Yirmi yedi AB üyesi ve AB'ye üye olmayan 17 komşu ülke liderleri Çekya'nın başkenti Prag'da iki günlük bir zirve için bir araya geldi. Zirvede, AB'nin 1980'lerin ortalarından beri hayata geçirmeye çalıştığı topluluk üyeleriyle komşu ülkeler tarafından oluşturulması planlanan "Avrupa Siyasal Topluluğu" ve Rusya'ya uygulanacak yeni bir dizi yaptırım ele alındı.
Önce Avrupa Siyasal Topluluğu projesinden başlayalım. Proje 1980'li yılların sonu ile 1990'larda Almanya ve Fransa tarafından ortaya atılmış ancak bir türlü hayata geçirilememişti. Ancak geçtiğimiz Mayıs ayında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir hamle yaparak artık AB'nin komşularıyla birlik içinde hareket etmesi gerektiğini söyleyerek Avrupa Siyasal Topluluğu projesinin canlandırılmasının önemini vurgulamıştı. Geçen zaman içinde projenin alt yapısı hazırlanmış ve Prag zirvesinde ele alınması kararlaştırılmıştı.
Avrupa Siyasal Topluluğu AB'ye tam üye olanlarla AB'nin komşusu olan ülkelerin bir çatı altında buluşmasını hedefliyor. Ancak burada şöyle bir incelik var: Oluşumda AB üyeleri esas söz sahibi olur ve ekonomik pastadan aslan payını kaparken, komşu ya da çevre (perifer) ülkeleri tabir caizse ikinci, üçüncü sınıf elemanlar muamelesine maruz kalacak; pastanın kırıntılarıyla yetinecekler. Bunların arasında tabii ki Türkiye de var. Diğerleri kimler, derseniz... Sayalım: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan,İzlanda, Kosova, Liechtenstein, Moldova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Norveç, Sırbistan, İsviçre, Ukrayna ve İngiltere.
Öte yandan zirvede Ukrayna Savaşı'nın 24 Şubat'ta patlak vermesinden bu yana AB'nin Rusya'ya uygulama kararı aldığı sekizinci yaptırım paketi de ele alındı. Pakette Rusya'ya uygulanacak ekonomik ambargoların yanı sıra, petrolün variline tavan fiyat uygulaması getirilmesi, Rusya'yla iş yapan, Rus sosyal medya ağları ya da basın organları vasıtasıyla Rusya lehine "dezenformasyon" yayan kişi ve kuruluşlara AB kapılarının kapalı olacağı, bu kişi ve kuruluşların kara listeye alınacakları bulunuyor.
Fransız Liberation gazetesinin haberine göre Rusya'yla iş yapmaya devam eden Türk, Çin ve Hint kuruluşlarının yaptırımlar kapsamına alınıp alınmayacağı ise henüz bilinmiyor. Haberde AB'den mal alıp bu ürünleri Rusya'ya satanların kara liste kapsamında olduğu vurgulanıyor.
Yaptırımlar listesinde ilginç bir bölüm de var. Bundan böyle hiç bir Avrupa vatandaşı bir Rus şirketinin tepe yöneticisi olamayacak. Bunun, Almanya'nın Angela Merkel'den önceki Başbakanı Gerhard Schroeder'e bir gönderme olduğu biçiminde yorumlanıyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi üyesi Schroeder bir dönem Rus Kuzey Akım ve Rosneft kuruluşlarının CEO'luğunu yapmıştı. Schroeder, Rusya lideri Vladimir Putin lehine lobi faaliyetlerinde bulunduğu için AB içinde ve ülkesinde sert eleştirilerin hedefi olmuştu.
Zirvede Türkiye'yi temsilen Cumhurbaşkanı Erdoğan Prag'da ülkesinin düzensiz göç sorunu, enerji krizi ve terörle mücadelesini anlattı.
YEMEKTE BİRBİRLERİNE GİRDİLER
Öte yandan Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre 6 Ekim akşamı liderler için verilen yemekte Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis'le Cumhurbaşkanı Erdoğan birbirlerine girdiler. "Mitsotakis Erdoğan'ın Şovuna Yanıt Verdi" başlıklı haber şöyle: "Türkiye lideri Yunanistan'a saldırarak Atina'nın bölgede provokasyon yaparak tansiyonu yükselttiğini söyledi. Haberi veren kaynaklara göre Mitsotakis anında Erdoğan'a cevap vererek Türkiye'nin Yunanistan'ın Ege adalarının egemenliğini sorgulamayı bırakması gerektiği karşılığını verdi. Mitsotakis ayrıca Erdoğan'a provokasyon yapmayı bırakması ve saldırganlık olmadan diyalog ve iletişimle sorumlu liderler gibi çözüme ulaşılması çağırıında bulundu."
