alphatm
Forum Üyesi
Sevgi insanın kendisine uygun ve hoş gelen şeylere meyletmesidir. Manevi bir eylem olan sevginin belirtisi insanın davranışlarında, yaşam tarzında, fiil ve sözlerinde ortaya çıkar. Sözüyle fiili birbirini tutmayan bir kimsenin sevgisi ne kadar değerlidir? Annesini sevdiğini iddia edip ona kötü davranan bir kimsenin sevgisi ne anlam ifade eder ki?
Sevgi güzel bir eylem olmakla birlikte insanlar bu güzel eyleme kötülükler katmışlardır. Yanlışı sevmekte ısrar ve güzelden nefret, çağımız insanının belirgin özelliği haline gelmiştir. Sevgiyi hak etmeyen ve hiçbir değer ifade etmeyen fikirler, şahsiyetler delicesine sevilebilmektedir. Bunlar için her şeyden hatta candan bile vazgeçilebilmektedir.
İslâm açısından sevginin değer bulabilmesi için bu sevginin Allah Teâlâ’nın rızasına uygun ve onun belirlediği sınırlar içerisinde olması gerekir. Bu konuyu daha anlaşılır hale getirmek için Hz. İsa Efendimiz örnek verilebilir. Hz. İsa’yı bir peygamber ve insan olarak sevmek imanın gereğidir. Ancak ondan sonra gelenler sevgide aşırılığa kaçıp onu ilahlaştırmışlar ve Allah’ın affetmeyeceği şirk günahına düşerek sevgilerini heba etmişlerdir. Kendilerini cennete ulaştıracak olan sevgileri yaptıkları aşırılıktan dolayı cehenneme gitmelerine sebep olmuştur.
Peygamber sevgisi dinin temel prensiplerindendir. Peygamber Efendimizi her şeyden çok sevmek, Allah Teâlâyı sevmenin işaretidir. O’na tabi olmak, Allah’ın sevgisine nail olmaktır. Kur’ân-ı Kerim âyetlerinde bu konuya şöyle değinilmiştir:
“De ki: ‘Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasıklar topluluğu hidayete erdirmez.” (Tevbe sûresi, 24)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız Bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.” (Âl-i İmran sûresi, 31)
İnsanoğlu kendisine iyilik yapana karşı sevgi besler, minnet duyar. O kimseye karşı kalbimizde bir muhabbet oluşur. Tanımadığımız birisinden gördüğümüz ufak bir iyilik bile ona muhabbet duymamızı sağladığına göre bütün âlemlere hidâyetle gelen, bütün insanlık için rahmet olarak gönderilen, insanlara kitabı ve hikmeti öğreten, dünya ve ahiret saadetine kavuşma yolunu açıklayan yüce Peygamber’e karşı sevgimiz ve muhabbetimiz nasıl olmalıdır?
Sevmek inanmaktır. Sevmek yaşamaktır. Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır. Sevmek sevdiği olmaktır. Peygamber sevgisi, sahip olabileceğimiz en büyük servetimiz, Allah Teâlâ’nın bizi sevmesini, imanın kalbimizde derinleşmesini sağlayacak en önemli eylemimizdir. Bu konuya açıklık getirmesi bakımından şu hadisler dikkate değerdir:
“Sizden biriniz; ben kendisine babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım müddetçe iman etmiş olamaz.” (Buharî, İman: 8; Müslim, İman: 69, 70)
“Üç özellik vardır ki; bunlar kimde bulunursa, o kimse imanın tadına varmıştır: Allah ve Resûlü’nü her şeyden fazla sevmek. Sevdiğini yalnızca Allah için sevmek. Allah, kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.” (Buharî, İman 9, 14, İkrah 1, Edeb 42; Müslim,İman 67)
Peygamberi Sevmek Bize Ne Kazandırır?
1- Hadisi şerifte belirtildiği gibi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem‘i sevmek imanın tadını almamızı sağlar.
2- O’nun sevgisi karşılıksız kalmaz ve Hakk’ın sevgisini kazandırır.
3- Efendimizi sevmek Allah Teâlâ tarafından bağışlanmamıza vesile olur. Yüce Allah, bağışlanmanın yolunun Resûlü’nü sevmekten geçtiğini bize bildirmiştir. “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız Bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.” (Âl-i İmran sûresi, 31)
4- Efendimizin şefaatine ermemize ve cennette O’nunla birlikte olmamıza vesile olur.
Peygamberimizi sevmek sadece sözlerle olabilecek bir şey değildir. Amele, ahlaka, hayata yansıyan yönlerinin olması gerekir. Peygamber sevgisinin bazı alametleri şunlardır:
O’nun davetine icabet edip, O’na iman etmek:
- O’nu her şeyden çok sevmek,
- Sünnetini yerine getirmek,
- O’nun sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemek,
- O’nun güzel ahlakını örnek alıp hayatımızın her anında yaşamak,
- O’nun sözlerine her şeyden daha çok değer vermek, emrettiklerini yerine getirmek ve yasak ettiklerinden uzak durmak.
Bu sayılanları samimiyetle yapabilir ve O’na bolca salât u selam getirebilirsek O’nun sevgisi kalbimizde derinleşir. Mademki O’nu seviyoruz, o halde O’nun gibi olmaya çalışmalıyız. İnsan ancak tanıdığı ve bildiği bir kimseye karşı sevgi duyabilir. O’nu tanıdıkça daha çok sevecek, O’na duyduğumuz özlemimiz ve hasretimiz daha da artacaktır.
