Haberci
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 6,412
- Puanları
- 0
Göbeklitepe yakınlarında yer alan 11 bin yıllık duvar kabartması,*arkeolojik*kayıtlardaki bilinen en eski anlatı sanatı örneklerinden biri olarak kayda geçti. Duvar oymasında 5 figür tasvir ediliyor: İki insan, bir boğa ve iki leopar. İnsanlardan biri*elinde bir yılan, diğeri ise kendi penisini tutuyor. Bilimsel dergi*Antiquity's Project Gallery'de yayımlanan araştırmanın yazarı Eylem Özdoğan, "Bu kabartmayı yapan topluluğa dair çok az bilgimiz var" ifadelerini kullandı. İstanbul Üniversitesi'nde arkeolog olan Özdoğan, Gizmodo'ya yaptığı açıklamada, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bölgede yaşayan topluluklar ortak bir kültürel ortamı paylaşıyor. Birbirleriyle kesinlikle iletişim kuruyor ve yenilikleri, sosyal ideolojiyi ve ortak bir kültürü paylaşıyor."
Independent Türkçe'nin aktardığı habere göre, bölgeden alınan örneklerin radyokarbon tarihlendirme çalışmaları sürüyor. Ancak araştırmacılar bu kabartmaların MÖ 9000 civarında yapıldığına inanıyor. Zira kabartma, Şanlıurfa'daki Sayburç antik kentinde bulundu. Sayburç'un avcı-toplayıcıların tarıma ve yerleşik yaşama geçtiği MÖ 9000'de kurulduğuna inanılıyor.
1949'da Sayburç antik kentinin büyük bölümü yerleşime açıktı. Ancak geçen yıl başlayan kazılar, kentte Neolitik dönemden kalma bir yapıyı ortaya çıkarmıştı.
Kentin arkeolojik değeri anlaşıldığı için bazı modern yapıların yıkılması planlanıyor. Şimdiye dek tarihi yapının yalnızca yarısı gün yüzüne çıkarılabildi. Yeni keşfedilen kabartmanın da arkeolojik kayıtlardaki en eski anlatı eserlerinden biri olduğu ifade ediliyor. Endonezya'da 2021'de keşfedilen 44 bin yıllık domuz resmi, bilinen en eski figüratif sanat eseri olarak kayda geçmişti. Ancak bu eserde bir sahne tasviri yoktu. 2011'de de arkeologlar, üzerinde kuş ve insan tasvirlerinin olduğu 12 bin yıllık bir kaya keşfetmişti. 2019'da yazılan bir makalede bu eser, anlatı sanatı diye tanımlanmıştı. Ancak bazı arkeologlara göre bu çıkarım tartışmaya açık.
Özdoğan'a göre Sayburç'taki figürler, iki sahneyi tasvir ediyor. İlkinde bir insan ve boğa, diğerinde ise iki leoparın çevrelediği bir insanın hikayesi anlatılıyor. İki insan da erkek ama birinin penisi varken, diğerinin yok. Yaklaşık 3,7 metrelik bir alanı kaplayan eserdeki figürlerin tehlikeli özelliklerinin de vurgulandığı göze çarpıyor. Leoparların dişleri ve boğaların da boynuzlarının öne çıkarıldığı kabartmada tam olarak ne anlatılmak istendiği ise bilinmiyor. Özdoğan, "Göbeklitepe ve Sayburç gibi bölgelerde eril bir dünya ve bunun yansımaları var" ifadelerini kullandı: "Erkek yırtıcı hayvanlar, falluslar ve erkek tasvirleri, bir anlatı oluşturmak üzere bir araya gelmiş."
Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde Neolitik dönem üzerine çalışan arkeolog Jens Notroff, Livescience'a yaptığı açıklamada Sayburç'taki kabartmayı yorumladı. Eserin bir çeşit erkeklik anlatısı olduğu fikrine katılan Notroff, şöyle ekledi: "Neolitik avcılar bu eserin mesajını kolayca anlamıştır. Ancak biz gerçek anlatıyı henüz anlamış değiliz."
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.