Metehan90
Forum Üyesi
Rinosinüzit, astımı tetikleyebiliyor
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Asım Kaytaz, mukozada enfeksiyon oluşması olarak bilinen rinosinüzitin astımı tetiklediğini söylüyor. Prof. Dr. Kaytaz, rinosinüzitin kronikleşmeden bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
En fazla karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olan rinosinüzit, zamanında tedavi edilmesi gerekiyor. Zira rinosinüzit kronikleştiği durumda kişinin hayat kalitesini ciddi boyutta bozduğu gibi astıma da yol açabiliyor.
Burun çevresinde yerleşen ve paranazal sinüsler olarak adlandırılan boşlukları döşeyen mukozada enfeksiyon oluşmasına rinosinüzit deniliyor. Özellikle grip hastalığında bu sorun çok görülüyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Asım Kaytaz, bu hastalığın zamanında tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor. Kaytaz, rinosinüzitin tetiklediği en önemli hastalıklardan birinin astım olduğuna dikkat çekerek, "Rinosinüzit ve astım artık tek bir hava yolu, tek bir hastalık olarak değerlendirilmeli. Çünkü bu hastalıklar sıkça birlikte görülüyor. Ayrıca akciğerlerde ve sinüslerde ortaya çıkan enflamasyonlar da birbirine çok benziyor ve birbirini tetikliyor." diyor. Kaytaz, kronik rinosinüziti olanlarda astım görülme riskinin diğer kişilere göre çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Kaytaz, bunun en büyük nedenini her iki hastalığı da aynı mekanizmaların tetiklemesi olarak görüyor. Bu hastalıkların beraber görüldüğünde daha zor tedavi edildiğini aktaran Kaytaz, biri tedavi edilmeden diğerinin tedavisinde başarısızlığa uğranabildiğini belirtiyor.
Rinosinüzit hastalarının en büyük şikâyetleri burun ve geniz akıntısı ile burun tıkanıklığı. Ancak bu hastalık bazen sadece baş ve yüz ağrısı veya öksürükle de ortaya çıkabildiği için dikkatli olmak gerekiyor. Bunun yanı sıra ağız kokusu, koku alma bozukluğu, ateş de görülebiliyor. Rinosinüzitin en büyük nedeni virüsle bulaşabilen üst solunum yolu enfeksiyonları. Sinüs içlerine bakteri ulaşması veya sinüslerin ağızları kapandığında içeride bulunan bakterilerin hızla çoğalmaya başladığını söyleyen Kaytaz şöyle konuşuyor: Bunun sonucunda da burundan veya genizden koyu renkli bir akıntı gelmeye başlar. Alerjik rinit atakları da rinosinüzitin nedenlerinden. Alerji nedeniyle burun boşluğunda ve sinüslerde ödem olması, salgının artması hem sinüslerin ağızlarının tıkanmasına hem de temizlenmenin engellenmesine yol açar. Sigara dumanı da rinosinüzitin önemli etkenlerinden biridir.
Akut sinüzitlerde antibiyotik, burun damlaları ve ateş düşürücü ağrı kesiciler ile hastalar genellikle 10-14 günlük tedavi sonrasında tümüyle iyileşebiliyor. Hastalık sadece küçük bir kısmında kronikleşiyor. Kronik rinosinüzit hastaları da daha uzun süreli antibiyotik tedavisi, kortizonlu spreyler ve tuzlu su lavajları ve ihtiyaç duyulursa ameliyat ile sorunlarından tamamen kurtulabiliyor.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Asım Kaytaz, mukozada enfeksiyon oluşması olarak bilinen rinosinüzitin astımı tetiklediğini söylüyor. Prof. Dr. Kaytaz, rinosinüzitin kronikleşmeden bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
En fazla karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olan rinosinüzit, zamanında tedavi edilmesi gerekiyor. Zira rinosinüzit kronikleştiği durumda kişinin hayat kalitesini ciddi boyutta bozduğu gibi astıma da yol açabiliyor.
Burun çevresinde yerleşen ve paranazal sinüsler olarak adlandırılan boşlukları döşeyen mukozada enfeksiyon oluşmasına rinosinüzit deniliyor. Özellikle grip hastalığında bu sorun çok görülüyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Asım Kaytaz, bu hastalığın zamanında tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor. Kaytaz, rinosinüzitin tetiklediği en önemli hastalıklardan birinin astım olduğuna dikkat çekerek, "Rinosinüzit ve astım artık tek bir hava yolu, tek bir hastalık olarak değerlendirilmeli. Çünkü bu hastalıklar sıkça birlikte görülüyor. Ayrıca akciğerlerde ve sinüslerde ortaya çıkan enflamasyonlar da birbirine çok benziyor ve birbirini tetikliyor." diyor. Kaytaz, kronik rinosinüziti olanlarda astım görülme riskinin diğer kişilere göre çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Kaytaz, bunun en büyük nedenini her iki hastalığı da aynı mekanizmaların tetiklemesi olarak görüyor. Bu hastalıkların beraber görüldüğünde daha zor tedavi edildiğini aktaran Kaytaz, biri tedavi edilmeden diğerinin tedavisinde başarısızlığa uğranabildiğini belirtiyor.
Rinosinüzit hastalarının en büyük şikâyetleri burun ve geniz akıntısı ile burun tıkanıklığı. Ancak bu hastalık bazen sadece baş ve yüz ağrısı veya öksürükle de ortaya çıkabildiği için dikkatli olmak gerekiyor. Bunun yanı sıra ağız kokusu, koku alma bozukluğu, ateş de görülebiliyor. Rinosinüzitin en büyük nedeni virüsle bulaşabilen üst solunum yolu enfeksiyonları. Sinüs içlerine bakteri ulaşması veya sinüslerin ağızları kapandığında içeride bulunan bakterilerin hızla çoğalmaya başladığını söyleyen Kaytaz şöyle konuşuyor: Bunun sonucunda da burundan veya genizden koyu renkli bir akıntı gelmeye başlar. Alerjik rinit atakları da rinosinüzitin nedenlerinden. Alerji nedeniyle burun boşluğunda ve sinüslerde ödem olması, salgının artması hem sinüslerin ağızlarının tıkanmasına hem de temizlenmenin engellenmesine yol açar. Sigara dumanı da rinosinüzitin önemli etkenlerinden biridir.
Akut sinüzitlerde antibiyotik, burun damlaları ve ateş düşürücü ağrı kesiciler ile hastalar genellikle 10-14 günlük tedavi sonrasında tümüyle iyileşebiliyor. Hastalık sadece küçük bir kısmında kronikleşiyor. Kronik rinosinüzit hastaları da daha uzun süreli antibiyotik tedavisi, kortizonlu spreyler ve tuzlu su lavajları ve ihtiyaç duyulursa ameliyat ile sorunlarından tamamen kurtulabiliyor.