Prag'daki vaziyet böyleymiş sayın okur. Anlaşıldığı kadarıyla Avrupa Siyasal Topluluğu zirvesi sonucu dağ fare doğurdu gibi görünüyor. Hiç kuşkusuz, zirvede yaşanan en renkli olay Erdoğan-Mitsotakis atışması olmalı. Tam da yeni bir "One minute" vakası.
Önce Avrupa Siyasal Topluluğu projesinden başlayalım. Proje 1980'li yılların sonu ile 1990'larda Almanya ve Fransa tarafından ortaya atılmış ancak bir türlü hayata geçirilememişti. Ancak geçtiğimiz Mayıs ayında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir hamle yaparak artık AB'nin komşularıyla birlik içinde hareket etmesi gerektiğini söyleyerek Avrupa Siyasal Topluluğu projesinin canlandırılmasının önemini vurgulamıştı. Geçen zaman içinde projenin alt yapısı hazırlanmış ve Prag zirvesinde ele alınması kararlaştırılmıştı.
Avrupa Siyasal Topluluğu AB'ye tam üye olanlarla AB'nin komşusu olan ülkelerin bir çatı altında buluşmasını hedefliyor. Ancak burada şöyle bir incelik var: Oluşumda AB üyeleri esas söz sahibi olur ve ekonomik pastadan aslan payını kaparken, komşu ya da çevre (perifer) ülkeleri tabir caizse ikinci, üçüncü sınıf elemanlar muamelesine maruz kalacak; pastanın kırıntılarıyla yetinecekler. Bunların arasında tabii ki Türkiye de var. Diğerleri kimler, derseniz... Sayalım: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan,İzlanda, Kosova, Liechtenstein, Moldova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Norveç, Sırbistan, İsviçre, Ukrayna ve İngiltere.
Öte yandan zirvede Ukrayna Savaşı'nın 24 Şubat'ta patlak vermesinden bu yana AB'nin Rusya'ya uygulama kararı aldığı sekizinci yaptırım paketi de ele alındı. Pakette Rusya'ya uygulanacak ekonomik ambargoların yanı sıra, petrolün variline tavan fiyat uygulaması getirilmesi, Rusya'yla iş yapan, Rus sosyal medya ağları ya da basın organları vasıtasıyla Rusya lehine "dezenformasyon" yayan kişi ve kuruluşlara AB kapılarının kapalı olacağı, bu kişi ve kuruluşların kara listeye alınacakları bulunuyor.
Fransız Liberation gazetesinin haberine göre Rusya'yla iş yapmaya devam eden Türk, Çin ve Hint kuruluşlarının yaptırımlar kapsamına alınıp alınmayacağı ise henüz bilinmiyor. Haberde AB'den mal alıp bu ürünleri Rusya'ya satanların kara liste kapsamında olduğu vurgulanıyor.
Yaptırımlar listesinde ilginç bir bölüm de var. Bundan böyle hiç bir Avrupa vatandaşı bir Rus şirketinin tepe yöneticisi olamayacak. Bunun, Almanya'nın Angela Merkel'den önceki Başbakanı Gerhard Schroeder'e bir gönderme olduğu biçiminde yorumlanıyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi üyesi Schroeder bir dönem Rus Kuzey Akım ve Rosneft kuruluşlarının CEO'luğunu yapmıştı. Schroeder, Rusya lideri Vladimir Putin lehine lobi faaliyetlerinde bulunduğu için AB içinde ve ülkesinde sert eleştirilerin hedefi olmuştu.
Zirvede Türkiye'yi temsilen Cumhurbaşkanı Erdoğan Prag'da ülkesinin düzensiz göç sorunu, enerji krizi ve terörle mücadelesini anlattı.
YEMEKTE BİRBİRLERİNE GİRDİLER
Öte yandan Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre 6 Ekim akşamı liderler için verilen yemekte Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis'le Cumhurbaşkanı Erdoğan birbirlerine girdiler. "Mitsotakis Erdoğan'ın Şovuna Yanıt Verdi" başlıklı haber şöyle: "Türkiye lideri Yunanistan'a saldırarak Atina'nın bölgede provokasyon yaparak tansiyonu yükselttiğini söyledi. Haberi veren kaynaklara göre Mitsotakis anında Erdoğan'a cevap vererek Türkiye'nin Yunanistan'ın Ege adalarının egemenliğini sorgulamayı bırakması gerektiği karşılığını verdi. Mitsotakis ayrıca Erdoğan'a provokasyon yapmayı bırakması ve saldırganlık olmadan diyalog ve iletişimle sorumlu liderler gibi çözüme ulaşılması çağırıında bulundu."
Prag'daki vaziyet böyleymiş sayın okur. Anlaşıldığı kadarıyla Avrupa Siyasal Topluluğu zirvesi sonucu dağ fare doğurdu gibi görünüyor. Hiç kuşkusuz, zirvede yaşanan en renkli olay Erdoğan-Mitsotakis atışması olmalı. Tam da yeni bir "One minute" vakası.