• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

‘’Sergen Yalçın kariyeri boyunca genç oyunculara çok fazla süre vermedi…’’

Beşiktaşlım

Forum Üyesi
Katılım
20 Kas 2023
Mesajlar
13,572
Puanları
0
Umut Öztürk:Bence Ndidi’nin Orkun yerine aslında savunmaya girip bir “derin oyun kurucu” rolünü üstlenmesinin sebebi, Karagümrük’ün presinin Beşiktaş’ın gözünü çok korkutmamasından kaynaklıydı. Bu da aslında bizim iki hafta önce maç önü programında konuştuğumuz, Antalya maçında Beşiktaş’ın gösterdiği şablona biraz paralellik gösteriyor.O maçta Beşiktaş hem Rafa Silva’sız hem de Orkun Kökçü’süz bir performans sergilerken, bir formasyon ve 11 kurmak zorunda kalmıştı. Aslında o maçta sahada gösterilen şeylerin, Orkun Kökcülü Beşiktaş’a bir hazırlık olduğunu o programda da söylemiştim. Daha kafada net oturması için Beşiktaş’ın şablonunu tahtada anlatmak lazım.Karagümrük’ü net bir şekilde 5-4-1 savunan bir rakip olarak kendi kalesine yaklaştırırsak, burada tek hücumcuyla Beşiktaş’a çok cılız bir pres yaptılar. Beşiktaş, iki bekini de özgürleştirmek adına buradaki üçüncü savunma parçasını Ndidi’den oluşturuyor. Bu da aslında Ndidi için çok daha uygun bir formasyon. Çünkü Ndidi, sırtı rakip kaleye dönükken ve arkasında rakip varken top almakta ve o topu tekrar sağlıklı bir şekilde takım arkadaşlarına aktarmakta zorlanan bir isim.Dolayısıyla Beşiktaş, Ndidi’yi bu baskıdan kurtarmak ve oyun kurulumunu biraz daha sağlıklı hale getirmek için Ndidi’yi – çok ideal bir pas opsiyonu, çok ideal bir pasör olmasa da – iki stoperin ortasına çekiyor. Antalya maçında bazı sekanslarda Gabriel Paulista’nın ortada kalıp, Ndidi’nin tıpkı Şenol Güneş zamanındaki Amir Hadziahmetovic gibi savunmanın sağına geçtiğini de görmüştük. Ama bu maç Beşiktaş net bir şekilde Ndidi’yi bir stoper gibi üçlü savunmanın merkezine çekti.Bu aslında Orkun Kökcü’yü kaleye yaklaştırmak için çok mantıklı bir formasyon. Çünkü Beşiktaş burada iki bekini rakip yarı sahaya gönderirken, orta sahanın merkezinden ziyade forvet noktasındaki El Bilal Toure’nin yanına hem Jota Silva’yı hem de Cengiz Ünder’i çekerek 3-4-3 diyebileceğimiz bir formasyon oluşturdu.Ama maçı izlerken şöyle bir dizilim de dikkatimi çekti: Yine Ndidi savunmanın üçüncü parçasıyken, Orkun’un buraya bir “derin oyun kurucu” olarak daha geriye gelip 3+1 oluşturduğu sekansları gördük. Bu tip alanlarda Cengiz Ünder yine iç koridorda konumlanarak diğer merkez oyuncusunu karşıladı; Vaclav Cerny de diğer opsiyon olarak Beşiktaş’ı 3-3-4’e yakın bir oyun kurma formasyonuna çevirdi.Tabii Beşiktaş bunu her maçta deneyemez. Özellikle orta saha merkezinden hücum koşusu talep ettiği maçlarda, rakip kaleye iki oyuncusunu birden bu kadar uzak kullanmaz. Ama Beşiktaş’ın özellikle Karagümrük’ün baskısını kırabilmek için böyle bir şablona geçtiğini gördük.Burada Beşiktaş kimi zaman Cengiz Ünder’i çok yalnız bırakırken bence sahayı da tam anlamıyla parselleyemedi, özellikle rakip yarı sahada. Bunun birkaç temel sebebi var. Bir: Beşiktaş’ın Gökhan Sazdağı’na tüm sağ koridoru bırakması, Gökhan’ın şu anki performansıyla çok efektif hale gelemiyor. Bu yüzden Beşiktaş genellikle hücum aksiyonlarını sol kanattan gerçekleştirmek zorunda kalıyor.Maçı izlerken dikkatimi çeken diğer bir şey; Orkun sol koridordan kaleye yaklaştığı zaman, aslında 10 numarada forveti çoğaltması gereken Cerny’nin de