Rümeysa
Forum Üyesi
- Katılım
- 22 Eyl 2022
- Mesajlar
- 1,480
- Puanları
- 0
Ehl-i imânâ cihânda maksad-I kâm oldı hac
Bâ'is-i cem'iyyet eshâb-I ihram oldı hac
Belki yetmiş bn kadar cem'iyyet eyler müslimîn
Îd-i ezhâr içre cem'iyyetli bayrâm oldı hac
Bu cihânun cem'iyyeti bî-şüphe şehr-i Mekkedür
Bir temâşâ-yı mübârek hoş ser-encâm oldı hac
Hâkına yüz sürmege hep âlem eyler arzû
Cân u dilden mültecâ-yı ehl-i islâm oldı hac
Arzû iden gönül elbet irer maksadına
Nişlesin İlhâmî ona çünki bayrâm oldı hac
*
Bir nigâh lutf eyle bil cânum olmışdur ferah
İltifatıyla dil-i nalânum olmışdur ferah
Viricek ol mah peyker-i dil-sitânumdan haber
Şâd olup ol dem dil-i virânum olmışdur ferah
Ger rakîbün kanını itdiyse ol meh-rû şârâb
Îd-ı ekber-veş derûn-ı cânum olmışdur ferah
Nev-bahâr eyyamı irdi çün açıldı goncalar
Vasluna irmek için her yanum olmışdur ferah
Kalb-i mahzûnum bu devr-i 'âlem-i fânîde bil
Gül gibi Ilhâmi şimdi cânum olmışdur ferah
Hüsnini handan görünce ol gül-i nev-restenün
Fart-ı şevkıle dil-i sûzânum olmışdur ferah
*
Nigâr kûyına kendin revân ider kâgız
Şikeste-hâl-i derûna beyân ider kâgız
Beyan itmeğe hâcet ne hâlini halka
Ziyâ-yı şems gibi râzın 'ayan ider kâgız
Meramı anlatur elbette yâr u agyâra
'Adûya yâr ile hem dâsitân ider kâgız
Gehi olur ki meserret haberleri getürür
Gehi olur dile mihnet-keşân ider kâgız
Ne rütbelerde nihân itse dahi İlhâmî
Sadâ-yı gülde şi'rüm 'ıyân eder kâgız
*
Gördüm ol meh-veşi cezbesi inşânı çeker
Öyle bir cezbe ki inşânı degül cihânı çeker
Zulmet-i şebde sarılsam olmayan yâra
Sîne bendin çatayum virse o gerdanı çeker
iş hemen ol büti tenhâ düşürüp çekmededür
Dest- i şevkum alııp âgûşa hemen anı çeker
Hiç âlemde solmaz mı o nâzende güzel
Söyle dilberlügi tursun dili iz'ânı çeker
Sürmedi zevkini âlemde bu İlhâmî senün
Dâ'imâ bir kun firkat ile hicrânı çeker
*
Hayli demdür ki dönüp külbe-i ahzâna kafes
Bâ'is oldı bize bu mertebe hicrana kafes
Nola rahm itse felekler bana feryâdumdan
Oldı bülbül gibi murg-i dilüme lâne kafes
Şimdi şehbâz-ı dil ister ki 'adûyile cidal
Fırsat elvirmiyor amma bize meydâna kafes
Görmekden gayrıya cevr itmeğe benden başka
Var mı lutfun dil-i bîçâreye dîvâne kafes
Düşünüp böyle bu keyfiyete gâhî gülerem
Bu cihan içre ola zen gibi merdâne kafes
Şimdi İlhâmî nola şi'rün olursa mahfî
Görmeğe vermez aman nazmumı yârana kafes
*
Aç gözlerin gâfil isen 'âlim ile nâdânı şeç
Eyle tecessüs fehm idüp câhil ile 'irfanı seç
Ey dil bu gaflet tâ-be-key varma tegâfül semtine
Bil kıymetin erbâbmun nâmerd ile merdânı seç
Âvârelükden çek elin bîhûde gezmek nice bir
Ehl-i kemâle mâ'il ola a'dâ ile yarânı seç
Çekme elem gel şad olup gül gibi ey gonca açıl
Aç dîde-i imânunı pîrân ile tıflânı seç
Bel bağlama İlhâmiyâ bu fânî dünyâ mülkine
Fikr eyleyüp ukbâ ile bu âlem-i devrânı seç
*
Ol perî bakdı bana nîm-nigeh itdi 'aceb
Hükmini bugün 'adaletle o şâh itdi aceb
Nâr-ı 'aşkıyla çıkan dûd-ı siyâh-ı âhûmı
Felegün âyînesin vardı siyeh itdi 'aceb
Ben işitdüm ki o meh zülfi dağılmış da dimiş
'Aceb ol 'âşık-ı bîçâre mi âh itdi 'aceb
Dem -be-dem âh ile feryâdı duyurdum yâra
