• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

NATO’cular ve Avrasya’cılar

Nurhak

Forum Üyesi
Katılım
11 Eyl 2023
Mesajlar
2,144
Puanları
16
Uzunca bir süredir ülkede, büyük bir şaşkınlıkla izlediğim bir tartışma sürüp gidiyor. Her kafadan bir ses çıkması bir yana, karşılıklı imalar hatta açık suçlamalar bu tartışmaları daha da şaşkınlık veren bir niteliğe büründürüyor.

Tartışma konularını iyi bilmesi gereken ama korkarım sadece yüzeysel daha da kötüsü, taraflı bir bakış açısı ile ele alan ve rahmetli babamn tabiri ile “ağzı açık konuşan” ve yazan anlı şanlı emekli bürokratlar, silahlı kuvvetler en üst düzey emekli mensupları ve gazeteciler, köşe yazarları, insan zekâsına neredeyse hakaret olarak görülebilecek görüşler ve önerilerle ortaya çıkıyorlar. Son günlerde bir meslektaşımdan yola çıkılarak bütün büyükelçilerimizin, NATO’cu ve Amerikancı olmakla ağır biçimde suçlandığı, Mavi Vatan tartışması, bu durumu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

NATO’CULAR

Türkiye’nin ve Türk ulusunun ciddi bir kafa karışıklığı yaşadığı inkâr edilemez. Bu kafa karışıklığının en çok da ülkeyi yönetenlerde olduğu başka bir gerçek ama sadece onlarla sınırlı değil.

Türkiye’nin, daha katıldığı 1952 yılından başlayan bir “NATO sorunu” değil ama “NATO konusu” olduğu kuşkusuzdur. Bu konunun askeri, siyasi, silahlı kuvvetlerin donanımına ve silah envanterine, ülke sanayine hatta iç siyasetteki (Gladio, Batı Çalışma Grubu, Kontrgerilla, askeri müdahaleler vb) her zaman olumlu olmayan etkileri, yıllardır her yönüyle didik didik ediliyor.

NATO’ya toz kondurmayanlar, NATO’nun Türkiye üzerindeki ve Türkiye’ye olumsuz etkilerini çoğu kez görmezden geliyorlar. NATO’nun olumsuz etkilerini ön plana çıkaranlar ise Türkiye’nin NATO’ya hangi koşullarda katıldığını, yaklaşık 50 yıl süren Soğuk Savaş döneminde NATO’da bulunmanın Türkiye’nin güveliğine nasıl ve ne ölçüde katkıda bulunduğunu unutmuş gibi davranıyorlar. Bunların anımsatılması ise söyleyenlerin “NATO’cu” olarak yaftalanmalarına yetip de artıyor.

NATO’ya ve Türkiye’nin NATO ile ilişkilerine böylesine unutkan ve dar bir pencereden bakmak doğru değildir. NATO’nun Türkiye’ye zarar verdiği düşünülen politikaları olmuşsa ve halen de varsa bunları görmek ve gereken önlemleri almak Türkiye’nin görevidir. Bu görev iktidar kadar Silahlı Kuvvetlere de düşer.

AKP’nin iktidara gelmesiyle Türkiye’nin, AB ilişkilerinde olduğu gibi NATO ve örgütün başat üyesi ABD ile ilişkilerinde de “gel-git”ler artmıştır. Bunu nedeni büyük ölçüde AKP’nin ve Erdoğan’ın bilgi ve deneyim eksikliğinin yol açtığı hatalı değerlendirmeler; Türkiye’nin gücü ile bağdaşmayan hatta Yeni Osmanlıcılık gibi çağ dışı beklentiler; yönetim becerisi eksikliği ve gerçekçilikten çok uzak dış politikadır.

Değişen Avrupa ve dünya koşulları; ABD güdümündeki NATO’nun yeniden uyarlanmaya çalışılan güvenlik algısı ve bunun gerektirdiği, NATO’nun Washington Bildirisi’nde ifadesini bulan “yeni duruş”u, Türkiye’yi bir “NATO açmazı”* ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu açmaz, Avrasya bağlantısı ile aşılabilecek bir açmaz değildir. Ancak NATO içinde aşılabilir ve aşılmalıdır.

