Bu soruyu bir cevap aramak kulislere kulak vermek, gelecek tahmini yapmak için falan sormadım. Sadece Türk siyasi tarihinin en önemli 24 saatlerinden birinde olup bitenleri alt alta yazmak ve topluca bakıp bir değerlendirme yapmak için. Zira üzerinden 24 saat geçmeyen konularda yapılan değerlendirmeler olayın sıcaklığından etkileniyor sanki. Ancak baştan söyleyeyim bu alt alta yazıp değerlendireceğim konularda herhangi bir kurgu iması yok.
Bir önceki akşam yapılan 6'lı masa toplantısından sonra zımni olarak kamuoyunun gündemine düşen aday krizi dün Sayın Akşener'in son derece sert açıklamasının ardından ete kemiğe büründü ve şimdilik görünen 6'lı masa artık 5'li hale geldi.
O açıklamanın sertliği kadar dikkat çeken bir başka tarafı da adaylık konusunda uzun süredir isimleri geçen Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Akşener tarafından aday olmak üzere göreve davet edilmesiydi
Bu iki isim de dün akşam itibari ile Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verdiklerini ifade ederek konu hakkındaki son sözlerini söylediler.
Akşener'in açıklamaları ile aynı saatlerde CHP Lider Kemal Kılıçdaroğlu da İşçi Partisi ve Sol Parti ile görüşmeler yaptı. Bir gün sonrasında da HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar "Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir. Kimsenin umutsuzluk ve güvensizliğe kapılmasın" dedi.
Şimdi bütün bu olanları alt alta okuyunca ne düşünüyorsunuz? CHP'nin İYİ Parti ile yaşanan kopuşun hemen ardından sol partilerden ve HDP'den destek almak konusunda eli son derece rahatlamış görünüyor. Özellikle İYİ Parti ile HDP arasında yaşanan gerginlik artık CHP için konu değil.
Dahası dün Akşener'in iki belediye başkanını birden irade beyan etmeye davet etmesinin ardından bu iki başkanın Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermeleri de Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusundaki tartışmaları tam olarak ortadan kaldırmış oldu.
Kamuoyunda şu anda İYİ Partinin kan kaybettiği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılsa da özellikle Orta Anadolu ve Karadeniz gibi bölgelerde İYİ Partinin yanında görünen HDP silüetinden bile rahatsız olan bir çok milliyetçi, muhafazakar ve merkez sağ seçmen açısından bu bir rahatlama sebebi oldu.
İYİ Parti tarafından iddia edilen "Seçmenimiz Kılıçdaroğlu'na tam olarak oy vermiyor. O aday olursa bize oy vermek konusunda da çekinceleri oluşuyor" argümanı da bu yaşananlardan sonra ortadan kalkmış görünüyor.
Akşener'in ve İYİ Partinin Cumhur ittifakından en çok oyu koparabilecek muhalefet partisi olduğu gerçeği ile de bu durum da örtüşüyor.
Bütün bunlar bir kurguya işaret etmiyor elbette. Ama sonuçlar kesinlikle bu şekilde yorumlanabilir. Hele de İYİ Parti tarafının 6'lı masanın adaylık konusu dışında bugüne kadar alınan kararlara attığı imzaların arkasında olduğu şeklindeki görüşleri de düşünürsek.
Ancak bütün bu yazdıklarımıza rağmen yaşananların seçmenler açısından muhalefetin en azından bir psikolojik kayıp yaşadığı gerçeği ile sinerji kaybı gerçeği de ortada duruyor. Yani artısı eksisi nasıl hesaplanır o ayrı ama, bugün sosyal medyada ve konvansiyonel medyada oluşan algı ile muhalefet genel merkezlerindeki durum aynı değil orası da kesin
Bir önceki akşam yapılan 6'lı masa toplantısından sonra zımni olarak kamuoyunun gündemine düşen aday krizi dün Sayın Akşener'in son derece sert açıklamasının ardından ete kemiğe büründü ve şimdilik görünen 6'lı masa artık 5'li hale geldi.
O açıklamanın sertliği kadar dikkat çeken bir başka tarafı da adaylık konusunda uzun süredir isimleri geçen Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Akşener tarafından aday olmak üzere göreve davet edilmesiydi
Bu iki isim de dün akşam itibari ile Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verdiklerini ifade ederek konu hakkındaki son sözlerini söylediler.
Akşener'in açıklamaları ile aynı saatlerde CHP Lider Kemal Kılıçdaroğlu da İşçi Partisi ve Sol Parti ile görüşmeler yaptı. Bir gün sonrasında da HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar "Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir. Kimsenin umutsuzluk ve güvensizliğe kapılmasın" dedi.
Şimdi bütün bu olanları alt alta okuyunca ne düşünüyorsunuz? CHP'nin İYİ Parti ile yaşanan kopuşun hemen ardından sol partilerden ve HDP'den destek almak konusunda eli son derece rahatlamış görünüyor. Özellikle İYİ Parti ile HDP arasında yaşanan gerginlik artık CHP için konu değil.
Dahası dün Akşener'in iki belediye başkanını birden irade beyan etmeye davet etmesinin ardından bu iki başkanın Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermeleri de Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusundaki tartışmaları tam olarak ortadan kaldırmış oldu.
Kamuoyunda şu anda İYİ Partinin kan kaybettiği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılsa da özellikle Orta Anadolu ve Karadeniz gibi bölgelerde İYİ Partinin yanında görünen HDP silüetinden bile rahatsız olan bir çok milliyetçi, muhafazakar ve merkez sağ seçmen açısından bu bir rahatlama sebebi oldu.
İYİ Parti tarafından iddia edilen "Seçmenimiz Kılıçdaroğlu'na tam olarak oy vermiyor. O aday olursa bize oy vermek konusunda da çekinceleri oluşuyor" argümanı da bu yaşananlardan sonra ortadan kalkmış görünüyor.
Akşener'in ve İYİ Partinin Cumhur ittifakından en çok oyu koparabilecek muhalefet partisi olduğu gerçeği ile de bu durum da örtüşüyor.
Bütün bunlar bir kurguya işaret etmiyor elbette. Ama sonuçlar kesinlikle bu şekilde yorumlanabilir. Hele de İYİ Parti tarafının 6'lı masanın adaylık konusu dışında bugüne kadar alınan kararlara attığı imzaların arkasında olduğu şeklindeki görüşleri de düşünürsek.
Ancak bütün bu yazdıklarımıza rağmen yaşananların seçmenler açısından muhalefetin en azından bir psikolojik kayıp yaşadığı gerçeği ile sinerji kaybı gerçeği de ortada duruyor. Yani artısı eksisi nasıl hesaplanır o ayrı ama, bugün sosyal medyada ve konvansiyonel medyada oluşan algı ile muhalefet genel merkezlerindeki durum aynı değil orası da kesin