Haberci
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 6,412
- Puanları
- 0
Nurgül Yeşilçay ve Alper Kul'un başrolleri paylaştığı 'Mahalleden Arkadaşlar', 4 Kasım'da vizyona giriyor. Filme ilişkin*konuşan Yeşilçay, filmin 3 yıl önce çekildiğini ve rol alan çocukların büyüdüğünü dile getirdi. Otobiyografik filmde senarist ve yötmen Selçuk Aydemir'in annesini canlandırdığını söyleyen Yeşilçay, "Aslında bir çocuk filmi gibi görünüyor. Biz de ailesiyiz. Tabii ki komedi. Kahkahaların havada uçuştuğu bir film. Benim oynadığım kadının en sevdiğim özelliği; kadın süper zeka. Bütün aileyi parmağında oynatıyor. Filmde herkes kendini çok zeki sanıyor ama kadın yukarıda. Hiç görünmeden hepsini yönetebiliyor. Tam bir ev kadını. Hani vardır ya babanın parasını da yönetir, komşuları da idare eder, fal da bakar falan. Oynaması çok zevkliydi. Bir oyuncu zaten kendinden ne kadar uzakta bir şey oynuyorsa o kadar çok keyif alır" diye konuştu.
"FİLM, ALBÜME BAKMAK GİBİ HİS VERİYOR" Başarılı oyuncu, yetişkinlerin de filmi çok seveceğini dile getirerek,* "Hele de şimdi 1990'lara bu kadar özlem varken 1990'lar çocukluğunu dibine kadar gösteren bir film. Ben çok net bir şekilde görüyorum. Ben de 46 yaşındayım. Tam benim yaşadığım dönemler. Onu görüyorsun ve bir sürü şey aklına geliyor. Mesela Alper şöyle diyor: Albüme bakmak gibi geldi bana film. Çok güzel bir tabir. O yüzden ben de kullanmak istiyorum. Hele ki geçmişe bu kadar özlem duyulan bir yerde, ben büyüklerin çok seveceğini düşünüyorum" dedi. Aydemir'in babasını canlandıran Alper Kul da çocukların başrolünde olduğu bir çocuk filmi yaptıklarının altını çizerek, "Sokaklarda yaşanan hayatları, eskiye özlem duyduğumuz her şeyi tadabileceğimiz keyifli bir iş. Ben şahsım adına eskiye çok özlem duyan bir adamım. Bu filmin setinde olmak, oradaki objelere dokunmak, kendi çocukluğumu tekrar hayal etmek beni fazlasıyla mutlu etmişti. Güzel de bir film olmuş. İzledim. Tavsiye ederim" değerlendirmesinde bulundu.
Kendi çocukluğuna da değinen Kul, "Ben İstanbul Fatih'te doğdum büyüdüm. Niyet kutusu yazan şeyden ben de yapmıştım. Fatih Camii'nde ve Çarşamba pazarında su ve niyet satmıştım çocukken. 'Şans, kader, kısmet...' diye bağırıyorduk. 'Buz gibi soğuk sudan içen.' O dönemleri hatırladık. Keyifliydi. İnsanın çocukluğunu hatırlaması iyi bir tat veriyor" dedi.