Beşiktaşlım
Forum Üyesi
- Katılım
- 20 Kas 2023
- Mesajlar
- 10,676
- Puanları
- 0
Beklenti yüksekti Beşiktaş’tan ve durum tribün kalabalığının heyecanıyla açıkça belli ediliyordu. Takım da beklentiye karşılık vermek için gayret gösteriyordu ama geçmişten gelen çalışma eksikliği gözle görülür haldeydi. Üstelik Semih Kılıçsoy dışındaki tüm oyuncular ‘’takımın gediklisi’’ oldukları halde. Amir Hadjiahmetoviç’in erken sakatlığında Demir Ege Tıknaz oyuna dahil olunca Beşiktaş geleceğe dair ‘’zorunlu bir ışık’’ vermiş oldu. Beşiktaş’ın arzusuna Karagümrük de karşılık verince özellikle 35. dakikadan sonra bir tür git gele dönen oyun teknik olarak değilse de izlenirlik açısından fena görünmedi. Bilinir yeni teknik direktör değişimine giden takımlarda oyuncuların ‘’gayretli görünmesi’’ tanıdıktır. Bu nedenle Beşiktaşlı oyuncuların Fernando Santos bilgisiyle buluşma eğilimlerini net olarak tespiti için üç dört maç sonrasını beklemek daha doğru olur kanaatimce… Zaten ilk devre de birkaç girişimle bu tonda geçip gitti. BÜYÜK BEKLENTİ... Maçta ikinci devre Karagümrük’ün arayışlarıyla başladı. Şöyle bir savruldu Beşiktaş... Acaba nasıl toparlanacaklar derken önce maçın en görüneni Semih, iki dakika sonra da en görünmeyenlerinden Milot Rashica’nın önüne düşen topu gol yapmasıyla yeni hocalarına da epeydir mecalsiz görünen taraftarlarına da ‘’Merhaba’’ dediler... Ardından oyun ülke rutinine döndü. Beşiktaş skoru korumaya Karagümrük daha fazla gol yememeye odaklandı. Ama bir attı diğer de yedi! Ancak enteresan şeyler de olmadı değil maçta... Önce taraftarın yıldızı Rachid Ghezzal ardından ‘’büyük beklenti’’ Ante Rebic girdi oyuna. Ne var ki sırada daha fazlası varmış!.. Ülkenin futbol alimlerine rağmen Fernando Santos da Necip Uysal’ı sahaya gönderdi. Soru, ‘’Onca söylediklerinden utandılar mı acaba?’’ Yanıt elbette; ‘’Ne münasebet!’’ ‘SEVİNMEK İÇİN SEVMEDİK’ Son olarak... En azından televizyondan maç izleyenler bilir, ‘’İnönü Maraton Alt’’ epeydir bu denli ilgili taraftar görmemişti. Muhtemelen diğer tribünler de böyledir. Etkinin Santos olduğunu söylemeye gerek yok ama ‘’Sevinmek için sevmedik’’ sloganına ne oldu sahiden? Yoksa her şey sevmek değil ‘’kazanma ihtimali’’yle mi ilgiliydi... CEM DİZDAR