Wizard
Forum Üyesi
- Katılım
- 13 Eyl 2022
- Mesajlar
- 9,009
- Puanları
- 0
Dünya üzerinde bilinen en derin nokta Mariana Çukuru olarak kabul ediliyor. Bu çukur Pasifik Okyanusu'nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana adalarının güneybatısında yer almaktadır. Taşıdığı adı Mariana adalarından alan Mariana Çukuru'nun uzunluğu 2.550 km, genişliği ise 69 km civarında. Mariana Çukuru'nun en derin noktası olarak kabul edilen Challenger Deep çukurun güney ucunda bulunuyor. Bu çukurun derinliği ise*10.994 m. Bu derinlik bugüne dek ölçülmüş Dünya üzerindeki en derin nokta olarak biliniyor.*Araştırmalara konu olan Mariana Çukuru'nu gelin detaylı inceleyelim...
Dünya üzerinde bilinen en derin nokta Mariana Çukuru olarak kabul ediliyor. Bu çukur Pasifik Okyanusu'nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana adalarının güneybatısında yer almaktadır. Taşıdığı adı Mariana adalarından alan Mariana Çukuru'nun uzunluğu 2.550 km, genişliği ise 69 km civarında. Mariana Çukuru'nun en derin noktası olarak kabul edilen Challenger Deep çukurun güney ucunda bulunuyor. Bu çukurun derinliği ise 10.994 m. Bu derinlik bugüne dek ölçülmüş Dünya üzerindeki en derin nokta olarak biliniyor.
Mariana çukuru nedir?
Mariana çukuru, 1951 tarihinde Challenger 2 adlı bir gemi ile yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda tesadüfen keşfedilmiştir. Araştırmacılar denize bıraktıkları bir sondanın 10.863 metre derinliğe düştüğünü fark edince tesadüfen dünyanın en derin çukurunu bulmuşlardır. Çukurda yapılan detaylı incelemelere göre bu nokta 10.994 metre derinliğinde 2542 metre uzunluğunda ve 69 metre genişliğindedir. Üstelik dünya üzerinde bulunan en derin nokta kabul edilmektedir. Bir diğer adı ise Challenger Çukuru olarak bilinir. Mariana çukurunun yüzeyine atılan ve kütlesi 1 kilogram olan bir demirin batması yaklaşık 1 saat civarı sürmektedir. Çukurun bu kadar derin olması nedeniyle çukur hakkında bilinmeyen çok fazla detay vardır ve her zaman gizemli bir yer olarak kalmıştır. Çukurun dip noktalarında oluşan basınç, yüzeyinde bulunan basıncın neredeyse 1000 katı fazladır. Mariana Çukuru konum olarak Büyük Okyanus'ta bulunmakta. Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya topraklarının arasında bulunan çukur, neredeyse iki ülkeye de eşit uzaklıkta yer alır. 11° 24 Kuzey enlemi ve 143 ° 16 güney enlemlerinde bulunan bu gizemli çukur turistler tarafından da büyük ilgi görüyor.
Nasıl oluştu?
Peki Dünya'nın en derin noktası kabul edilen bu gizemli çukur nasıl oluştu? Dünya'nın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru, levha hareketleri sonucu Pasifik ve Filipin levhalarının çarpıştığı yerde Pasifik Levhası'nın Filipin Levhası'nın altına girmesiyle oluşmuştur. Bu iki levha da kuzeybatı yönüne doğru hareket ediyor. Ancak Pasifik Levhası Filipin Levhası'ndan daha hızlı hareket ettiği için Filipin Levhası'nın altına girerek sürekli bir basınç meydana getiriyor. Bu basınç bölgede sık sık şiddetli depremlerin yaşanmasına neden oluyor.
Çukurda yaşam var mı?
Yaşamın imkansız olarak görüldüğü Mariana Çukuru'nda, ortam şartlarına uyum sağlayıp hayatlarına devam eden canlılar saptanmıştır. Denizin en dip noktasının soğuk olduğunu düşünebilirsiniz ancak Mariana Çukuru'nun tabanında meydana gelen volkanik püskürmeler, canlılar için uygun ortam sıcaklığının korunmasını sağlamaktadır. Deniz şeytanı, Goblin köpekbalığı, Balta balığı, Futbol balığı, Fırfırlı köpekbalığı, Dumbo ahtapot, Dragon balığı, Teleskop ahtapot, Bidongöz, Engerek balığı, Pençediş, Hirondellea, Ping-pong ağaç süngeri ve Denizhıyarı gibi canlılar çukurun derinliklerinde hayatta kalmayı başarmış balık türleridir.
