ayhanx21
Forum Üyesi
Eğer siz de bir ofiste masa başı işi yapıyorsanız, bu dört karakter tipinden birini taşımanız kuvvetle muhtemel. Nitekim Canon’un, araştırma şirketi ICM ile 18 Avrupa ülkesinde 5 bin 500 ofis çalışanı arasında yaptığı araştırmanın sonuçları da bunu ispatlar nitelikte.
Ancak bu çeşitlilik sanıldığının aksine ofiste olumsuz bir tablo yaratmıyor. Tersine ,iyi yönetildiği taktirde ciroları yükselten, karlılığı artıran hatta ekip motivasyonu en üst seviyeye çıkartan bir unsur olarak gösteriliyor. Tabi, birim müdürlerinin bu konuda gözünü açık tutması ve çalışanlarını iyi tanıması şart.
Günün dörtte birinde verimsiz çalışıyoruz
Bir çalışanın, günün yüzde 75’inde tam kapasite ile çalıştığına dikkat çeken rapor, geri kalan dörtte birlik zamanda çalışanların verimsiz olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, araştırmayı yorumlayan davranış psikologu Donna Dawson, çalışanların karakter tiplerine göre oluşturulan bir çalışma planı ile bu verimsizliğin ortadan kaldırılabileceği görüşünde.
“En üretken ve en verimsiz oldukları saatleri yönetmek, çalışanların kendi sorumluluğunda olsa da, bölüm müdürleri, ekiplerini oluştururken üretkenlik motiflerini göz önünde bulundurmalı” diyen Dawson, müdürlerin ekiplerini bireysel üretkenlik artışı ve düşüşlerine göre gruplandırması gerektiğini belirtiyor.
Çalışan tiplerini nasıl ayırt edersiniz?
Peki, ekibinizdeki kişilerin karakterlerini nasıl tahlil edeceksiniz? Aslında bu sorun, biraz gözlem ve biraz da yapılan işin kalitesine dikkat edilerek kolayca aşılabilir.
Örneğin, günün ilk saatlerindeki en verimli kişiler olan sabah neşelileri, sabah performaslarından hemen anlaşılır. Sabah neşelilerini farketmenin diğer bir yolu da öğle yemeğinden sonraki rahat davranışları ve gevşemeye meyilli hareketleridir.
Kendilerini öğle yemeğinden sonra enerjik hisseden ikindi uykucuları ise iş yerindeki en az verimle çalışan gruplar arasında. Yemekten sonra yüksek performans gösteren bu grup ikindiye doğru yavaşlar. Gösterdikleri isteksiz hareketler de verimin düştüğünün en önemli göstergelerindendir.
Ancak bu çeşitlilik sanıldığının aksine ofiste olumsuz bir tablo yaratmıyor. Tersine ,iyi yönetildiği taktirde ciroları yükselten, karlılığı artıran hatta ekip motivasyonu en üst seviyeye çıkartan bir unsur olarak gösteriliyor. Tabi, birim müdürlerinin bu konuda gözünü açık tutması ve çalışanlarını iyi tanıması şart.
Günün dörtte birinde verimsiz çalışıyoruz
Bir çalışanın, günün yüzde 75’inde tam kapasite ile çalıştığına dikkat çeken rapor, geri kalan dörtte birlik zamanda çalışanların verimsiz olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, araştırmayı yorumlayan davranış psikologu Donna Dawson, çalışanların karakter tiplerine göre oluşturulan bir çalışma planı ile bu verimsizliğin ortadan kaldırılabileceği görüşünde.
“En üretken ve en verimsiz oldukları saatleri yönetmek, çalışanların kendi sorumluluğunda olsa da, bölüm müdürleri, ekiplerini oluştururken üretkenlik motiflerini göz önünde bulundurmalı” diyen Dawson, müdürlerin ekiplerini bireysel üretkenlik artışı ve düşüşlerine göre gruplandırması gerektiğini belirtiyor.
Çalışan tiplerini nasıl ayırt edersiniz?
Peki, ekibinizdeki kişilerin karakterlerini nasıl tahlil edeceksiniz? Aslında bu sorun, biraz gözlem ve biraz da yapılan işin kalitesine dikkat edilerek kolayca aşılabilir.
Örneğin, günün ilk saatlerindeki en verimli kişiler olan sabah neşelileri, sabah performaslarından hemen anlaşılır. Sabah neşelilerini farketmenin diğer bir yolu da öğle yemeğinden sonraki rahat davranışları ve gevşemeye meyilli hareketleridir.
Kendilerini öğle yemeğinden sonra enerjik hisseden ikindi uykucuları ise iş yerindeki en az verimle çalışan gruplar arasında. Yemekten sonra yüksek performans gösteren bu grup ikindiye doğru yavaşlar. Gösterdikleri isteksiz hareketler de verimin düştüğünün en önemli göstergelerindendir.