Akşam yazarı Alen Markaryan'ın maç yazısı
Kredi kartındaki en üst limiti zorlayıp, yarın ne yeriz diye düşünmeden sahaya bir 11 çıkarmış Şenol hoca... Ne diyeyim, bana uyar... Ne yapacağı belli olmayan Dele Alli'yi orta yere koyup, üç forvetle maça çıkmak epey bir "brave heart" yani... Sonunda "freedom" diye bağırır mıyız bilmiyorum ama alemlere akalım gibi bir gece bekliyor bizi...
Deport yemiş gurbetçi gibi ilk beş dakikada Beşiktaş yarı sahası yasaklanmıştı Alanya'ya... Çizgiyi bile geçemediler... Öyle istekli başlamıştık maça... Masuaku'nun bindirmelerinden, Salih'in indirmelerine kadar öyle aksiyon doluyduk... Aboubakar'ın kaleciyi geçtikten sonraki serenadı bir kenara, Dele'nin ara pasına Cengo kafasını kaldırıp egoistlik yapmasa tabela değişmiş olacaktı... Bütün bunlar olurken bir ara Jesus'un defans hattı gibi yakalandık adamlara. Bomboş geldiler... Allah'tan kaleye değil, kaleciye nişanladı Efecan... Sonra önde basmanın avantajlarından yararlanacağımız bir futbol karesiyle karşılaştık...
Geri pasta hata yaptılar, kısa düştü... Lakin uzun koşan Cenk vardı orada, yakaladı topu, aldı... Kaleciden sıyrıldığında kendisi yerde, hakem penaltı noktası üstündeydi. Cengo 'ben atacağım' dedi, attı... 1-0... Gol sonrası klasik bir duraklama devri yaşadık tabii ki... Ama Alanya'ya da top göstermedik vallahi... O Abdullah Avcı'nın 5.2 saniyeleri falan hava... Hakem Yaşar Kemal Bey'in yine tuhaf tuhaf işlerine şahit olduk ama kötü düşünmek istemiyorum...
Bireysel yeteneklerden yüzde on daha verim alabilsek maç ilk yarıda üçlük olurdu... Dakikalar ikinci kere 50'yi (!) gösterdiğinde, Gedson'un vücut çalımıyla rakibi Isparta yoluna göndermesi ve ardından Cengo'ya bıraktığı ara top 9. Kolordu bazukası gibi direğe çarpıp ağlara gittiğinde, Hep beraber "Evde bir bayram havasını" söylemeye başlamıştık... 2-0... Bizim çok güzel bir tezahüratımız vardı. "Allah Allah Allah saldır Beşiktaş gollerin yağmur gibi gelsin Beşiktaş" Vallahi Dele Alli'nin 3. golünde bu geldi aklıma... Missss... Hızlı ve Öfkeli'nin son bölümü gibi ana yolda ralli yapıyorduk ki, Yaşar Kemal Bey basketbolda faul çalınmayacak pozisyona penaltı verdi...
VAR dedi ki o kadar uzun boylu değil, gel seyret. Gitti seyretti, ne varsa yere serilmiş geri topladı! Takım tempoyu iyice düşürmüştü, gereksiz top kayıpları vardı ve iki üç pozisyon da verdik arkadaşlara... Neyse ne varsa yaşanmamış cebinize koyun, bekleyin... Uzatın ayaklarınızı ohhh! keyfi nize bakın. Lakin görecek günler var daha....
Alen MARKARYAN / Akşam
Kredi kartındaki en üst limiti zorlayıp, yarın ne yeriz diye düşünmeden sahaya bir 11 çıkarmış Şenol hoca... Ne diyeyim, bana uyar... Ne yapacağı belli olmayan Dele Alli'yi orta yere koyup, üç forvetle maça çıkmak epey bir "brave heart" yani... Sonunda "freedom" diye bağırır mıyız bilmiyorum ama alemlere akalım gibi bir gece bekliyor bizi...
Deport yemiş gurbetçi gibi ilk beş dakikada Beşiktaş yarı sahası yasaklanmıştı Alanya'ya... Çizgiyi bile geçemediler... Öyle istekli başlamıştık maça... Masuaku'nun bindirmelerinden, Salih'in indirmelerine kadar öyle aksiyon doluyduk... Aboubakar'ın kaleciyi geçtikten sonraki serenadı bir kenara, Dele'nin ara pasına Cengo kafasını kaldırıp egoistlik yapmasa tabela değişmiş olacaktı... Bütün bunlar olurken bir ara Jesus'un defans hattı gibi yakalandık adamlara. Bomboş geldiler... Allah'tan kaleye değil, kaleciye nişanladı Efecan... Sonra önde basmanın avantajlarından yararlanacağımız bir futbol karesiyle karşılaştık...
Geri pasta hata yaptılar, kısa düştü... Lakin uzun koşan Cenk vardı orada, yakaladı topu, aldı... Kaleciden sıyrıldığında kendisi yerde, hakem penaltı noktası üstündeydi. Cengo 'ben atacağım' dedi, attı... 1-0... Gol sonrası klasik bir duraklama devri yaşadık tabii ki... Ama Alanya'ya da top göstermedik vallahi... O Abdullah Avcı'nın 5.2 saniyeleri falan hava... Hakem Yaşar Kemal Bey'in yine tuhaf tuhaf işlerine şahit olduk ama kötü düşünmek istemiyorum...
Bireysel yeteneklerden yüzde on daha verim alabilsek maç ilk yarıda üçlük olurdu... Dakikalar ikinci kere 50'yi (!) gösterdiğinde, Gedson'un vücut çalımıyla rakibi Isparta yoluna göndermesi ve ardından Cengo'ya bıraktığı ara top 9. Kolordu bazukası gibi direğe çarpıp ağlara gittiğinde, Hep beraber "Evde bir bayram havasını" söylemeye başlamıştık... 2-0... Bizim çok güzel bir tezahüratımız vardı. "Allah Allah Allah saldır Beşiktaş gollerin yağmur gibi gelsin Beşiktaş" Vallahi Dele Alli'nin 3. golünde bu geldi aklıma... Missss... Hızlı ve Öfkeli'nin son bölümü gibi ana yolda ralli yapıyorduk ki, Yaşar Kemal Bey basketbolda faul çalınmayacak pozisyona penaltı verdi...
VAR dedi ki o kadar uzun boylu değil, gel seyret. Gitti seyretti, ne varsa yere serilmiş geri topladı! Takım tempoyu iyice düşürmüştü, gereksiz top kayıpları vardı ve iki üç pozisyon da verdik arkadaşlara... Neyse ne varsa yaşanmamış cebinize koyun, bekleyin... Uzatın ayaklarınızı ohhh! keyfi nize bakın. Lakin görecek günler var daha....
Alen MARKARYAN / Akşam