Mariana Çukuru nasıl oluştu?
Yerküreyi oluşturan plakalar bazen birbirine yaklaşır ve çarpışırlar. Bu çarpma olayında "dalma" adı verilen yoğun olan plakanın, yoğunluğu az olan plakanın altına kayması durumunu gerçekleştirir ve buda şiddetli deprem oluşması anlamına gelmektedir. Depremlerin oluşturduğu derinlik ise plakanın büyüklüğüne bağlı olup 700 kilometreye kadar ulaşmaktadır. Mariana Çukuru, Pasifik plakası ile Mariana plakasının birbirine çarpması sonucunda oluşan bir çukurdur.
James Cameron Mavi Çukur'da
25 Mart 2012 tarihinde dünyaca ünlü filmlerin yönetmeni olan James Cameron, Mariana Çukuru için kendi tasarladığı "Deepsea Challenger" ile dünyanın en derin noktası olan bu çukura, tek başına inmeyi başarmıştır. Bu dalış 156 dakika sürmüş olup, 3 saat inceleme yaptıktan sonra 70 dakikada yüzeye çıkmıştır. Cameron'un, 33'ü Titanic filmi çekimleri için olmak üzere 72 kez su altı dalışı gerçekleştirdiği biliniyor ancak Mariana Çukuru'na dalışı sırasında "başka bir gezegene gidip geri geldiği" duygusuna kapıldığını ifade etti.
Göz ardı edilen büyük tehlike
Mariana Çukuru'na yapılan dalışlar ne kadar sorunsuz geçse de, göz ardı edilen tehlike oldukça büyüktür. Dip noktada ki basınç yeryüzü basıncının nerdeyse 1000 katı fazladır. James Cameronun tasarladığı denizaltı bu sebepten dolayı metrekare başına 7250 tondan fazla oluşabilecek basınca karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanmıştır.
Ne zaman keşfedildi?
1951 yılında, Büyük Okyanusta "Challenger II" isimli gemiyle araştırma yapan bilim insanları, Mariana veya Larron takımadalarının doğrultusunda denize saldıkları sondanın 10.863 metreye kadar indiğini gördüklerinde, bilinen tüm çukurların en derinini keşfettiklerini anladılar.
Mavi Çukur'da bir Türk yatıyor
Tayvan'dan Meksika'ya yük taşımacılığı yapan gemilerde çalışan Cemil Çakır, 21 Ekim 2013 yılı sabah 09.25 saatlerinde, mürettebatı olduğu gemi Mariana Çukuru'nun bulunduğu bölgeden geçerken bilinmeyen bir nedenle suya düştü. Durum hızlı bir şekilde kamarota iletildi, gemi konumlandırıldı ve acil kurtarma botu denize indirilerek arama kurtarma çalışmaları başladı. Yaklaşık 9 saat süren arama kurtarma çalışmaları ne yazık ki bir sonuç vermedi. Ailesi gerekli kurumlar aracılıyla çocuklarının bulunmasını istese de halen ölüm nedeni bilinmemekte ve bedenine ulaşılamamıştır.
Megalodon olduğu düşünülüyor
2017 yılında "USS Explorer Two" isimli Amerikan donanmasına bağlı sondaj gemisi, çukurda yaşayan canlı türlerini araştırmak amacıyla geliştirilmiş hassas bir su altı sondası ile bölgeye gitti. İnsanlı sonda denizin 15 km derinliğinde 2 saatlik araştırmanın ardından yüzeye çıktı. Radar 30 metre uzunluğunda ve 4,5 metre genişliğinde hareket eden bir canlı tespit etti. Yüzeye çıkıp hassas mikrofonların kaydettiği sesleri dinlendikten sonra, bir canlıya ait olduğu ve ses iletişim düzenin 38 hertz ile 8000 hertz arasında olduğu saptanmıştır. Jacques Piccard'ın notları, 1985 yılında Glomar Challanger'ın yaşadığı olay ve son yıllarda Çinli bilim insanlarının çukura gönderdiği balık kafesi ile kaydedilen dev köpekbalığı görüntüleri de düşünülünce, biyologlar bu canlının bir megalodon olabileceğini düşünmeye başladı ancak bu iddianın doğruluğu henüz kanıtlanmış değildir.