Da'vî i 'aşka gönül anı güvâh itdi 'aceb
Bâde içmiş yine ilhâmî işitdüm zahir
Hayflar böyle kebâ'irde günâh iteli 'aceb
*
Sen oldun ey peri böyle melâmete bâ'is
Bu rütbe ey gül-i ra'nâ felâkete bâ'is
Dü dîde eşkile giryân ciğer hemân büryân
Reva mıdur bize bu def'-i rahata bâ'is
O mâh bende-i dil-'âşıkânda mâhirdür
Edâ-yı 'işvedür bunca hâlete bâ'is
Misâl-i sünbül-i şurîde zülfüni dökmiş
Budur o rütbe ruhunda letâfete bâ'is
Cihanı tutdı bütün sanki fitne vü âşûb
Miyân-ı 'âşıkân içre kıyâmete bâ'is
Hemîşe Hazret-i Hakka niyâz itdi Îlhâmî
Hudâ olur bize ancak selâmete bâ'is
*
Rûz u şeb dîdelerüm derdün ile kan akar
Vâkıf olan benüm esrâruma her an ağlar
Yine rahm eylemez aslâ bana ol âfet-i cân
Böyle bîmâr görerek hâlüme yârân ağlar
Gördi çün derd-i dil-i zârumı rahm itdi tabîb
Didi ey haste-i hicrân sana dermân ağlar
Kimse fehm itmedi hayfâ ki nedür maksûdun
Gece gündüz ne içün gözlerüm her ân ağlar
Derd ile rûyına bakdukca senfın İlhâmî
Gerçi handan olur ammâ ciğeri kan aglar
*
Tîr-i sitemün ey kaşı yây cana dokundı
Feryâdımuz ol derdile dermâna dokundı
Gûş eyleyicek âhumı yâr itdi tebessüm
Bu zevki anun tâ dil-i sûzâna dokundı
Küsdüm feleğe fârig-i ârâyiş-i dehrem
Zîrâ ki sabâ zülf-i perîşâna dokundı
'Uşşâka sitem gayra nezâketle bakınca
Her bir nigehi sadr-ı dil-i câna dokundı
Ilhâminün oldı yine feryâdma bâ'is
Agyârun eli rûy-ı dırahşâna dokundı
*
"Neden itdün aceb ol şuh-ı sitemkâra heves
Yani pervâne gibi yanmaga ol nâra heves
Tâ düşelden beri sevdâ-yı gam-ı aşka gönül
Sayd için düşdi o demden bu dil-i zâra gönül
Subha dek bir gül için bülbül idermiş feryâd
Nola aşkunla dil eyler ise gülzâra heves
Vasl-ı dildâra gönülden olur iken hâhan
Eyler ol âfet-i bîgâne hep agyâra heves
Tâ düşelden beri sevdâna senün İlhâmî
İtdi ol cân ü gönülden begüm eş'âra heves"
*
"Nola varsak biz de ol meh-pâre âfetden yana
Bir vesileyle söz açsak yâra vuslatdan yana
Sözimüze itmez ise ger tehevvür ol perî
Görse nigâhın şeker-leb mâh-ı talatdan yana
Gûşını benden yana tut dinle nush-u pendümi
Rûz-ı mahşerde çekersin bana mihnetten yana
Bu hitâbum itme revâ vü zehr efendi cânum
Hazret-i Hakkı sorarsan gel mahabbetden yana
Nice mümkin kim ide teşrîf bize ol bî-aman
Kes ümîdin gayrı İlhâmî ol ülfetden yana"
*
"Yaz irişdi vü kızardı rûy-ı al-i gül biraz
Şevkden feryâda âgâz eyledi bülbül biraz
Göricek ol kâkül-i miskîn-nümâyân dilberi
Gıbta itdi pîc ü tâba başladı sünbül biraz
Tab-ı ruhsâr-ı dilârâsın temâşâ eyleyüp
Ona şevkinden sarılmak istedi kâkül biraz
La'l-i al rengini gördükde ol meh-pârenün
Iztırâba başladı sahba içinde mül biraz
Bir güzel meydânı buldı esb-i kilk İlhâmiyâ
Nola cevlân eylese mânend-i düldül biraz"
*
Hayâlümden geçen dâ'im benüm kaşı kemânumdur
Seherde gördügin dûd-ı siyeh âh u figânumdur
Nazar-gâhum hemîşe ol nihâl-i gül-fidânumdur
Giriftâr olduguma bir eser eşk-i revânumdur
O şûh-ı şivekârun tarzına dil-dâde oldum âh
Nezâketde bulunmaz bir nazîri nev-civânumdur
Beni aşkıyla kıldı ol perî bülbül gibi nâlân
Anun ân-ı bahârıysa benüm hayret zamânumdur
Bakan eş'ârı İlhâmîye hayret elvirür ddirler
Bana bu iftirâyı eyleyen kendi lisânumdur"
