Sonbaharın ilk günleri.
İçinde asma yapraklarının kızarıp sarardığı, yerlere dökülüp ahenkle dans ettiği gün içerisinde, gözleri karşılaştı masalın kahramanlarının.
İlk anda kafalarında kalan sual işareti, kim bu? oldu.
Günler geçiyor, her sabah daha fazla heyecanlanıyordu yürekleri.
Birbirlerini görebilmek için.
Bir gün kız dayanamadı, ve bu gözleri tek nehir örneği vicdanına akan delikanlıya, ufak tek mektup yazıp sıkıştırıverdi eline, kimseler görmeden.
“Adım Hayal, bak sarı oğlan, kimsin nesin bilmiyorum ama sana öylesine aşık oldum ki, gözüm dünyayı görmüyor.
Benim dünyam senin gözlerin.
“
Sarı oğlan derhal yanıt yazar mektubun sonrasında ve Hayal’ in eline sıkıştırır kimseler görmeden ” Hayal seni gördüğüm ilk zamandan ardından liseli aşıklara döndüm ne yapacağımı bilemiyorum, gecem gündüzüm seni düşünmekle geçiyor, benim ismim Coco.” Birbirleriyle tam iki ay süresince mektuplaşıp tanıştılar.
Fakat kızı tek başka biri seviyor oğlanında tek erkek çocuğu ve eşi vardı.
Bunları bilmelerine karşın, hiç hem de hiç kavuşamayacaklarını bilmelerine karşın, bu yolla devam eder iken mektuplaşmaya, tek gün oğlanın eşi ve çocuğu geldi.
Hayal o küçük oğlanı görünce kahroldu ve bu işe tek nihai vereceğini ifade etti.
Ama tek isteğim var yarın sabah köprüde buluşalım nihai tek isteğim var diye konuştu.
Sabah kız eskiden uyanıp köprüye gitti.
Sarı balonlarla süsledi köprüyü.
Evde ufak tek kek yaptı, mumlarını üstüne koyup, şarkılar söylemeye başladı ” seviyorum seni ekmeği tuza banıp banıp yer gibi, geceleri ateşler içerisinde uyanarak ağzımı musluğa dayayıp su içer gibi” oğlan arabasıyla gelir iken, kızı köprüde balonlarla görünce, arabayı sağa çekip köprüye yürürken, onları seyreden amca diye konuştu ki ” bak bu kız seni defa seviyor, seni görünce sebep zıplamaya başladı.” Oğlan sevinç içerisinde sevgilisine sarıldı ve “bugün benim doğum günüm”.
Dedi.
Kız onu duymazdan geldi ve bağırıyordu.
“Teşekkür ederim seni annen doğurduğu için, teşekkür ederim seni bana tanıştıran herşeye, teşekkür ederim seni tanımama, senin gözlerine bakmama destur verdiğin için, yanlızca teşekkür ederim.” Kız mutluluklar içerisinde dürüst ve cesaretli tek şeklinde teşekkür etti aşkına.
Sırtına sarılıp kokladı sevdiğinin o cennet kokusunu.
Sonra yeşim taşından tek tespih armağan etti sevdiğine.
elindekilerin değerini bilmenin kıymetini anlatan ufak tek öykü anlattı sevdiğine.
” Yeşim taşı kalbi ferahlatır, vicdanın daraldıkça yeşim taşını koy kalbine, benim yerime.” Diye konuştu ve uzaklaştı oradan.
Kız günlerce uğraştı oğlanın sevgisi azalması için, kendinden soğutmak, aşkını son vermek için.
Oğlana elinden geldiğince kötü, davranış gösterdi kötü konuştu, fakat bunları yapar iken kendisini tek lâhza dahi düşünmedi.
Çünkü öylesine defa aşıktı ki ve birgün oğlan kızın bu kötü tavırlarından bıktı ve onunda başkaları gibi olduğunu düşünmeye basladı.
Artık eskisi gibi kalbi yanmıyordu sarı oğlanın ve kız hedefine ulaştığını anladı.
Fakat sevgisini hiç yitirmedi, uzaklaştı onun diyarından ve oğlan tek henüz aramadı sormadı.
Kızın kalbi ateşler içerisinde sakladığı bu aşkın ismini gizli bahçemin sarı gülü olarak kalbinde hayat boyu taşımaya hüküm verdi.
Eşi ve çocuklarıyla neşeli tek yaşam yaşıyor kızda, oğlanda.
