Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden olan Hatay'da, 'İhtiyaç Haritası' platformu üyeleri, 'Online İmece' sistemi ile destek veren gönüllüleri ve tedarikçi firmaları bir araya getiriyor. Gönüllüler oluşturdukları ihbar sistemi ile depremzedelerin ihtiyaç duyduğu ürünleri de kurye ile götürüyor. 'İhtiyaç Haritası'nın kurucu üyesi oyuncu Mert Fırat, her gün 4 binden fazla depremzedenin gıda ihtiyacını giderdiklerini söyledi.
10 ili etkileyen depremlerin ardından, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yurdun dört bir yanından
Hatay'a gönderilen yardımlar,
Hatay Fuar Alanı'nda toplanıyor. Koliler gönüllü ekipler tarafından tek tek açılarak gıda, giysi ve ilaç bölümlerine ayrılıyor. Ürünler, oluşturulan
'İhtiyaç Haritası' platformu üzerinden gelen ihbarlar üzerine gönüllülerin otomobil ve motosikletleriyle depremzedelere ulaştırılıyor.
Platformun kurucularından oyuncu
Mert Fırat, "Burası bir koordinasyon ve operasyon merkezi aslında. Herkesin gönüllü olduğu, 12'den fazla sivil toplum kuruluşunun faaliyet gösterdiği bir yapı. Burada günlük 300'e kadar gönüllü arkadaşımız depremzedelere hizmet ediyor. İlk günden bugüne kadar 80'e yakın TIR indirdik. Aynı zamanda sevkiyatını da gerçekleştiriyoruz. Burada fazla olanları ürünleri başka bölgelere yolluyoruz. İstanbul, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman'da koordinasyon merkezlerimiz var. 'Online İmece' sistemiyle bize kişiler taahhüt ettikleri destekleri söylüyorlar. Taahhütle birlikte tedarikçiyle o kişiyi buluşturuyoruz. Bir uçtan bir uca destek verenle tedarikçiyi buluşturuyoruz. Mümkün mertebe üzerimizden bir pay geçmeden bunu desteğe dönüştürebilecek koordinasyonu kurmakla görevliyiz. Gerek yerel yönetimlerle gerekse de kamuyla iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Yardımın doğru bir biçimde dağıtılmasını sağlıyoruz" dedi.
150 TANE MOTOKURYE YARDIMLARI MAHALLELERE TAŞIYOR 'İhtiyaç Haritası' üzerinde online çalışan bir sistemleri olduğunu aktaran Fırat, "Güvenlik sebebiyle depremzedelerin yerlerini işaretlememek için offline olarak sistemimizi çalıştırıyoruz. Nereye ne gittiğini, hangi köye ne oranla ne dağıtıldığını biliyoruz. Motorize ekiplerimiz var. 150 tane motokurye ekip mahallelere gidiyor. Aynı zamanda 20'nin üstünde araç yine dağıtıma çıkıyor. Burada 16 yaşından tutun da 80 yaşına kadar farklı farklı şehirlerden hatta uluslararası milletlerden insanlar, buraya gelerek çalışma yürütüyor bizlerle. Doğru insanlara doğru zamanda ulaşarak onların ilaç ihtiyacından gıda ihtiyacına kadar mümkün mertebe yetişmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"GÜNDE 4 BİNDEN FAZLA DEPREMZEDENİN YEMEK İHTİYACI KARŞILANIYOR" Önceliğin gıda malzemesi olduğuna dikkat çeken Fırat, "Yorgan, giyim, bebek bezi, bebek maması, ilaca kadar depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Tabi bazı tehlikeli ilaçlar, doktor kontrolü altında verilmesi gereken ilaçlar burada yok. Ancak olan birimlerimiz var. O ilaçları doktor arkadaşlarımızın reçetesiyle, muayene ettikten sonra verecek bir prosedür uyguluyoruz. Burasının haricinde suları depoladığımız bir alan var. Burada yakıt çok büyük bir problem. Yakıt sağlayabilecek bir alan oluşturduk. Yemek alanı oluşturduk ve buradan çıkan yemeklerin sıcak bir şekilde depremzedelere ulaşmasını sağlıyoruz. Her gün 4 binden fazla depremzedemizin gıda ihtiyacını gideriyoruz. Diğer yandan konteyner park için çalışmalarımız sürüyor. Burada 2000'den fazla konteynerli alan tesis edeceğiz" diye konuştu.
"HER ALANDAN ARKADAŞLARI BİR ARAYA GETİRİYORUZ" Mert Fırat, platform üyelerinin ilk kez bir festival için bir araya geldiğini ardından da sivil toplum kuruluşuna dönüştüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir platform oluşturduk. 'İhtiyaç Haritası' aslında destekle ihtiyaç sahibini buluşturan bir yapı. 350'den fazla sivil toplum örgütünün ihtiyacı bu yapının içerisinde. Biz bir çatı değiliz, biz bir buluşma noktasıyız. Sivil toplum örgütleri bizimle çalıştığında biz varız. Varlığımız aslında buradaki birliğimiz ve beraberliğimizden geliyor. Şimdi depremde de bize çok büyük bir ihtiyaç oldu. İlk kez Elazığ depreminde koordineli bir şekilde çalıştık. Sonra bu çalışma kültüründen edindiğimiz iyi örneği, başka yerlere taşımak istedik. Bir diğer adresimiz ise İzmir depremi oldu. Van ve Düzce'de de benzer çalışmalar yürüttük. Şimdi de hep beraber maalesef bu afetle mücadele ediyoruz. Hikayemiz buradan çıktı. Her alandan arkadaşlarımızı bir araya getirerek depremzedelerin ihtiyaçlarını gideriyoruz."