Bir dilber gönlüme ateş düşürdü,
Suladıkça ateş aldı, sönmedi.
Zamanı mıhladı, günü şaşırdı,
Asırdan asıra saldı, sönmedi.
Çünkü onun her asırda izi var,
Tam böğründen yaralanmış sızı var,
Yüreğinde hasret denen közü var,
Estergon’dan miras kaldı ,sönmedi.
Ayağı basınca üç kıta tek tek,
Dile gelir, sevda benim, diyerek,
Küllendikçe ateşlenir bu yürek,
Ayaz vurdu rengi soldu, sönmedi.
Hep hasret yaşadı, hep zaman güttü,
Kışın ortasında ansızın bitti,
Zalimler hoyratça dal budak etti,
Doğrandıkça hayat buldu, sönmedi.
Güneşe yolladı yoldaşlarını,
Bulutlara verdi gözyaşlarını,
Yavru mekan tuttu dağ başlarını,
Anadan babadan oldu, sönmedi.
Bülbül gibi şakımıyor, dili yok,
Ateş sardı, viran oldu, ili yok,
Mihnet ile bitirdiği gülü yok,
Yığınla toprağa doldu, sönmedi.