Dünya üzerinde bilinen en derin nokta Mariana Çukuru olarak kabul ediliyor. Bu çukur Pasifik Okyanusu'nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana adalarının güneybatısında yer almaktadır. Taşıdığı adı Mariana adalarından alan Mariana Çukuru'nun uzunluğu 2.550 km, genişliği ise 69 km civarında. Mariana Çukuru'nun en derin noktası olarak kabul edilen Challenger Deep çukurun güney ucunda bulunuyor. Bu çukurun derinliği ise 10.994 m. Bu derinlik bugüne dek ölçülmüş Dünya üzerindeki en derin nokta olarak biliniyor.
Mariana çukuru nedir?
Mariana çukuru, 1951 tarihinde Challenger 2 adlı bir gemi ile yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda tesadüfen keşfedilmiştir. Araştırmacılar denize bıraktıkları bir sondanın 10.863 metre derinliğe düştüğünü fark edince tesadüfen dünyanın en derin çukurunu bulmuşlardır. Çukurda yapılan detaylı incelemelere göre bu nokta 10.994 metre derinliğinde 2542 metre uzunluğunda ve 69 metre genişliğindedir. Üstelik dünya üzerinde bulunan en derin nokta kabul edilmektedir. Bir diğer adı ise Challenger Çukuru olarak bilinir. Mariana çukurunun yüzeyine atılan ve kütlesi 1 kilogram olan bir demirin batması yaklaşık 1 saat civarı sürmektedir. Çukurun bu kadar derin olması nedeniyle çukur hakkında bilinmeyen çok fazla detay vardır ve her zaman gizemli bir yer olarak kalmıştır. Çukurun dip noktalarında oluşan basınç, yüzeyinde bulunan basıncın neredeyse 1000 katı fazladır. Mariana Çukuru konum olarak Büyük Okyanus'ta bulunmakta. Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya topraklarının arasında bulunan çukur, neredeyse iki ülkeye de eşit uzaklıkta yer alır. 11° 24 Kuzey enlemi ve 143 ° 16 güney enlemlerinde bulunan bu gizemli çukur turistler tarafından da büyük ilgi görüyor.
Nasıl oluştu?
Peki Dünya'nın en derin noktası kabul edilen bu gizemli çukur nasıl oluştu? Dünya'nın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru, levha hareketleri sonucu Pasifik ve Filipin levhalarının çarpıştığı yerde Pasifik Levhası'nın Filipin Levhası'nın altına girmesiyle oluşmuştur. Bu iki levha da kuzeybatı yönüne doğru hareket ediyor. Ancak Pasifik Levhası Filipin Levhası'ndan daha hızlı hareket ettiği için Filipin Levhası'nın altına girerek sürekli bir basınç meydana getiriyor. Bu basınç bölgede sık sık şiddetli depremlerin yaşanmasına neden oluyor.
Çukurda yaşam var mı?
Yaşamın imkansız olarak görüldüğü Mariana Çukuru'nda, ortam şartlarına uyum sağlayıp hayatlarına devam eden canlılar saptanmıştır. Denizin en dip noktasının soğuk olduğunu düşünebilirsiniz ancak Mariana Çukuru'nun tabanında meydana gelen volkanik püskürmeler, canlılar için uygun ortam sıcaklığının korunmasını sağlamaktadır. Deniz şeytanı, Goblin köpekbalığı, Balta balığı, Futbol balığı, Fırfırlı köpekbalığı, Dumbo ahtapot, Dragon balığı, Teleskop ahtapot, Bidongöz, Engerek balığı, Pençediş, Hirondellea, Ping-pong ağaç süngeri ve Denizhıyarı gibi canlılar çukurun derinliklerinde hayatta kalmayı başarmış balık türleridir.
Mariana Çukuru nasıl oluştu?