*
Bâg-ı âlem içre gerçi pek safâdur saltanat
Vakf itsen bir kurı gavgâya câdur saltanat
Bu zamânun devletiyle kimse magrûr olmasun
Kâm alursan adl ile ol dem becâdur saltanat
Kesb ider mi vuslatun bin yılda bir âşık anun
Meyl ider kim görse ammâ bî-vefâdur saltanat
Kıl tefekkür ey gönül çarhun hele devrânunı
Geh safâ ise velî dâ'im cefâdur saltanat
Bu cihânun devletine eyleme zerre tama
Pek sakın İlhâmi zirâ bî-vefâdur saltanat"
*
"Bana bir bûse vir olsun dil-i zâra gedâ îcâd
Hele terk itme va'dün olmaya tâ kim fedâ îcâd
O şûha söyleyün benden niçin eyler hazer böyle
Bu âlemde bu aşkı ben mi itdüm ibtidâ îcâd
Ayagın basdugı hâka nice yüz sürmeyem ömrüm
Sen itdün böyle bu nâzik revîşle hoş edâ îcâd
Sihr-i yârun hayâlıyla iderken nâle vü feryâd
Didiler sen mi itdün böyle âh ile nidâ îcâd
Revâdur şi'rüne İlhâmî hep âlem pesend itse
Letâfetle sen itdün böyle bir nâzik edâ îcâd "
*
"Tahmis-i Nâbî
Bir bendesiyem mefhar-ı ekvân u cihâtun
Âlemleri tenvîr eden ol nûr-ı sıfâtun
Belki bulayum vasf-ı şerîfi berekâtun
Ey âyine-i leb-be-lebi lücce-i zâtun
Vey mazhar-ı sert3aseri emvâc-ı sıfâtun
Ey nuhbe-i mehbûb-ı Hudâ vâkıf-ı İsrâ
Dergâhına yüz sürmege ister dil-i şeydâ
Mahşerde şefâ'at kılup eyle beni ihyâ
Hep olu senün nusha-i zâtunla hüveydâ
Pûşîde iken hüsn-i sükûn-ı harekâtun
İslâma şeref-i nûr sudûr eyledi sende
Mü'minlere ızhâr-ı sürûr eyledi sende
Ol hikmeti kim nakşı sütûr eyledi sende
Bi'l kuvvesi bi'l-fi'l zuhûr eyledi sende
Gencîne-i gaybîsi olan ilm-i hayâtun
Mazmûn-ı suhan bulmamışam şânına lâyık
A'lâlarun a'lâsı idüp kadrini Hâlik
Bu cümle-i ekvâna seni eyledi fâ'ik
Hep giydi lisânumla senün kisve-i tahkîk
Ma'nâ-yı nihânîsi hurûf ü kelimâtun
Sâhib olur ol kân-ı kerem nefs-i rediyye
Olursa eger mazhar-ı lutf-ı samediyye
İlhâmî salavat eyleyicek rûhuna diye
Nâbî kemîne giden ola sana hediyye
Ezki-i da'âvîsi selâm ü salavâtun
*
"Ey kerem sahibi Mevlâm
Cümlenün Sultânı sensin
Yâ kerîm ü yâ müste'ân
Derdlüler dermânı sensin
Bunca cihânı yaradan
Direksüz gögi durduran
Uçan kuşları korudan
"Âlemün rahmanı sensin
Nice gedâyı bay iden
Bayları da gedâ iden
Her bir işi becay iden
Sâni- ü Yezdânı sensin
Her emrüne mutî1 olan
Cihanda sana yüz tutan
Kullaruna iden ihsan
Ol kerem sultânı sensin
Kuluyam Rabb-i Samedün
Ümmetiyem Muhammedün
Umaram her dem mededün
Veren cism ü cânı sensin
Yalvarıram Allahuma
Bakmasun ol günâhuma
Ricâm budur sen şâhuma
Hep eden ihsânı sensin
İlhâmî zikr itdi seni
Kemter kulundur ya ganî
Cehennemde yakma beni
Kurtaracak onu sensin""
*
İki 'alem serveridür
Ol Muhammed Mustafâ
Mürsel-i ins ü perîdür
Ol Muhammed Mustafâ
Pâdişâh-ı mülk-i ma'ni
Cümle iklîm-i dünyâ
Bendedür ana ser-â-pâ
Ol Muhammed Mustafâ
Yok nihâyet mu'cizâta
Hükmi cârî her cihâta
Ya'ni hayvân ü nebâta
Ol Muhammed Mustafâ
Vaktini idrâk ideydüm
Payına yüzler süreydüm
Vech-i pâkini göreydüm
Ol Muhammed Mustafâ
Lutfile ihsân ideydi
'Afvına şâyân ideydi
Derdüme dermân ideydi
Ol Muhammed Mustafâ
Âh zamanımda olaydum
Gazveye bile gideydüm
Ben de çok rif'at bulaydım
Ol Muhammed Mustafâ
Eylerdüm medh ü senalar
Böyle de gönlüm safalar
Bendesine rahm eyler
