Spor yorumcusu Önder Özen, VOLE YouTube kanalında Beşiktaş transfer gündemini değerlendirdi.
İşte Önder Özen'in açıklamaları:"Kimseye haksızlık yapmak istemem ama Beşiktaş'ta işin futbol takımı yönetim tarafı çok organize değil, görünen o. İpler tamamen sayın başkanın elinde midir, kararları o mu veriyor, uygulamacı o mudur yoksa az konuşup çok çalışması gereken kişi midir (Şenol Hoca'nın tabiri bu) yoksa Şenol Hoca mı ipleri elinde tutuyor bunu bilmiyoruz. Bence Ahmet Nur Çebi de bilmiyor, Ceyhun Bey de bilmiyor, Şenol Hoca da bilmiyor çünkü bu roller dağılmamış. Birisi Şenol Hoca'ya hocam burası sende dediği zaman Şenol Hoca'nın orayı doldurduğunu biliyoruz. "Hocam transferi biz yapıyoruz, size takımı kurup veriyoruz..." Bu da yapıldı, böyle de şampiyonluğu var Şenol Hoca'nın. ikici şampiyonluğu öyleydi mesela. Siz bildirirseniz Şenol Hoca kendi rolüne girer, oynar, devam eder. Rahatlıkla arkanızı dönebileceğiniz dürüst, namuslu, arkanızdan iş çevirmeyecek bir adam. Kimi istiyorsun sorusuna da cevabı vardır, al bu takımla yarış dersin ona da bir cevabı vardır. Haziran ve Temmuz ayını Beşiktaş yönetemedi. Burayı yönetmesi gereken Beşiktaş ve yönetim kurulu. Burasının yönetilemediği çok açık. Emrecan Bulut gelmiş, Lyanco gelmiş. Gidenlere bakıyoruz epey giden var. Bu arada silkelenmek, fazlalıkları atmak da iyidir. Eksik bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak bir şey kalmadığında mükemmel hale ulaşırsınız. Redmond ve Tayfur'u ayrı tutarak söylüyorum; gitmesi gerekenler halledilmiş ama yönetilememiş, öyle görünüyor.İstatistikler sadece Beşiktaş'ın şampiyonluklarında saptı Türkiye'de. 5 büyük ligde, 24 yıldır süren bir araştırma var, "Para Ligi..." Maaş sıralaması en yüksek olan takım yukarda oluyor, en düşük olan takım aşağıda oluyor. Maaş sıralaması aslında lig sıralaması. Bu 5 büyük ligde de böyle. Türkiye'de bu istisnayı sadece Beşiktaş bozuyor. 2000'li yıllardan önce iş bu kadar endüstriyel, bu kadar kapitale bağlı değildi. Daha farklı unsurlar vardı ama artık öyle değil. Artık ortada bir gerçek var: En yüksek maaşları ödeyen birinci olacak, böyle olacak. Bir tek Beşiktaş bu istatistiği bozabildi yıllarca. Modern dönemde de bu istatistiği 2 kere bozdu Beşiktaş, bir tanesi yüzüncü yıldır. O yıl da en yüksek maliyetli takım Beşiktaş değildi, Fenerbahçe'ydi. Beşiktaş ikinci sırada da değildi, ikinci sırada Galatasaray vardı. Galatasaray bonservislere korkunç rakamlar harcamıştı. Galatasaray'ın ekonomik olarak çöküşü, Beşiktaş'ın yüzüncü yıl şampiyonluğu. Beşiktaş üçüncü bütçeyle birinci oldu. Daha dikkatli olsaydı ikincisini de olabilirdi. 2015-2016'da da benzeri oldu, önünde iki ekip varken Beşiktaş daha düşük bütçeyle şampiyonluklar yaşadı. Bu yüzden yönetim kurulunun "paramız yok, yapamıyoruz" argümanı olamaz. Paranız yok varsayalım ama gümbür gümbür bir stadınız var, salkım saçak dolu Dolmabahçe tribünleri var. En azından stat semtte, merkezde, mahallede. Herkesi baskı altına alabileceğiniz, geleni çıkartmadan gönderebileceğiniz bir stadınız var. "Paramız yok" argüman değil. Olimpiyat'ta, Kasımpaşa'da oynarsınız, kombine satacak durumda olmazsınız o ayrı ama Dolmabahçe'de oynuyorsanız yapılabilecekler var. Welinton para vermeden alınmış bir oyuncu, Sergen Yalçın şampiyonluğunda bence büyük katkı yaptı. Atiba bedavaya alındı, yıllarca da en düşük maaşları aldı. Pazarlar var, farklı yerler var, mutlaka biten kontratları takip eden bir ekip vardır. Bütün dünyada biten kontratları listelemeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın biten sezonda çok iyi bir 11'i vardı. Çözümlerle dolu bir hücum hattı var. Buna yapılacak birazcık güçlendirme, birazcık da nicelik takviyesi, hepsi bu kadar. Takım planlaması bağlamında sezonu birinci bitirip yeni sezona sekizinci onuncu girmesi çok tuhaf olacak, olmamış bir şey yapacaklar yani."Duhuliye.com
