• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

Roma gezisi, davetli gazetecilik ve Murat Ongun’un yanıtı

Nurhak

Forum Üyesi
Katılım
11 Eyl 2023
Mesajlar
1,922
Puanları
16
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “2027 Avrupa Oyunları, İstanbul”un imza töreni için 69 kişilik bir heyetle çıktığı Roma gezisi israf boyutuyla çok tartışıldı, eleştirildi. Ben de gazetecilik açısından değerlendirdim.

s(4).jpg


Geziyi en ayrıntılı yazan Ertuğrul Özkök’tü. Geziye katılan 37 gazetecinin isim listesini de ama gezi masraflarını kimin ödediği bilgisini o da vermedi. İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun’a “Roma gezisine davet ettiğiniz gazetecilerin harcamalarını İBB mi karşıladı?” diye sordum. Ongun aynen şu karşılığı verdi:

“Bu soru ne yazık ki gazetecileri aşağılayan bakıştır; yani Türkiye’nin başarısını gözlemleyip yazacak gazeteciler etkinlik masraflarını düşünerek gerçeği yazmayacaklar mı? AİHM duruşmalarda tanıklık yapan gazeteciler dahil herkese yol yiyecek barınma masrafını veriyor; bunu alan gazeteci duruşmada gerçekleri söylemez diyebilir miyiz?

Biz gazetecileri, bizim ya da partimizin propagandası için davet etmedik. Türkiye ve İstanbul’un başarısına ortak olmaları için davet ettik. Büyükelçilik davetlerinde atıştıran içki içen gazetecilerin bunları yapmaması mı gerekir? Bu yanlış bir tartışmadır, gazetecinin sorusu ve haberi üzerinden tartışma yapılmalıdır. Hakikattir önemli olan.”

Ongun’un karşılaştırmalarına ve görüşlerine katılamıyorum. Çünkü Roma gezisi, İstanbul ile ilgili olduğu kadar İmamoğlu’nun halkla ilişkiler faaliyeti. Öyle olmasa sportif bir etkinlik için spor yazarlarının yanısıra siyaset yazarları da davet edilmezdi.

Elbette gazeteci arkadaşlarımızın gezi masraflarını İBB karşıladı diye gerçeği yazmaktan vazgeçeceklerini söyleyemem. Ama önemli olan çıkar çatışması şüphesinin doğması. Okur ve izleyiciler nezdinde “şüphe doğmasına” bile izin vermemek gerekirdi.

Kaldı ki, davet ilişkisi kurulması gazetecinin eleştirelliğini etkileyebilir. Nitekim Roma gezisine katılan gazetecilerin yazılarında eleştirel yaklaşımın hakim olduğu söylenebilir mi?

Kuşkusuz haber değeri varsa gazeteciler o geziye katılır. Ama her haberde olduğu gibi gezinin masrafını da haber kaynağı değil, gazetecinin kurumu öder. O yüzden gazetecilerin “başka türlü izlenemeyen geziler dışında hiçbir geziye davetli olarak katılmaması”, “davetli gidilmesi durumunda da bunun haberde mutlaka belirtilmesi” evrensel bir mesleki ilkedir.

Medya kuruluşları, Roma gezisinde haber değeri görüyorlarsa gönderdikleri gazetecilerin masraflarını ödemeliydi. “Yeni Türkiye”de bu tür alışkanlıklar yok olmuş olabilir ama eskiden Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın gezilerinde uçak masrafı yolcu başına bölünür, gazetecilerden tahsil edilirdi. Otel vb bedelini gazetecilerin kurumları öderdi. Doğrusu da bu.

ss(6).jpg


Yasin Börü suçlamasından beraati yok saydılar


Gazetecilik tutarlılık ve olaylara önyargısız bakabilmeyi gerektirir. Eğer insanlar yıllardır yinelediğiniz bir suçlamadan aklanmışsa bunu da okur ve izleyicilere aktarmak icap eder.

Mahkeme, Kobani davasında Selahattin Demirtaş ve 36 HDP yöneticisi hakkında Kobani eylemleri sırasında Yasin Börü ve beş kişinin öldürülmesi suçlamasından beraat kararı verince hemen iktidar medyasını taradım.