Sevgi güzel bir eylem olmakla birlikte insanlar bu güzel eyleme kötülükler katmışlardır. Yanlışı sevmekte ısrar ve güzelden nefret, çağımız insanının belirgin özelliği haline gelmiştir. Sevgiyi hak etmeyen ve hiçbir değer ifade etmeyen fikirler, şahsiyetler delicesine sevilebilmektedir. Bunlar için her şeyden hatta candan bile vazgeçilebilmektedir.
İslâm açısından sevginin değer bulabilmesi için bu sevginin Allah Teâlâ’nın rızasına uygun ve onun belirlediği sınırlar içerisinde olması gerekir. Bu konuyu daha anlaşılır hale getirmek için Hz. İsa Efendimiz örnek verilebilir. Hz. İsa’yı bir peygamber ve insan olarak sevmek imanın gereğidir. Ancak ondan sonra gelenler sevgide aşırılığa kaçıp onu ilahlaştırmışlar ve Allah’ın affetmeyeceği şirk günahına düşerek sevgilerini heba etmişlerdir. Kendilerini cennete ulaştıracak olan sevgileri yaptıkları aşırılıktan dolayı cehenneme gitmelerine sebep olmuştur.
Peygamber sevgisi dinin temel prensiplerindendir. Peygamber Efendimizi her şeyden çok sevmek, Allah Teâlâyı sevmenin işaretidir. O’na tabi olmak, Allah’ın sevgisine nail olmaktır. Kur’ân-ı Kerim âyetlerinde bu konuya şöyle değinilmiştir:
“De ki: ‘Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasıklar topluluğu hidayete erdirmez.” (Tevbe sûresi, 24)
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız Bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.” (Âl-i İmran sûresi, 31)
İnsanoğlu kendisine iyilik yapana karşı sevgi besler, minnet duyar. O kimseye karşı kalbimizde bir muhabbet oluşur. Tanımadığımız birisinden gördüğümüz ufak bir iyilik bile ona muhabbet duymamızı sağladığına göre bütün âlemlere hidâyetle gelen, bütün insanlık için rahmet olarak gönderilen, insanlara kitabı ve hikmeti öğreten, dünya ve ahiret saadetine kavuşma yolunu açıklayan yüce Peygamber’e karşı sevgimiz ve muhabbetimiz nasıl olmalıdır?
Sevmek inanmaktır. Sevmek yaşamaktır. Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır. Sevmek sevdiği olmaktır. Peygamber sevgisi, sahip olabileceğimiz en büyük servetimiz, Allah Teâlâ’nın bizi sevmesini, imanın kalbimizde derinleşmesini sağlayacak en önemli eylemimizdir. Bu konuya açıklık getirmesi bakımından şu hadisler dikkate değerdir:
“Sizden biriniz; ben kendisine babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım müddetçe iman etmiş olamaz.” (Buharî, İman: 8; Müslim, İman: 69, 70)
“Üç özellik vardır ki; bunlar kimde bulunursa, o kimse imanın tadına varmıştır: Allah ve Resûlü’nü her şeyden fazla sevmek. Sevdiğini yalnızca Allah için sevmek. Allah, kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.” (Buharî, İman 9, 14, İkrah 1, Edeb 42; Müslim,İman 67)
Peygamberi Sevmek Bize Ne Kazandırır?
1- Hadisi şerifte belirtildiği gibi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem‘i sevmek imanın tadını almamızı sağlar.
2- O’nun sevgisi karşılıksız kalmaz ve Hakk’ın sevgisini kazandırır.
3- Efendimizi sevmek Allah Teâlâ tarafından bağışlanmamıza vesile olur. Yüce Allah, bağışlanmanın yolunun Resûlü’nü sevmekten geçtiğini bize bildirmiştir. “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız Bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.” (Âl-i İmran sûresi, 31)
4- Efendimizin şefaatine ermemize ve cennette O’nunla birlikte olmamıza vesile olur.
Peygamberimizi sevmek sadece sözlerle olabilecek bir şey değildir. Amele, ahlaka, hayata yansıyan yönlerinin olması gerekir. Peygamber sevgisinin bazı alametleri şunlardır:
O’nun davetine icabet edip, O’na iman etmek:
- O’nu her şeyden çok sevmek,
- Sünnetini yerine getirmek,
- O’nun sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemek,
- O’nun güzel ahlakını örnek alıp hayatımızın her anında yaşamak,
- O’nun sözlerine her şeyden daha çok değer vermek, emrettiklerini yerine getirmek ve yasak ettiklerinden uzak durmak.
Bu sayılanları samimiyetle yapabilir ve O’na bolca salât u selam getirebilirsek O’nun sevgisi kalbimizde derinleşir. Mademki O’nu seviyoruz, o halde O’nun gibi olmaya çalışmalıyız. İnsan ancak tanıdığı ve bildiği bir kimseye karşı sevgi duyabilir. O’nu tanıdıkça daha çok sevecek, O’na duyduğumuz özlemimiz ve hasretimiz daha da artacaktır.
Moderatör tarafında düzenlendi: