Metehan90
Forum Üyesi
Tamamlayıcı alternatif tıp, başta ABD olmak üzere birçok ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bazı bilimsel kaynaklarda bu oranın yüzde 62’lere çıktığı ifade ediliyor. ABD’deki Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi ibadeti, “Özel olarak, sağlık nedenleriyle başa çıkmak için, ruhsal bir güce aktif olarak yalvarma süreci” olarak tanımlıyor. ‘Ruhsal şifa vermek’se katılımcının refah hissi, huzuru, vücut-zihin ve ruhsal dengesinin yeniden sağlanmasının, şifacının şifa vermek amacıyla ibadet, iyileştirme, meditasyon ve ellerini hastanın üzerine koyma yoluyla sağlanması şeklinde yorumlanıyor.
Ruhsal şifa verme, İngiltere’de 1977’den beri kullanılıyor. ABD’de 11 Eylül 2001 terör saldırısından sonra dua ve ibadet, olaylarla başa çıkma mekanizması olarak tercih edildi.
Beyni etkiliyor
Ruhsal tıbbın çeşitli etki mekanizmaları var. Sessiz veya konuşarak dua etme sırasında dikkatli iletişimde gözlenen beta dalgalarında ve beyin aktivitesinde artış izleniyor. Plasebo etkisiyse ilaç veya herhangi bir tedavi vermeden hastada sağlanan iyileşme etkisine deniyor. Bu etkinin çeşitli yayınlarda yüzde 30-70 arasında değiştiği ifade ediliyor.
Çalışmalar ne diyor?
Bir kardiyolog ve ruhani tıp uzmanı olan Byrd, bu konuda yaptığı çalışmada 393 koroner bakım hastasını rastgele ibadet ve kontrol gruplarına ayırdı. İbadet eden grupta daha az kalp yetmezliği, kalp ritminde durma, akciğer enfeksiyonu ve daha az ilaç kullanımı izlendi. Kore’de yapılan bir başka çalışmadaysa tüp bebek tedavisi gören kadınlardaki ibadet grubunda yüzde 50, kontrol grubundaysa yüzde 26 oranında hamilelik tespit edildi. Pozitif duyguların moleküler seviyede insan bedenini etkilediği biliniyor.
Beyindeki hipotalamik-hipofiz sistemi, düşünceler ve duygular arasındaki temel iletişim aracı. Mesajcı moleküller, buradan beyin omurilik sıvısına yayılıyor ve kan yoluyla tüm vücuda dağılıyor. İbadet edenin barış, neşe, umut, iman, güven ve sevgi gibi pozitif duyguları, huzurunu etkileyen fizyolojik değişimlere yol açabiliyor.
Yazımı, Amerikan Tıp Doktorları Derneği’nin ruhsal konularla ilgili sonuç bildirgesiyle tamamlıyorum:
- Doktorlar, hastanın dini ve manevi inançları üzerine dinsel inançlar, aktiviteler reçete etmemeli. Hastanın derinlemesine dinsel danışmanlık görevi, iyi eğitilmiş din adamları tarafından yapılır.
-Hastanın ruhsal boyutu düşünüldüğünde, sağlık görevlisi, hastanın tüm kişiselliğiyle ilgili önemli bir mesaj gönderir. Bu, hasta-doktor ilişkisini artırır ve girişimin tedavi edici etkisine fayda sağlar.
-Sağlık profesyonelleri, dinle kültürün hastanın ihtiyaçlarını, iyileşmesini nasıl etkileyebileceğini öğrenmeli.
HERKES KULLANIYOR
Son yıllarda tamamlayıcı alternatif tıp uygulamalarında artış izleniyor. ABD’de kanser hastalarının yüzde 91’i en az bir tamamlayıcı tıp yöntemi kullanıyor. Bu oran Japonya’da yüzde 44.6, İran’daysa yüzde 35 düzeyinde.
Ruhsal şifa verme, İngiltere’de 1977’den beri kullanılıyor. ABD’de 11 Eylül 2001 terör saldırısından sonra dua ve ibadet, olaylarla başa çıkma mekanizması olarak tercih edildi.
Beyni etkiliyor
Ruhsal tıbbın çeşitli etki mekanizmaları var. Sessiz veya konuşarak dua etme sırasında dikkatli iletişimde gözlenen beta dalgalarında ve beyin aktivitesinde artış izleniyor. Plasebo etkisiyse ilaç veya herhangi bir tedavi vermeden hastada sağlanan iyileşme etkisine deniyor. Bu etkinin çeşitli yayınlarda yüzde 30-70 arasında değiştiği ifade ediliyor.
Çalışmalar ne diyor?
Bir kardiyolog ve ruhani tıp uzmanı olan Byrd, bu konuda yaptığı çalışmada 393 koroner bakım hastasını rastgele ibadet ve kontrol gruplarına ayırdı. İbadet eden grupta daha az kalp yetmezliği, kalp ritminde durma, akciğer enfeksiyonu ve daha az ilaç kullanımı izlendi. Kore’de yapılan bir başka çalışmadaysa tüp bebek tedavisi gören kadınlardaki ibadet grubunda yüzde 50, kontrol grubundaysa yüzde 26 oranında hamilelik tespit edildi. Pozitif duyguların moleküler seviyede insan bedenini etkilediği biliniyor.
Beyindeki hipotalamik-hipofiz sistemi, düşünceler ve duygular arasındaki temel iletişim aracı. Mesajcı moleküller, buradan beyin omurilik sıvısına yayılıyor ve kan yoluyla tüm vücuda dağılıyor. İbadet edenin barış, neşe, umut, iman, güven ve sevgi gibi pozitif duyguları, huzurunu etkileyen fizyolojik değişimlere yol açabiliyor.
Yazımı, Amerikan Tıp Doktorları Derneği’nin ruhsal konularla ilgili sonuç bildirgesiyle tamamlıyorum:
- Doktorlar, hastanın dini ve manevi inançları üzerine dinsel inançlar, aktiviteler reçete etmemeli. Hastanın derinlemesine dinsel danışmanlık görevi, iyi eğitilmiş din adamları tarafından yapılır.
-Hastanın ruhsal boyutu düşünüldüğünde, sağlık görevlisi, hastanın tüm kişiselliğiyle ilgili önemli bir mesaj gönderir. Bu, hasta-doktor ilişkisini artırır ve girişimin tedavi edici etkisine fayda sağlar.
-Sağlık profesyonelleri, dinle kültürün hastanın ihtiyaçlarını, iyileşmesini nasıl etkileyebileceğini öğrenmeli.
HERKES KULLANIYOR
Son yıllarda tamamlayıcı alternatif tıp uygulamalarında artış izleniyor. ABD’de kanser hastalarının yüzde 91’i en az bir tamamlayıcı tıp yöntemi kullanıyor. Bu oran Japonya’da yüzde 44.6, İran’daysa yüzde 35 düzeyinde.