Çünkü iktidar yanlısı gazeteler, siteler ve televizyonlarda, yıllardır “Elinde Yasin’in kanı var”, “Yasin Börü’nün annesi: Oğlumun katili sensin Demirtaş” gibi haberlerden geçilmiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi iktidar medyası da hüküm vermişti; Yasin Börü ve öbür cinayetlerden Selahattin Demirtaş ve HDP yöneticileri sorumluydu!

AİHM kararını bile dinlemeyip Demirtaş ve öbür HDP’lileri onlarca yıl hapis cezasına çarptıran mahkemenin Yasin Börü ve öbür cinayetlerle ilgili beraat kararı iktidar medyasında yoktu! Sadece Hürriyet ve Milliyet’te satır arasında gördüm bu kararı. Beraati yok sayan Sabah, Türkiye, Y. Akit ve Y. Şafak, davayla ilgili haberlerinde Yasin Börü’nün öldürülmesiyle ilgili suçlamayı yineleyip durdular.

Oysa bu davada tek somut suçlama bu cinayetlerdi. Hiçbir somut kanıt bulunamayınca geriye “devletin birliği ve ülke bütünlüğü” gibi soyut suçlamalar kalmıştı. Demirtaş ve HDP’lilerin cinayet suçlamasından beraat etmesi, davanın siyasi olduğunun itirafıydı; hem de iddianamenin çökmesi anlamına geliyordu.

Gazetecilik refleksini geçtim, birazcık vicdan olsa mahkûmiyet kararını değil bu beraat kararını başa çeker, okur ve izleyicilerinden özür dilerlerdi. Ama heyhat!

PHOTO-2024-05-19-12-33-12.jpg


Özel uçakla göstermelik tasarruf


Anadolu ve İhlas Haber geçtiği “Makam aracı gitti, minibüs geldi” haberi Akşam’dan Milliyet’e, Odatv’den Habertürk’e kadar birçok yerde kullanıldı.

Habere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Malatya gezisinde makam aracı yerine minibüsle dolaşmıştı. Bakanın konvoyunda sadece üç minibüs vardı.

Gazetecilik sorgulama işidir. Madem Bakan Uraloğlu, tasarrufa bu kadar büyük önem veriyor, acaba Malatya’ya tarifeli bir uçakla mı geldi diye de sormak gerekirdi. Öyle ya asıl tasarruf özel uçak kullanmamakla olurdu.

Aradım taradım, bu sorunun yanıtını Malatya Haber sitesinde buldum. Büyük ajanslar, yaygın medya “Büyük tasarruf” haberleri yaparken, bu sitede “Özel uçakla gelen bakanın üç minibüslük tasarruf konvoyu” başlıklı bir yayımlamıştı.

Bakan Uraloğlu’nun kente özel uçakla geldiği belirtilen haberde Uraloğlu’nun özel uçağın önünde çekilmiş bir fotoğrafı da yer alıyordu. Uraloğlu, Ankara’ya da aynı uçakla dönmüştü. Bu da Uraloğlu’nun minibüs kullanmasının göstermelik bir tasarruf olduğunu kanıtlıyordu.

Eleştirel gazetecilik işte budur; söylenen her söze hoparlörlük ederek gazetecilik yapılmış olmaz. Böyle sözümona gazeteciliğin ne memlekete ne de o siyasetçilere bir yararı olur.

“Çiftçiler günü” reklamları düştü


“Dünya Çiftçiler Günü’ son yıllarda gazetelerin reklam kaynağı oldu. Çiftçiler ve tarıma ilişkin haberlere ekonomi sayfalarında neredeyse hiç yer vermeyen gazeteler, her yıl 14 Mayıs’ta “Çiftçiler Günü” için sayfalar ayırıyor. Tabii asıl amaç para kazanmak olduğu için bu sayfaların büyük bölümü reklamlarla ve haber görünümlü tanıtım metinleriyle kaplanıyor.

Fakat bu yıl “Çiftçiler Günü” sayfaları hayli azaldı. Örneğin, 2020 yılında Sabah ve Türkiye’de 4’er, Akşam, Hürriyet, Posta, Y. Akit, Milliyet ve Türkgün’de 3’er, Sözcü, Takvim ve Yeni Asır’da 2’şer sayfa yayımlanmıştı. Bu yıl ise “Çiftçiler Günü”ne Akşam ve Posta’da 5’er, Türkgün’de 4, Sabah’ta 3, Hürriyet, Milliyet ve Türkiye’de 2’şer, Sözcü, Takvim ve Yeni Asır’da 1’er sayfa ayrıldı. Toplamda 2020’de 32 sayfa, bu yıl ise 26 sayfa…

Ekonomi gazetesi olan Dünya da 2020’de 10 sayfaya yaymıştı “Çiftçiler Günü”nü. Bu yıl 6 sayfaya düştü. İki yıl önce yayına başlayan Ekonomim’de de 6 sayfa ayrıldı çiftçilere.