AVRASYA’CILAR

Türkiye NATO üyesidir ama Cumhuriyet’in ilk kurulduğu günlerden hatta İstiklal Savaşı günlerinden beri Rusya (Sovyetler Birliği) ile iyi ve dostça ilişkiler sürdürmüştür. Bu Türkiye’nin ulusal çıkarlarına uygun bir tutumdur. Arada yaşanan ve Türkiye’nin NATO’ya girmesinin ağırlıklı nedeni olan, İkinci Dünya Savaşı sonunda Rusya’nın (SSCB), Türkiye ile 1925 tarihli, Dostluk ve Tarafsızlık (Saldırmazlık) Antlaşması’nı yenilememesine ve Kars-Ardahan ile Türk Boğazları ile ilgili taleplerine rağmen, uzun Soğuk Savaş yıllarında bile Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler hemen daima iki ülkenin de ulusal çıkaralarına uygun olarak sürdürülmüştür. Bugün de böyle sürdürülmesi doğru politikadır. Türkiye, ABD, ve NATO ile nasıl dengeli, ulusal çıkarlarını esas alan bir dostluk ve müttefiklik ilişkisi sürdürmek zorundaysa, Rusya ve dünyanın yükselen gücü Çin ile ve onların önderliğindeki Şanghay İşbirliği Örgütü, BRIGS gibi oluşumlarla da yakın ve karşılıklı çıkara dayanan ilişkiler sürdürmek zorundadır.Bunun yapılmasının yararlı ve gerekli olduğunu düşünenleri ve önerileri hemen “Avrasyacı” olarak yaftalamak, NATO’cu yakıştırması kadar yanlıştır. Ancak bu yeni oluşumlara, onlarda bulunmayan bazı özellikler ve yetenekler atfetmek, örneğin Şanghay İşbirliği Örgütü’nden hareketle, ABD; Batı ve NATO karşıtı politikalar oluşturmaya çalışmak hele dünyanın belirsiz bir geleceğe doğru gittiği şu günlerde yaşamsal bir hata olur.

TÜRKİYE BİR YOL AYRIMINDA MI?

Ülkede çoğu kez yeterli bilgiye sahip olmamaktan; zaman zaman da özellikle Silahlı Kuvvetler emekli mensuplarında hissedilen FETÖ kumpasları Balyoz davası, Montreux Bildirisi davası gibi somut bazı haksızlıklara maruz kalmanın yol açtığı NATO-ABD karşıtlığı ve çok da yerinde olmadığını düşündüğüm “Avrasyacılık” olarak tanımlanan yaklaşım, Türkiye’yi büyük ölçüde Erdoğan ve AKP yönetiminin içine düşürdüğü çoklu açmazdan çıkarabilecek, akılcı ve gerekçi bir yaklaşım değildir. Türkiye’nin “NATO’mu-AVRASYYA mı?” gibi bir yol ayrımında olduğunu düşünmek, olup biteni doğru değerlendirmemek demektir.

Türkiye’nin tek bir seçeneği vardır: Öncelikle yönetim zafiyetinden biran önce kurtulmak; ekonomiyi düzeltmek; Silahlı Kuvvetlerin yapısını bozmamak örneğin, orduyu, Osmanlı Devleti’ne Balkan Savaşı’nı kaybettiren, devletin yıkılmasına ve paylaşılmasına yol açan,“alaylı” generallerle doldurmaktan vazgeçmek ve geçmişi ve bugünü doğru değerlendiren akılcı çalışmalar üzerine bina edilmiş, doğru ve uygulanabilen bir dış politika yolu çizmek. Bu en kısa sürede yapılamazsa, Avrasyacılar NATO’cuları; NATO’cular Avrasyacıları suçlamaya devan edeceklerdir ama bu arada kaybeden Türkiye olacaktır.​

 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.