İşte Önder Özen'in açıklamaları:"Kimseye haksızlık yapmak istemem ama Beşiktaş'ta işin futbol takımı yönetim tarafı çok organize değil, görünen o. İpler tamamen sayın başkanın elinde midir, kararları o mu veriyor, uygulamacı o mudur yoksa az konuşup çok çalışması gereken kişi midir (Şenol Hoca'nın tabiri bu) yoksa Şenol Hoca mı ipleri elinde tutuyor bunu bilmiyoruz. Bence Ahmet Nur Çebi de bilmiyor, Ceyhun Bey de bilmiyor, Şenol Hoca da bilmiyor çünkü bu roller dağılmamış. Birisi Şenol Hoca'ya hocam burası sende dediği zaman Şenol Hoca'nın orayı doldurduğunu biliyoruz. "Hocam transferi biz yapıyoruz, size takımı kurup veriyoruz..." Bu da yapıldı, böyle de şampiyonluğu var Şenol Hoca'nın. ikici şampiyonluğu öyleydi mesela. Siz bildirirseniz Şenol Hoca kendi rolüne girer, oynar, devam eder. Rahatlıkla arkanızı dönebileceğiniz dürüst, namuslu, arkanızdan iş çevirmeyecek bir adam. Kimi istiyorsun sorusuna da cevabı vardır, al bu takımla yarış dersin ona da bir cevabı vardır. Haziran ve Temmuz ayını Beşiktaş yönetemedi. Burayı yönetmesi gereken Beşiktaş ve yönetim kurulu. Burasının yönetilemediği çok açık. Emrecan Bulut gelmiş, Lyanco gelmiş. Gidenlere bakıyoruz epey giden var. Bu arada silkelenmek, fazlalıkları atmak da iyidir. Eksik bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak bir şey kalmadığında mükemmel hale ulaşırsınız. Redmond ve Tayfur'u ayrı tutarak söylüyorum; gitmesi gerekenler halledilmiş ama yönetilememiş, öyle görünüyor.İstatistikler sadece Beşiktaş'ın şampiyonluklarında saptı Türkiye'de. 5 büyük ligde, 24 yıldır süren bir araştırma var, "Para Ligi..." Maaş sıralaması en yüksek olan takım yukarda oluyor, en düşük olan takım aşağıda oluyor. Maaş sıralaması aslında lig sıralaması. Bu 5 büyük ligde de böyle. Türkiye'de bu istisnayı sadece Beşiktaş bozuyor. 2000'li yıllardan önce iş bu kadar endüstriyel, bu kadar kapitale bağlı değildi. Daha farklı unsurlar vardı ama artık öyle değil. Artık ortada bir gerçek var: En yüksek maaşları ödeyen birinci olacak, böyle olacak. Bir tek Beşiktaş bu istatistiği bozabildi yıllarca. Modern dönemde de bu istatistiği 2 kere bozdu Beşiktaş, bir tanesi yüzüncü yıldır. O yıl da en yüksek maliyetli takım Beşiktaş değildi, Fenerbahçe'ydi. Beşiktaş ikinci sırada da değildi, ikinci sırada Galatasaray vardı. Galatasaray bonservislere korkunç rakamlar harcamıştı. Galatasaray'ın ekonomik olarak çöküşü, Beşiktaş'ın yüzüncü yıl şampiyonluğu. Beşiktaş üçüncü bütçeyle birinci oldu. Daha dikkatli olsaydı ikincisini de olabilirdi. 2015-2016'da da benzeri oldu, önünde iki ekip varken Beşiktaş daha düşük bütçeyle şampiyonluklar yaşadı. Bu yüzden yönetim kurulunun "paramız yok, yapamıyoruz" argümanı olamaz. Paranız yok varsayalım ama gümbür gümbür bir stadınız var, salkım saçak dolu Dolmabahçe tribünleri var. En azından stat semtte, merkezde, mahallede. Herkesi baskı altına alabileceğiniz, geleni çıkartmadan gönderebileceğiniz bir stadınız var. "Paramız yok" argüman değil. Olimpiyat'ta, Kasımpaşa'da oynarsınız, kombine satacak durumda olmazsınız o ayrı ama Dolmabahçe'de oynuyorsanız yapılabilecekler var. Welinton para vermeden alınmış bir oyuncu, Sergen Yalçın şampiyonluğunda bence büyük katkı yaptı. Atiba bedavaya alındı, yıllarca da en düşük maaşları aldı. Pazarlar var, farklı yerler var, mutlaka biten kontratları takip eden bir ekip vardır. Bütün dünyada biten kontratları listelemeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın biten sezonda çok iyi bir 11'i vardı. Çözümlerle dolu bir hücum hattı var. Buna yapılacak birazcık güçlendirme, birazcık da nicelik takviyesi, hepsi bu kadar. Takım planlaması bağlamında sezonu birinci bitirip yeni sezona sekizinci onuncu girmesi çok tuhaf olacak, olmamış bir şey yapacaklar yani."Duhuliye.com