Türkiye'yi sarsan ve 10 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerde madenciler de enkaz altında kalanları kurtarmak için canları pahasına gece gündüz çalışarak, birçok kişinin kurtarılmasına katkı sağladı. Madencilerin kaldıkları okulun tahtalarına yazdıkları mesajlar ise okuyanları duygulandırdı. İşte madencilerin sınıf tahtalarına yazdıkları duygu dolu o mesajlar...
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesindeki madenciler, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman'da enkaz altındakilere ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Kentte arama kurtarma çalışmalarına destek veren Zonguldak ve Bartınlı madenciler*ise diğer arama kurtarma ekipleri gibi birçok kişinin enkazdan kurtarılmasına katkı sağladı.
Kaldıkları okulun tahtalarına, "Sizlere her zaman kapımız açık. Zonguldak ile Bartın'a bekleriz", "Kömür için değil! Ömür için geldik... Hakkınızı helal edin", "TTK diye yazılır, devletin gölgesi diye okunur", "Şunu unutmayın, her zaman arkanızda ve yanınızdayız.", "Geçmiş olsun Türkiye'm" ve "Maden işçisine kucak açan Adıyaman halkına teşekkür ederiz" yazıları yazan madenciler, mesajlarıyla duygulandırdı.
TTK Amasra ekibinde yer alan Mehmet Yıldız, AA muhabirine, deprem haberi aldıktan hemen sonra ekipmanlarını alarak Adıyaman'a gittiklerini söyledi.
Valiliğin önüne ulaştıklarında insanların enkaz altındakilerin kurtarılması için yardım istediğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:"Madenci arkadaşlarla birlikte ara sokaklara dağıldık. Her taraftan sesler geliyordu. Bize gösterilen enkazlarda canla başla çalıştık. Domuz damı yöntemiyle enkaz altında kalan vatandaşların yanına indik. Unutamadığın anlardan biri de 7 katlı binanın enkazından gelen sesti. Sese doğru bir çukur açtık. Adının 'Hüseyin' olduğunu söyleyen 19 yaşında bir kardeşimiz 'beni kurtarın' diye bağırıyordu. O arkadaşın üzerinde büyük bir yük vardı. Belden aşağı komple duvar altında kalmıştı. Hüseyin'e 'seni buradan kurtaracağız. Hiç korkma. Panik yapmana gerek yok.' dedik.
'Yeter dayanamıyorum artık. Beni buradan alın' diyordu. Hiltilerle üzerindekileri kırdık. O esnada üzerimizdekiler yırtıldı. Hüseyin 'abi beni buradan kurtarın. Söz veriyorum size mont ve ceket alacağım. Sizi bulacağım.' dedi. Arkadaşlarımızla birlikte ellerimizle kaza kaza Hüseyin'i bulunduğu yerden çıkarttık. Belinde bir kırıklık vardı. Işığı görür görmez ellerini kaldırarak 'Allah'ım sana şükürler olsun' diye dua etti. Ağzına su damlatmak istediğimizde 'enkaz altında kana kana su içtim. Su vermenize gerek yok. Su ihtiyacımı giderdim.' dedi. Çok mutlu olduk. Daha sonra ambulansa bindirdik."
Binanın arka tarafında çocuk sesi duyduklarını ve o kısma yöneldiklerini belirten Yıldız, çocuğun "abi" diye kendilerine seslendiğini, ona ulaşmak için çukur açtıklarını aktardı.
Kapağı kaldırdıklarında karşılaştıkları çocuğun bakışını unutamadığını dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:"9 yaşında bir kız çocuğuydu. O bakış gözlerimin önünden gitmiyor. 'Burada kalmayacağım abi' diyor, ağlıyordu. 'Seni kurtarmaya geldik' dedim. Sağ ayağının üzerinde bulunan briketi aldık ve yukarı çıkardık. Boynumuza öyle sarıldı ki sağlık görevlileri alamıyordu. O çocuğu kurtardığımız için çok sevindik, gururlandık. Bu sürede çok şey yaşadık. 81 yaşında bir teyzeyi de kurtardık. Bir kadını da namaz kılarken secde de kalmış halde bulduk ama yaşamıyordu. Biri de arka tarafta duvarların altında kalmıştı. Onu da kurtardık. Çok üzüntülüyüz. Tüm Adıyaman halkı biz madencileri ilk günden bağrına bastı. Adıyamanlılara canı gönülden teşekkür ederim. Allah razı olsun. Sokakta bizi gördüklerinde 'dört çocuğumu kurtardınız', 'iki ablamı kurtardınız', 'babamı kurtardınız', 'annemi kurtardınız' diyenler oldu. Bunlarla teselli olduk."