi. Ayrıca kıl kurt tedavisi için çocuklara soğan suyu içirilmesi önerilirdi.
Sarımsak diğer başka rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmıştır. Taze sarımsak soğanları astım, öksürük ve ses kısıklığı gibi rahatsızlıklarda çare olarak kullanılmıştır. Sarımsak soğanları yine yara lapası olarak bazı böcek ve yılan sokmalarında başvurulan bir çözüm yolu olmuştur. Bazı bitki uzmanları sarımsak soğanlarını böbrek ve idrar kesesi tedavilerinde kullanmışlardır.
Günümüzde ise bitki bilimciler hem soğanı, hem de sarımsağı antiseptik özelliklerinden dolayı ve kan basıncını düşürme amaçlı olarak kullanmaktadırlar. Şu ana kadar kapsandığı kadarıyla soğanlar günümüzde idrar söktürücü, alerji tedavileri, bahar nezlesi ve idrar kesesi problemlerinde de kullanılmaktadır.
Mayapple Bitkisi : Kuzey Amerika’da yetişen “mayapple” bitkisi uzun bir süre siğil tedavisinde kullanılmıştır. Bu bitki sarılık, karaciğer ve frengi tedavisinde de kullanılmıştır. Anti-tümör özelliğinden dolayı bu bitki halk tarafından ayrıca çeşitli kanser tedavilerinde de kullanılmıştır. Uzun bir araştırmadan sonra Mayapple bitkisinden elde edilen bir ilaç ameliyat, kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi geleneksel çözümlere olumlu tepki vermeyen testis kanseri tedavisi konusunda Amarikan Sağlık Bakanlığı (FDA) tarafından onaylanmıştır.
Günlük Kullanılan Soğan : Sıradan günlük soğana bakarsak, çok eski yıllardan beri onun da çeşitli problemlerin çözümünde kullanıldığını görüyoruz. Soğan öksürük ve bronşit için balgam söktürücü olarak ve solunum bozukluklarında astım için hep tavsiye edilmiştir. Hastalar tarafından kullanılan karışım kızgın soğana biraz yağ ve biraz da bal karıştırmak şeklinde olmuştur. Bu karışımın mukoza ve balgamı temizlediği söylenmiştir.
Yüksükotu : Yüzyıllar boyunca, çok zehirli bir bitki olmasına rağmen, şifa veren kişiler yüksükotu bitkisini kalbi kuvvetlendiren bir tonik olarak kullanmışlardır. Yüksükotu kalbi uyaran aktif bir madde olan digoxin kaynağıdır. Sentetik digoxin biçimleri şimdilerde reçete ile verilmektedir. Eski yıllarda yüksükotu yapraklarının İtalyanlar tarafından iltihap ve yaralarda kullanıldığı söylenmektedir. Merhem hali uyuz kafa derisi için önerilmiştir. Her ne kadar bu söylentiler varsa da, çok zehirli bir bitki olduğu için, yüksükotu bitkisi doktor tavsiyesi ve kontrolü olmadan kesinlikle şahıslar tarafından kendi kendilerine tedavi amaçlı kullanılmamalıdır.
Hint Bitkisi Kökü (rauwolfia) : İlk yıllarda, Hindistanda halk tarafından kullanıldığını keşfeden ilaç şirketleri, “rauwolfia” adı verilen bir hint bitkisinin kökünü, sakinleştirici olarak pazarlamışlardır. Bu özel kök Hindistan’da uzun zaman, sinirsel hastalıklar için kullanılmıştır.