Ol Muhammed Mustafâ
Rahm idüp bu ümmetine
Hem şefâ'at devletine
Mazhar ider rahmetine
Ol Muhammed Mustafâ
Yâr oldugı hep ekvân
Cümle insan ile hayvan
Kullarına eyler ihsan
Ol Muhammed Mustafâ
Bendedür İlhâmî cândan
Lutfun ümmîd eyler andan
Hıfz ide anı ziyândan
Ol Muhammed Mustafâ
*
Tahmis-i Sultan Süleyman Han
Nihâlân-ı çemen güllerle ser-tâ-pâ donanmışdur
İdüp terk hûrd u hâbı bülbülân hâbdan uyanmışdur
O da bir bîvefâya ben gibi zannum inanmışdur
Derûn-ı sînede bagrum ser-â-ser yaralanmışdur
Anun içün gözüm yaşı kızıl kana boyanmışdur
Hayâlî mihmândur dâ'imâ bu çeşm-i pür-nemde
Anunçündür kesilmez eşk-i hasret hiç bir demde
Firakıyla nola hep böyle ebyât olsa hâmemde
Görenler seyl i eşki diyeler salını yi sinemde
Bahâr eyyâmıdur gûyâ ki ırmaklar bulanmışdur
Şitada sebze vü ezhârdan hâli olur daglar
Ne sünbül kaldı ne şebbû hazâna vardı hep bâglar
Olan 'irfan alup 'ibret bu hâle dâ'imâ ağlar
Bu çarh-ı bî-vefâ hâlin görüp kimdür dilin bağlar
Gelenler dâr-ı dünyâya meğer gitmez mi sanmışdur
Idüp hep ârzû dâ'im derûnum kûh u sahrayı
Çıkarmak isterem ben de gönülden böyle sevdayı
Velâkin hârice güçdür çıkarmak işbu sevdâyı
Gerekmez seyr-i sahrâyı yahûd gülşen temaşayı
Cihânun güli zevkünden dil ü cânum usanmışdur
Nice dürlü letâfet var bu ebyât içre kıl dikkat
Görüp mey itdi kalbi kalmadı hiç sabr ile takat
İşit İlhâmî ceddün söylemişdür nazm-ı pür-hikmet
İşiden şi'r-i pür-sûzum okıyanlar diye elbet
Muhibbî derd-mend içün tutışup oda yanmışdur
*
Gerçi kim ehl-i dile hoşça mekândur dünyâ
Gâhi zevk ü tarab ü gâhi yamandur dünyâ
Kendi ahvâlüne bak 'âlemi ma'mûr sanma
Herkesün kavline aldanma yalandur dünyâ
'Andelîb kûşe-i hırmende kalmış nâlân
Zevkde zâg ü zagân turfa-i mekândur dünyâ
Münkesif şems ü kamer ebr-i mezâlim bürümiş
Dîde-i gayret ile girye-künândur dünyâ
Her gelen kondı vü göçdi bu cihan mülkinde
İstinâd eyleme Ilhâmî ki hândur dünyâ
*
Def1 olur bu gam ü mihnet olur ise kısmet
Şâd olup ola meserret olur ise kısmet
Kalmadı sabra mecâl dilde 'adûdan olalum
İntikâm almağa ruhsat olur ise kısmet
Rû-be-rû gelsem eger yâra hicâb eyleyorum
Fehm ide hâlim o âfet olur ise kısmet
Böyle her dem bizi Mevlâ hele mahzun itmez
Hâsıl olur bize fırsat olur ise kısmet
Belki İlhâmî müşerref ola ol âfetle
Bir gice ide 'inâyet olur ise kısmet
*
Mest itdi bütün meclis-i dünyâyı müselles
Sanma vechedür sunmada sabhâyı müselles
Kurtulmadı bir kimse ser-i zülfi ucından
Dil almada çün neş'e-i zîbâyı müselles
Göz itdi bana neş'e-yi la'l-i leb-i dilber
Sunmakda bana sâgar-ı sevdayı müselles
Bir rütbede târ itdi meğer meclis-i !ayşı
Gösterdi bana kûşe-i dünyâyı müselles
Ilhâmi bizüm râhatımuz var idi evvel
İtmekde cefâ ol büt-i hercâ'i müselles
*
Senün cevr ü mihnetünle hayli dil-hûndur mizâc
Râh-ı gamda eyledün işkeste yorgundur mizâc
Giryenâk olduğuma iki gözümdür şâhidüm
El-aman ey bî-vefâ pâmâl-ı pür-hûndur mizâc
Duydum agyâr ile çokdan ey perî yâr olduğun
Sanma bî-âgâh olup ey şûh memnûndur mizâc
'Aklumı aldı benüm ol fitneci Leylâ gibi
Oldı âvâre gönül 'aynıyla Mecnûndur mizâc
Hayli gamnâk oldı İlhâmî yeter cevr eyleme
