Beşiktaş muhabiri, yorumcu Fırat Günayer TRTSPOR'da Beşiktaş gündemini değerlendirdi.
İşte Fırat Günayer'in açıklamaları:
"Candaş Tolga Işık'ın programına katılan Sergen Yalçın'ın artık sanki PR ekibi var gibi duruyor, bir şeyler değişmiş gibi Sergen Yalçın'da. Mesela genelde t-shirt giyerdi. Gömlek, ceket giyimi artı bir de önünde çok not vardı. İlk defa Sergen Yalçın'ın konuşurken bu kadar notlara baktığını gördük. Kurduğu cümleler önceden düşünülmüş cümleler, eskisi gibi değildi.
Şu açıklaması önemliydi; antremana drone getirmiyorum, televizyona servis yapmıyorum, işimizi yapıyoruz, reklam yapmak hoşuma gitmiyor. Bu tabi Valerien Ismael'e başta gönderme olmakla beraber diğer bu tarz PR ile çalışan hocalar var Türkiye'de. Bu kötü bir şey değil, tüm dünyada uygulanan bir şey. Hocanın bu dediği hayatın gerçeği, yapacaksın hocam. Hocanın bu konuda kendisine bir özeleştirisi olmuştur. Bence olmuş çünkü hoca hep diyor ya altyapı projesini ben çalıştım, ben yaptım diyor, işte benim ekibimin emeğini biliyor musunuz diyor, benim yaptığım işleri biliyor musunuz diyor. Ben buradan cevap vereyim Beşiktaş medyasına yakın olan birisi olarak, "hiç birisini bilmiyoruz!"
Hocam anlatsaydın eğer bunu anlatmaya hevesli bir sürü muhabir var, bu bilgiyi alıp anlatacak bir sürü yorumcu var. Bunları anlatılmazsa insanlar nasıl bilir? Bilemediği için de bir sürü şeyler konuşulmaya başlıyor. Dedikodular, duyum üzerine haberler...
Burada bir kez bile medya ile sohbet etmedi hoca. Sohbet toplantısı yapmadı, yemek yemedi, kahvaltı etmedi kimseyle. Kendini anlatmadı, belki kendini anlatsa medyanın birçoğu da onun istediği gibi arkasında durabilirdi...
Duhuliye.com
İşte Fırat Günayer'in açıklamaları:
"Candaş Tolga Işık'ın programına katılan Sergen Yalçın'ın artık sanki PR ekibi var gibi duruyor, bir şeyler değişmiş gibi Sergen Yalçın'da. Mesela genelde t-shirt giyerdi. Gömlek, ceket giyimi artı bir de önünde çok not vardı. İlk defa Sergen Yalçın'ın konuşurken bu kadar notlara baktığını gördük. Kurduğu cümleler önceden düşünülmüş cümleler, eskisi gibi değildi.
Şu açıklaması önemliydi; antremana drone getirmiyorum, televizyona servis yapmıyorum, işimizi yapıyoruz, reklam yapmak hoşuma gitmiyor. Bu tabi Valerien Ismael'e başta gönderme olmakla beraber diğer bu tarz PR ile çalışan hocalar var Türkiye'de. Bu kötü bir şey değil, tüm dünyada uygulanan bir şey. Hocanın bu dediği hayatın gerçeği, yapacaksın hocam. Hocanın bu konuda kendisine bir özeleştirisi olmuştur. Bence olmuş çünkü hoca hep diyor ya altyapı projesini ben çalıştım, ben yaptım diyor, işte benim ekibimin emeğini biliyor musunuz diyor, benim yaptığım işleri biliyor musunuz diyor. Ben buradan cevap vereyim Beşiktaş medyasına yakın olan birisi olarak, "hiç birisini bilmiyoruz!"
Hocam anlatsaydın eğer bunu anlatmaya hevesli bir sürü muhabir var, bu bilgiyi alıp anlatacak bir sürü yorumcu var. Bunları anlatılmazsa insanlar nasıl bilir? Bilemediği için de bir sürü şeyler konuşulmaya başlıyor. Dedikodular, duyum üzerine haberler...
Burada bir kez bile medya ile sohbet etmedi hoca. Sohbet toplantısı yapmadı, yemek yemedi, kahvaltı etmedi kimseyle. Kendini anlatmadı, belki kendini anlatsa medyanın birçoğu da onun istediği gibi arkasında durabilirdi...
Duhuliye.com