kendini sola doğru attığını gördük. Bu da muhtemelen Cerny’nin daha fazla orta açma isteğinden kaynaklıydı. Ama burada bir yığılma oldu: Jota Silva iç koridorda buluşurken, Orkun sol taraftan oyun kurmaya çalışırken, Cerny’nin de buraya yaklaşması ve Rıdvan/Jurasek gibi oyuncuların da sol taraftan çok fazla hücum aksiyonu denemesi oyunun sol tarafa yığılmasının yolunu açtı.Beşiktaş tüm sağ koridoru Cengiz Ünder’e bırakırken, Karagümrük burayı sınırlamayı büyük ölçüde başardı. Beşiktaş’ın şunu yapabilmesi gerekirdi: Orkun zaten rakip kaleye yaklaştırılıyorken, hücum aksiyonunda sahanın solundan oyun kurarken Cengiz Ünder’in veya Cerny’nin – yani 10 numarada başlayan Cerny’nin – sağ iç koridora kayarak oyunu daha dengeli bir hale getirmesi lazımdı.Beşiktaş Cengiz Ünder’e çok geniş bir alan bıraktı ama Gökhan Sazdağı’nın bindirmeleri ve hücum katkısı yeterli olmayınca sağ kanattan çok oyun kuramadı. Böyle bir formasyonda, böyle bir hücum paterninde Ndidi’yi savunmanın merkezine çektiğinizde, iki bekinizin de kanat bek rolünü oynayıp üçüncü bölgede çok daha fazla gözükmesi gerekir.Bu maçta Jurasek özellikle ilk 20–25 dakikada hem tercih hataları hem de isabetsiz paslar yaptı ama görev tanımı açısından sahaya çıkıp bunları denemesi, bek olarak istenen rolü az çok yerine getirdiğini gösteriyor. Antalya deplasmanında da aynı şablon Rıdvan Yılmaz’la oynanmıştı. Rıdvan’ın sahanın en uç çizgisinde, köşe bayrağına yakın bölgede çok efektif olamadığını biliyoruz; biraz daha merkeze yakın oynayan bir bek. Beşiktaş’ın en az bir bekinden üçüncü bölgeye yakın bir noktada efektiflik alabilmesi hücumu genişletiyor, oyunu rahatlatıyor. Jurasek’le bunu kısmen gördük ama Gökhan’dan aynı katkı gelmedi.Eğer Gökhan’dan bu katkıyı alamıyorsanız, Gökhan kendini çok özgür hissedemiyorsa, Beşiktaş’ın sağ tarafta daha atlet, daha tempolu bir oyuncu bulması gerekiyor. Bu da bir noktada Taylan’ı işaret ediyor. Ama bu maçta Taylan hiç süre almadı; demek ki ana rotasyonda pek düşünülmüyor.Sahanın merkezine gelirsek; Beşiktaş yine çok fazla topla oynadığı, yüzde 65-70’lere çıktığı bir maçta bence çok ideal bir hücum kurgusu olmadan rakibini mağlup etmeyi başardı. Zaten ligde sahaya çıktığınız anda “Kesin kazanırım” duygusu veren çok az takım var. Kayserispor deplasmanı öyleydi, Karagümrük maçı da öyle.Ama dediğim gibi, Orkun’un buradaki varlığı, Ndidi’nin biraz daha geride kalıp Orkun’un sol koridordan kaleye yaklaşması çok kritik. Buna rağmen hücum noktasında eleştirebileceğim kararlar var. Maçın kilidini açan golü Jota Silva attı ama Beşiktaş, akan oyunda forvet karakterli oyuncu sayısının azlığı nedeniyle Karagümrük savunmasını yeteri kadar tehdit edemedi.Rakibi yarı sahaya yasladığınız ve merkezden delemediğiniz bir maçta kenar ortalara muhtaç kalıyorsunuz. Böyle durumlarda sahada en az iki santrfor tipli oyuncuyu barındırmanız gerekir. Samsun maçında da El Bilal Toure, Rıdvan’ın o alanı yeterince kat edememesi ve Beşiktaş’ın ileriye gidememesi sebebiyle çizgide çok gözüktü ve iyi bir kanat performansı sergileyemedi. Ama El Bilal Toure’yi kanattan iç koridora çekip Tammy Abraham’la birlikte çift santrfor gibi konumlandırırsanız, Abraham’ın iki stoperi manipüle etmesiyle Toure’nin çok daha fazla alan bulduğunu görüyoruz. Alan bulan bir El Bilal Toure de ligin en değerli opsiyonlarından biri.Bu maçta klasik 9 olarak tek