Merhamet kıl ona kim billah mahzundur mizâc
Padişahlar ile alakalı forum
Bâ'is-i cem'iyyet eshâb-I ihram oldı hac
Belki yetmiş bn kadar cem'iyyet eyler müslimîn
Îd-i ezhâr içre cem'iyyetli bayrâm oldı hac
Bu cihânun cem'iyyeti bî-şüphe şehr-i Mekkedür
Bir temâşâ-yı mübârek hoş ser-encâm oldı hac
Hâkına yüz sürmege hep âlem eyler arzû
Cân u dilden mültecâ-yı ehl-i islâm oldı hac
Arzû iden gönül elbet irer maksadına
Nişlesin İlhâmî ona çünki bayrâm oldı hac
*
Bir nigâh lutf eyle bil cânum olmışdur ferah
İltifatıyla dil-i nalânum olmışdur ferah
Viricek ol mah peyker-i dil-sitânumdan haber
Şâd olup ol dem dil-i virânum olmışdur ferah
Ger rakîbün kanını itdiyse ol meh-rû şârâb
Îd-ı ekber-veş derûn-ı cânum olmışdur ferah
Nev-bahâr eyyamı irdi çün açıldı goncalar
Vasluna irmek için her yanum olmışdur ferah
Kalb-i mahzûnum bu devr-i 'âlem-i fânîde bil
Gül gibi Ilhâmi şimdi cânum olmışdur ferah
Hüsnini handan görünce ol gül-i nev-restenün
Fart-ı şevkıle dil-i sûzânum olmışdur ferah
*
Nigâr kûyına kendin revân ider kâgız
Şikeste-hâl-i derûna beyân ider kâgız
Beyan itmeğe hâcet ne hâlini halka
Ziyâ-yı şems gibi râzın 'ayan ider kâgız
Meramı anlatur elbette yâr u agyâra
'Adûya yâr ile hem dâsitân ider kâgız
Gehi olur ki meserret haberleri getürür
Gehi olur dile mihnet-keşân ider kâgız
Ne rütbelerde nihân itse dahi İlhâmî
Sadâ-yı gülde şi'rüm 'ıyân eder kâgız
*
Gördüm ol meh-veşi cezbesi inşânı çeker
Öyle bir cezbe ki inşânı degül cihânı çeker
Zulmet-i şebde sarılsam olmayan yâra
Sîne bendin çatayum virse o gerdanı çeker
iş hemen ol büti tenhâ düşürüp çekmededür
Dest- i şevkum alııp âgûşa hemen anı çeker
Hiç âlemde solmaz mı o nâzende güzel
Söyle dilberlügi tursun dili iz'ânı çeker
Sürmedi zevkini âlemde bu İlhâmî senün
Dâ'imâ bir kun firkat ile hicrânı çeker
*
Hayli demdür ki dönüp külbe-i ahzâna kafes
Bâ'is oldı bize bu mertebe hicrana kafes
Nola rahm itse felekler bana feryâdumdan
Oldı bülbül gibi murg-i dilüme lâne kafes
Şimdi şehbâz-ı dil ister ki 'adûyile cidal
Fırsat elvirmiyor amma bize meydâna kafes
Görmekden gayrıya cevr itmeğe benden başka
Var mı lutfun dil-i bîçâreye dîvâne kafes
Düşünüp böyle bu keyfiyete gâhî gülerem
Bu cihan içre ola zen gibi merdâne kafes
Şimdi İlhâmî nola şi'rün olursa mahfî
Görmeğe vermez aman nazmumı yârana kafes
*
Aç gözlerin gâfil isen 'âlim ile nâdânı şeç
Eyle tecessüs fehm idüp câhil ile 'irfanı seç
Ey dil bu gaflet tâ-be-key varma tegâfül semtine
Bil kıymetin erbâbmun nâmerd ile merdânı seç
Âvârelükden çek elin bîhûde gezmek nice bir
Ehl-i kemâle mâ'il ola a'dâ ile yarânı seç
Çekme elem gel şad olup gül gibi ey gonca açıl
Aç dîde-i imânunı pîrân ile tıflânı seç
Bel bağlama İlhâmiyâ bu fânî dünyâ mülkine
Fikr eyleyüp ukbâ ile bu âlem-i devrânı seç
*
Ol perî bakdı bana nîm-nigeh itdi 'aceb
Hükmini bugün 'adaletle o şâh itdi aceb
Nâr-ı 'aşkıyla çıkan dûd-ı siyâh-ı âhûmı
Felegün âyînesin vardı siyeh itdi 'aceb
Ben işitdüm ki o meh zülfi dağılmış da dimiş
'Aceb ol 'âşık-ı bîçâre mi âh itdi 'aceb
Dem -be-dem âh ile feryâdı duyurdum yâra
Da'vî i 'aşka gönül anı güvâh itdi 'aceb
Bâde içmiş yine ilhâmî işitdüm zahir