Yerküreyi oluşturan plakalar bazen birbirine yaklaşır ve çarpışırlar. Bu çarpma olayında "dalma" adı verilen yoğun olan plakanın, yoğunluğu az olan plakanın altına kayması durumunu gerçekleştirir ve buda şiddetli deprem oluşması anlamına gelmektedir. Depremlerin oluşturduğu derinlik ise plakanın büyüklüğüne bağlı olup 700 kilometreye kadar ulaşmaktadır. Mariana Çukuru, Pasifik plakası ile Mariana plakasının birbirine çarpması sonucunda oluşan bir çukurdur.
James Cameron Mavi Çukur'da
25 Mart 2012 tarihinde dünyaca ünlü filmlerin yönetmeni olan James Cameron, Mariana Çukuru için kendi tasarladığı "Deepsea Challenger" ile dünyanın en derin noktası olan bu çukura, tek başına inmeyi başarmıştır. Bu dalış 156 dakika sürmüş olup, 3 saat inceleme yaptıktan sonra 70 dakikada yüzeye çıkmıştır. Cameron'un, 33'ü Titanic filmi çekimleri için olmak üzere 72 kez su altı dalışı gerçekleştirdiği biliniyor ancak Mariana Çukuru'na dalışı sırasında "başka bir gezegene gidip geri geldiği" duygusuna kapıldığını ifade etti.
Göz ardı edilen büyük tehlike
Mariana Çukuru'na yapılan dalışlar ne kadar sorunsuz geçse de, göz ardı edilen tehlike oldukça büyüktür. Dip noktada ki basınç yeryüzü basıncının nerdeyse 1000 katı fazladır. James Cameronun tasarladığı denizaltı bu sebepten dolayı metrekare başına 7250 tondan fazla oluşabilecek basınca karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanmıştır.
Ne zaman keşfedildi?
1951 yılında, Büyük Okyanusta "Challenger II" isimli gemiyle araştırma yapan bilim insanları, Mariana veya Larron takımadalarının doğrultusunda denize saldıkları sondanın 10.863 metreye kadar indiğini gördüklerinde, bilinen tüm çukurların en derinini keşfettiklerini anladılar.
Mavi Çukur'da bir Türk yatıyor
Tayvan'dan Meksika'ya yük taşımacılığı yapan gemilerde çalışan Cemil Çakır, 21 Ekim 2013 yılı sabah 09.25 saatlerinde, mürettebatı olduğu gemi Mariana Çukuru'nun bulunduğu bölgeden geçerken bilinmeyen bir nedenle suya düştü. Durum hızlı bir şekilde kamarota iletildi, gemi konumlandırıldı ve acil kurtarma botu denize indirilerek arama kurtarma çalışmaları başladı. Yaklaşık 9 saat süren arama kurtarma çalışmaları ne yazık ki bir sonuç vermedi. Ailesi gerekli kurumlar aracılıyla çocuklarının bulunmasını istese de halen ölüm nedeni bilinmemekte ve bedenine ulaşılamamıştır.
Megalodon olduğu düşünülüyor
2017 yılında "USS Explorer Two" isimli Amerikan donanmasına bağlı sondaj gemisi, çukurda yaşayan canlı türlerini araştırmak amacıyla geliştirilmiş hassas bir su altı sondası ile bölgeye gitti. İnsanlı sonda denizin 15 km derinliğinde 2 saatlik araştırmanın ardından yüzeye çıktı. Radar 30 metre uzunluğunda ve 4,5 metre genişliğinde hareket eden bir canlı tespit etti. Yüzeye çıkıp hassas mikrofonların kaydettiği sesleri dinlendikten sonra, bir canlıya ait olduğu ve ses iletişim düzenin 38 hertz ile 8000 hertz arasında olduğu saptanmıştır. Jacques Piccard'ın notları, 1985 yılında Glomar Challanger'ın yaşadığı olay ve son yıllarda Çinli bilim insanlarının çukura gönderdiği balık kafesi ile kaydedilen dev köpekbalığı görüntüleri de düşünülünce, biyologlar bu canlının bir megalodon olabileceğini düşünmeye başladı ancak bu iddianın doğruluğu henüz kanıtlanmış değildir.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.