İçinde asma yapraklarının kızarıp sarardığı, yerlere dökülüp ahenkle dans ettiği gün içerisinde, gözleri karşılaştı masalın kahramanlarının.
İlk anda kafalarında kalan sual işareti, kim bu? oldu.
Günler geçiyor, her sabah daha fazla heyecanlanıyordu yürekleri.
Birbirlerini görebilmek için.
Bir gün kız dayanamadı, ve bu gözleri tek nehir örneği vicdanına akan delikanlıya, ufak tek mektup yazıp sıkıştırıverdi eline, kimseler görmeden.
“Adım Hayal, bak sarı oğlan, kimsin nesin bilmiyorum ama sana öylesine aşık oldum ki, gözüm dünyayı görmüyor.
Benim dünyam senin gözlerin.
“
Sarı oğlan derhal yanıt yazar mektubun sonrasında ve Hayal’ in eline sıkıştırır kimseler görmeden ” Hayal seni gördüğüm ilk zamandan ardından liseli aşıklara döndüm ne yapacağımı bilemiyorum, gecem gündüzüm seni düşünmekle geçiyor, benim ismim Coco.” Birbirleriyle tam iki ay süresince mektuplaşıp tanıştılar.
Fakat kızı tek başka biri seviyor oğlanında tek erkek çocuğu ve eşi vardı.
Bunları bilmelerine karşın, hiç hem de hiç kavuşamayacaklarını bilmelerine karşın, bu yolla devam eder iken mektuplaşmaya, tek gün oğlanın eşi ve çocuğu geldi.
Hayal o küçük oğlanı görünce kahroldu ve bu işe tek nihai vereceğini ifade etti.
Ama tek isteğim var yarın sabah köprüde buluşalım nihai tek isteğim var diye konuştu.
Sabah kız eskiden uyanıp köprüye gitti.
Sarı balonlarla süsledi köprüyü.
Evde ufak tek kek yaptı, mumlarını üstüne koyup, şarkılar söylemeye başladı ” seviyorum seni ekmeği tuza banıp banıp yer gibi, geceleri ateşler içerisinde uyanarak ağzımı musluğa dayayıp su içer gibi” oğlan arabasıyla gelir iken, kızı köprüde balonlarla görünce, arabayı sağa çekip köprüye yürürken, onları seyreden amca diye konuştu ki ” bak bu kız seni defa seviyor, seni görünce sebep zıplamaya başladı.” Oğlan sevinç içerisinde sevgilisine sarıldı ve “bugün benim doğum günüm”.
Dedi.
Kız onu duymazdan geldi ve bağırıyordu.
“Teşekkür ederim seni annen doğurduğu için, teşekkür ederim seni bana tanıştıran herşeye, teşekkür ederim seni tanımama, senin gözlerine bakmama destur verdiğin için, yanlızca teşekkür ederim.” Kız mutluluklar içerisinde dürüst ve cesaretli tek şeklinde teşekkür etti aşkına.
Sırtına sarılıp kokladı sevdiğinin o cennet kokusunu.
Sonra yeşim taşından tek tespih armağan etti sevdiğine.
elindekilerin değerini bilmenin kıymetini anlatan ufak tek öykü anlattı sevdiğine.
” Yeşim taşı kalbi ferahlatır, vicdanın daraldıkça yeşim taşını koy kalbine, benim yerime.” Diye konuştu ve uzaklaştı oradan.
Kız günlerce uğraştı oğlanın sevgisi azalması için, kendinden soğutmak, aşkını son vermek için.
Oğlana elinden geldiğince kötü, davranış gösterdi kötü konuştu, fakat bunları yapar iken kendisini tek lâhza dahi düşünmedi.
Çünkü öylesine defa aşıktı ki ve birgün oğlan kızın bu kötü tavırlarından bıktı ve onunda başkaları gibi olduğunu düşünmeye basladı.
Artık eskisi gibi kalbi yanmıyordu sarı oğlanın ve kız hedefine ulaştığını anladı.
Fakat sevgisini hiç yitirmedi, uzaklaştı onun diyarından ve oğlan tek henüz aramadı sormadı.
Kızın kalbi ateşler içerisinde sakladığı bu aşkın ismini gizli bahçemin sarı gülü olarak kalbinde hayat boyu taşımaya hüküm verdi.
Eşi ve çocuklarıyla neşeli tek yaşam yaşıyor kızda, oğlanda.