Hayflar böyle kebâ'irde günâh iteli 'aceb
*
Sen oldun ey peri böyle melâmete bâ'is
Bu rütbe ey gül-i ra'nâ felâkete bâ'is
Dü dîde eşkile giryân ciğer hemân büryân
Reva mıdur bize bu def'-i rahata bâ'is
O mâh bende-i dil-'âşıkânda mâhirdür
Edâ-yı 'işvedür bunca hâlete bâ'is
Misâl-i sünbül-i şurîde zülfüni dökmiş
Budur o rütbe ruhunda letâfete bâ'is
Cihanı tutdı bütün sanki fitne vü âşûb
Miyân-ı 'âşıkân içre kıyâmete bâ'is
Hemîşe Hazret-i Hakka niyâz itdi Îlhâmî
Hudâ olur bize ancak selâmete bâ'is
*
Rûz u şeb dîdelerüm derdün ile kan akar
Vâkıf olan benüm esrâruma her an ağlar
Yine rahm eylemez aslâ bana ol âfet-i cân
Böyle bîmâr görerek hâlüme yârân ağlar
Gördi çün derd-i dil-i zârumı rahm itdi tabîb
Didi ey haste-i hicrân sana dermân ağlar
Kimse fehm itmedi hayfâ ki nedür maksûdun
Gece gündüz ne içün gözlerüm her ân ağlar
Derd ile rûyına bakdukca senfın İlhâmî
Gerçi handan olur ammâ ciğeri kan aglar
*
Tîr-i sitemün ey kaşı yây cana dokundı
Feryâdımuz ol derdile dermâna dokundı
Gûş eyleyicek âhumı yâr itdi tebessüm
Bu zevki anun tâ dil-i sûzâna dokundı
Küsdüm feleğe fârig-i ârâyiş-i dehrem
Zîrâ ki sabâ zülf-i perîşâna dokundı
'Uşşâka sitem gayra nezâketle bakınca
Her bir nigehi sadr-ı dil-i câna dokundı
Ilhâminün oldı yine feryâdma bâ'is
Agyârun eli rûy-ı dırahşâna dokundı
*
"Neden itdün aceb ol şuh-ı sitemkâra heves
Yani pervâne gibi yanmaga ol nâra heves
Tâ düşelden beri sevdâ-yı gam-ı aşka gönül
Sayd için düşdi o demden bu dil-i zâra gönül
Subha dek bir gül için bülbül idermiş feryâd
Nola aşkunla dil eyler ise gülzâra heves
Vasl-ı dildâra gönülden olur iken hâhan
Eyler ol âfet-i bîgâne hep agyâra heves
Tâ düşelden beri sevdâna senün İlhâmî
İtdi ol cân ü gönülden begüm eş'âra heves"
*
"Nola varsak biz de ol meh-pâre âfetden yana
Bir vesileyle söz açsak yâra vuslatdan yana
Sözimüze itmez ise ger tehevvür ol perî
Görse nigâhın şeker-leb mâh-ı talatdan yana
Gûşını benden yana tut dinle nush-u pendümi
Rûz-ı mahşerde çekersin bana mihnetten yana
Bu hitâbum itme revâ vü zehr efendi cânum
Hazret-i Hakkı sorarsan gel mahabbetden yana
Nice mümkin kim ide teşrîf bize ol bî-aman
Kes ümîdin gayrı İlhâmî ol ülfetden yana"
*
"Yaz irişdi vü kızardı rûy-ı al-i gül biraz
Şevkden feryâda âgâz eyledi bülbül biraz
Göricek ol kâkül-i miskîn-nümâyân dilberi
Gıbta itdi pîc ü tâba başladı sünbül biraz
Tab-ı ruhsâr-ı dilârâsın temâşâ eyleyüp
Ona şevkinden sarılmak istedi kâkül biraz
La'l-i al rengini gördükde ol meh-pârenün
Iztırâba başladı sahba içinde mül biraz
Bir güzel meydânı buldı esb-i kilk İlhâmiyâ
Nola cevlân eylese mânend-i düldül biraz"
*
Hayâlümden geçen dâ'im benüm kaşı kemânumdur
Seherde gördügin dûd-ı siyeh âh u figânumdur
Nazar-gâhum hemîşe ol nihâl-i gül-fidânumdur
Giriftâr olduguma bir eser eşk-i revânumdur
O şûh-ı şivekârun tarzına dil-dâde oldum âh
Nezâketde bulunmaz bir nazîri nev-civânumdur
Beni aşkıyla kıldı ol perî bülbül gibi nâlân
Anun ân-ı bahârıysa benüm hayret zamânumdur
Bakan eş'ârı İlhâmîye hayret elvirür ddirler
Bana bu iftirâyı eyleyen kendi lisânumdur"
*
Bâg-ı âlem içre gerçi pek safâdur saltanat