başına oynadı; bir koridorda Cengiz, bir koridorda Jota Silva varken çok ekstra artı sağlayamadı. Ama Tammy Abraham oyuna girdikten sonra El Bilal Toure yine Beşiktaş’ın birinci hücum opsiyonu oldu. Kapalı savunmaya karşı – ki Karagümrük çok üst düzey savunmacılardan kurulu bir takım değil – sanki El Bilal Toure–Tammy Abraham ikilisi, çoğalan kenar ortalarla birlikte çok daha ideal bir ikili gibi geliyor bana. Jota Silva kilidi açan golü atmasına rağmen bunu söylüyorum. Çünkü Karagümrük’ün beşli savunmasında, bağlantı oyuncunuzun çok iyi olması gerekiyor. Evet, Cengiz bu rolü oynayabilir ama Cengiz’in topla buluştuğu senaryolarda Orkun ve Cerny gibi hazırlayıcılar varken, en az iki skor opsiyonunun daha tehditkâr olması gerekir.Bu yüzden, akan oyundaki performans yetersizliğinden dolayı, Jota Silva’nın gol atsa da verim verse de, ruh hali ve odaklı görüntüsünü çok beğenmeme rağmen, onu çift santrfor planında ideal ikiliden biri olarak görmüyorum.Bu maçın Beşiktaş adına esas hikâyesi ise Orkun Kökçü’ydü. Orkun, Beşiktaş’ın orta sahadaki dripling eksikliğini kendi oyun tarzına çok uygun olmasa bile şu an bir şekilde kapatmış gibi görünüyor – en azından deniyor. Kilit paslarda zaten Avrupa standartında bir oyuncu. Dikkat çeken değişimlerden biri de Orkun–Cengiz bağlantısının takımın diğer partnerliklerinin önüne geçmesi. Cerny sağ kenardayken Orkun’la bu kadar iyi bir etkileşim yakalayamamışlardı. Bu maçta Orkun’un 9 kilit pasa çıkmasının ana sebeplerinden biri, Cengiz’in topu alıp içeri doğru kat ettiği tüm aksiyonlarda pas istasyonu olmasıydı.Karagümrük zayıf bir takım da olsa, Orkun’un kaleye bu kadar yakın konumlandığında ne kadar problem yaratabildiğini gördük. Skor yapamamasından çok bahsediliyordu; bu kadar yakın oynaması şut denemelerini ve isabet yüzdesini, dolayısıyla golleri artıracaktır. Bildiğim kadarıyla bu maça kadar Süper Lig’de bir maçta en fazla 3 ya da 4 şut çekmişti; bu maçta 7 şut attı kaleye. Bu bile Sergen Yalçın ve ekibinin – geç de olsa – doğru teşhise yaklaştığını gösteriyor.Burada kritik olan, Ndidi’yi savunmanın merkezinde mi kullanacakları, yoksa Orkun’un yanına farklı bir profil mi ekleyecekleri. Orkun’lu bir orta sahayı düzeltmek için mutlaka yanına hem top kapabilen hem fiziksel kapasitesi yüksek, hem de pas açısı sağlayan bir oyuncu eklemek gerekiyor. Beşiktaş’ın ocak transferinde yapacağı en kritik hamle bu olacak gibi duruyor.Demir Ege Tıknaz’ın sonradan oyuna girip attığı şık gol ofsayt sebebiyle sayılmadı. Demir Ege’nin vadettikleri Beşiktaş ortalamasının çok üzerinde ama bu tip “rahat” maçlarda aldığı dakika sayısının az kalması da Beşiktaş adına eleştirebileceğimiz bir durum. Bu sistem Demir Ege ile de kurgulanabilir. Ndidi’yi savunma önü veya iç koridorda kullanıp, Demir Ege’yi pas çeşitliliği için devreye sokmak Beşiktaş’ın rakip birinci bölgede kaptığı top sayısını da artırabilir.Sergen Yalçın kariyeri boyunca genç oyunculara çok fazla süre vermedi; bir tek şampiyon olduğu sezondaki Rıdvan–Ersin hikâyesi öne çıkıyor. Bu sezon Beşiktaş’tan şampiyonluk gibi bir beklentim yok, daha çok “gelecek sezona kimler taşınmalı?” sorusuna bakıyorum. Bu açıdan Demir Ege ve Taylan’ın bu kadar az süre alması da hoş değil.Duhuliye.comHABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..
 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.

Benzer konular