Ziraat Bankası, Denizbank ve Kuveyt Türk ile AKP’li Konya ve Giresun Belediyeleri de olmasa “Çiftçiler Günü”ne ilgi tümden sona erecek.

Hayal ürünü kulis haber!


Sözcü Yazarı Necati Doğru’nun, 13 Mayıs’taki “Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapatılıyor (!)” başlıklı , yazarın hayalini yansıtıyordu. “Kulis haber” sanılmaması için de başlığa ünlem koymuş ve “kulis haberi sızdırıp yazan biri olmadığını” da özellikle vurgulamıştı.

Buna rağmen Doğru’nun yazısı sosyal ve dijital mecralarda yanlış algılandı, yanlış sunuldu. Birçok hesaptan “Kulis: Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapatılıyor” paylaşımları yapıldı ve bu yönde haberler yayımlandı. Bazı sitelerde “Kulis: Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapatılıyor” başlıklarının altında “Necati Doğru’nun ironik bir dille kaleme aldığı yazısı” uyarısında bulunuldu. Ama bazı sitelerde ise “ironik dil” anımsatması da yapılmadan “Ağlatan şok talimat! Doğruysa ortalığı yıkacak o iddia” başlığı kullanıldı.

Hayal ürünü bir yazıyı, “kulis haber” olarak sunmak ciddi bir gazetecilik yanlışı. Başlıkta “kulis haber” gibi verdikten sonra haberin içinde “ironik dil” uyarısı yapmak da çok yetersiz. Okuru “oltalamak” için başlıkta eksik bilgi vermek de yanıltıcı.

Düşünün ki, Necati Doğru da 15 Mayıs’ta “Rüyam boş çıktı: Saray ahır olmadı” diye , Saray’ın kapatılması yazısının “hayal ürünü” olduğunu açıklama gereği duydu!

Tek cümleyle:

Cem Küçük, “Ayhan Bora Kaplan haberleri muhalif ve FETÖ’cü gazetecilere servis edildi” yazısında, gazeteciler Uğur Dündar, Tolga Şardan ve Saygı Öztürk’ün bu suç örgütü hakkında yaptıkları gazeteciliği suç gibi göstermeye çalıştı.

Sabah, “Gözaltındayken Uğur Dündar’la görüştürüldü” ve “İfadeler savcıdan önce Uğur Dündar’a ulaştı” haberleriyle zan altında bıraktığı Uğur Dündar’ın bu iddiayı yalanlamasına ve HTS kayıtlarının bunu kanıtlayacağı açıklamasına yer vermedi.

Akşam, İBB’nin suya yaptığı zammı “İstanbul’da suya yüzde 36 zam geldi” diye duyururken, hemen yanında yayımladığı “Otoyol ve köprü ücretlerine yeni tarife” haberinde otoyol ve köprü ücretlerine yapılan zam oranını ve eski ücretleri yazmadı.

Milliyet de “Köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yeni düzenleme” haberinde otoyol ve köprü ücretlerindeki artışı “yeni düzenleme” olarak nitelendirdi.

Sabah’ta “Öğretmenlere ek ders ücreti” yayımladığı gün Türkiye gazetesinde kullanılan “Ek ders ücretindeki artış tasarruf paketine takıldı” haberi onu yalanlıyordu.

CHP’li Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın, makam odasında dinleme cihazı bulunduğu iddiasını geniş haber yapan muhalif medya, savcılığın takipsizlik kararı vermesinde haber değeri görmedi.

Yeni Şafak’ın, “Diyanet’e güven tam” haberinde din görevlilerine güvenin yüzde 70 olduğu belirtiliyordu ama bu oranın geçen yıl yüzde 80 olduğu bilgisi verilmiyordu.

Geçen haftaki yazımda KADEM’in açılımını “Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı” olarak yazmıştım; doğrusu “Kadın ve Demokrasi Vakfı” olacak. Düzeltir, özür dilerim.

ELEŞTİRİ, ŞİKÂYET VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN: medyaombudsman@gmail.com

 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.