Vakf itsen bir kurı gavgâya câdur saltanat
Bu zamânun devletiyle kimse magrûr olmasun
Kâm alursan adl ile ol dem becâdur saltanat
Kesb ider mi vuslatun bin yılda bir âşık anun
Meyl ider kim görse ammâ bî-vefâdur saltanat
Kıl tefekkür ey gönül çarhun hele devrânunı
Geh safâ ise velî dâ'im cefâdur saltanat
Bu cihânun devletine eyleme zerre tama
Pek sakın İlhâmi zirâ bî-vefâdur saltanat"
*
"Bana bir bûse vir olsun dil-i zâra gedâ îcâd
Hele terk itme va'dün olmaya tâ kim fedâ îcâd
O şûha söyleyün benden niçin eyler hazer böyle
Bu âlemde bu aşkı ben mi itdüm ibtidâ îcâd
Ayagın basdugı hâka nice yüz sürmeyem ömrüm
Sen itdün böyle bu nâzik revîşle hoş edâ îcâd
Sihr-i yârun hayâlıyla iderken nâle vü feryâd
Didiler sen mi itdün böyle âh ile nidâ îcâd
Revâdur şi'rüne İlhâmî hep âlem pesend itse
Letâfetle sen itdün böyle bir nâzik edâ îcâd "
*
"Tahmis-i Nâbî
Bir bendesiyem mefhar-ı ekvân u cihâtun
Âlemleri tenvîr eden ol nûr-ı sıfâtun
Belki bulayum vasf-ı şerîfi berekâtun
Ey âyine-i leb-be-lebi lücce-i zâtun
Vey mazhar-ı sert3aseri emvâc-ı sıfâtun
Ey nuhbe-i mehbûb-ı Hudâ vâkıf-ı İsrâ
Dergâhına yüz sürmege ister dil-i şeydâ
Mahşerde şefâ'at kılup eyle beni ihyâ
Hep olu senün nusha-i zâtunla hüveydâ
Pûşîde iken hüsn-i sükûn-ı harekâtun
İslâma şeref-i nûr sudûr eyledi sende
Mü'minlere ızhâr-ı sürûr eyledi sende
Ol hikmeti kim nakşı sütûr eyledi sende
Bi'l kuvvesi bi'l-fi'l zuhûr eyledi sende
Gencîne-i gaybîsi olan ilm-i hayâtun
Mazmûn-ı suhan bulmamışam şânına lâyık
A'lâlarun a'lâsı idüp kadrini Hâlik
Bu cümle-i ekvâna seni eyledi fâ'ik
Hep giydi lisânumla senün kisve-i tahkîk
Ma'nâ-yı nihânîsi hurûf ü kelimâtun
Sâhib olur ol kân-ı kerem nefs-i rediyye
Olursa eger mazhar-ı lutf-ı samediyye
İlhâmî salavat eyleyicek rûhuna diye
Nâbî kemîne giden ola sana hediyye
Ezki-i da'âvîsi selâm ü salavâtun
*
"Ey kerem sahibi Mevlâm
Cümlenün Sultânı sensin
Yâ kerîm ü yâ müste'ân
Derdlüler dermânı sensin
Bunca cihânı yaradan
Direksüz gögi durduran
Uçan kuşları korudan
"Âlemün rahmanı sensin
Nice gedâyı bay iden
Bayları da gedâ iden
Her bir işi becay iden
Sâni- ü Yezdânı sensin
Her emrüne mutî1 olan
Cihanda sana yüz tutan
Kullaruna iden ihsan
Ol kerem sultânı sensin
Kuluyam Rabb-i Samedün
Ümmetiyem Muhammedün
Umaram her dem mededün
Veren cism ü cânı sensin
Yalvarıram Allahuma
Bakmasun ol günâhuma
Ricâm budur sen şâhuma
Hep eden ihsânı sensin
İlhâmî zikr itdi seni
Kemter kulundur ya ganî
Cehennemde yakma beni
Kurtaracak onu sensin""
*
İki 'alem serveridür
Ol Muhammed Mustafâ
Mürsel-i ins ü perîdür
Ol Muhammed Mustafâ
Pâdişâh-ı mülk-i ma'ni
Cümle iklîm-i dünyâ
Bendedür ana ser-â-pâ
Ol Muhammed Mustafâ
Yok nihâyet mu'cizâta
Hükmi cârî her cihâta
Ya'ni hayvân ü nebâta
Ol Muhammed Mustafâ
Vaktini idrâk ideydüm
Payına yüzler süreydüm
Vech-i pâkini göreydüm
Ol Muhammed Mustafâ
Lutfile ihsân ideydi
'Afvına şâyân ideydi
Derdüme dermân ideydi
Ol Muhammed Mustafâ
Âh zamanımda olaydum
Gazveye bile gideydüm
Ben de çok rif'at bulaydım
Ol Muhammed Mustafâ
Eylerdüm medh ü senalar
Böyle de gönlüm safalar
Bendesine rahm eyler
Ol Muhammed Mustafâ
Rahm idüp bu ümmetine
Hem şefâ'at devletine
Mazhar ider rahmetine
Ol Muhammed Mustafâ
Yâr oldugı hep ekvân
Cümle insan ile hayvan
Kullarına eyler ihsan
Ol Muhammed Mustafâ
Bendedür İlhâmî cândan
Lutfun ümmîd eyler andan
Hıfz ide anı ziyândan
Ol Muhammed Mustafâ
*
Tahmis-i Sultan Süleyman Han
Nihâlân-ı çemen güllerle ser-tâ-pâ donanmışdur
İdüp terk hûrd u hâbı bülbülân hâbdan uyanmışdur
O da bir bîvefâya ben gibi zannum inanmışdur
Derûn-ı sînede bagrum ser-â-ser yaralanmışdur
Anun içün gözüm yaşı kızıl kana boyanmışdur
Hayâlî mihmândur dâ'imâ bu çeşm-i pür-nemde
Anunçündür kesilmez eşk-i hasret hiç bir demde
Firakıyla nola hep böyle ebyât olsa hâmemde
Görenler seyl i eşki diyeler salını yi sinemde
Bahâr eyyâmıdur gûyâ ki ırmaklar bulanmışdur
Şitada sebze vü ezhârdan hâli olur daglar
Ne sünbül kaldı ne şebbû hazâna vardı hep bâglar
Olan 'irfan alup 'ibret bu hâle dâ'imâ ağlar
Bu çarh-ı bî-vefâ hâlin görüp kimdür dilin bağlar
Gelenler dâr-ı dünyâya meğer gitmez mi sanmışdur
Idüp hep ârzû dâ'im derûnum kûh u sahrayı
Çıkarmak isterem ben de gönülden böyle sevdayı
Velâkin hârice güçdür çıkarmak işbu sevdâyı
Gerekmez seyr-i sahrâyı yahûd gülşen temaşayı
Cihânun güli zevkünden dil ü cânum usanmışdur
Nice dürlü letâfet var bu ebyât içre kıl dikkat
Görüp mey itdi kalbi kalmadı hiç sabr ile takat
İşit İlhâmî ceddün söylemişdür nazm-ı pür-hikmet
İşiden şi'r-i pür-sûzum okıyanlar diye elbet
Muhibbî derd-mend içün tutışup oda yanmışdur
*
Gerçi kim ehl-i dile hoşça mekândur dünyâ
Gâhi zevk ü tarab ü gâhi yamandur dünyâ
Kendi ahvâlüne bak 'âlemi ma'mûr sanma
Herkesün kavline aldanma yalandur dünyâ
'Andelîb kûşe-i hırmende kalmış nâlân
Zevkde zâg ü zagân turfa-i mekândur dünyâ
Münkesif şems ü kamer ebr-i mezâlim bürümiş
Dîde-i gayret ile girye-künândur dünyâ
Her gelen kondı vü göçdi bu cihan mülkinde
İstinâd eyleme Ilhâmî ki hândur dünyâ
*
Def1 olur bu gam ü mihnet olur ise kısmet
Şâd olup ola meserret olur ise kısmet
Kalmadı sabra mecâl dilde 'adûdan olalum
İntikâm almağa ruhsat olur ise kısmet
Rû-be-rû gelsem eger yâra hicâb eyleyorum
Fehm ide hâlim o âfet olur ise kısmet
Böyle her dem bizi Mevlâ hele mahzun itmez
Hâsıl olur bize fırsat olur ise kısmet
Belki İlhâmî müşerref ola ol âfetle
Bir gice ide 'inâyet olur ise kısmet
*
Mest itdi bütün meclis-i dünyâyı müselles
Sanma vechedür sunmada sabhâyı müselles
Kurtulmadı bir kimse ser-i zülfi ucından
Dil almada çün neş'e-i zîbâyı müselles
Göz itdi bana neş'e-yi la'l-i leb-i dilber
Sunmakda bana sâgar-ı sevdayı müselles
Bir rütbede târ itdi meğer meclis-i !ayşı
Gösterdi bana kûşe-i dünyâyı müselles
Ilhâmi bizüm râhatımuz var idi evvel
İtmekde cefâ ol büt-i hercâ'i müselles
*
Senün cevr ü mihnetünle hayli dil-hûndur mizâc
Râh-ı gamda eyledün işkeste yorgundur mizâc
Giryenâk olduğuma iki gözümdür şâhidüm
El-aman ey bî-vefâ pâmâl-ı pür-hûndur mizâc
Duydum agyâr ile çokdan ey perî yâr olduğun
Sanma bî-âgâh olup ey şûh memnûndur mizâc
'Aklumı aldı benüm ol fitneci Leylâ gibi
Oldı âvâre gönül 'aynıyla Mecnûndur mizâc
Hayli gamnâk oldı İlhâmî yeter cevr eyleme
Merhamet kıl ona kim billah mahzundur mizâc
Padişahlar ile alakalı forum