Bankacılık sektörünün sıkıntıya girmesiyle birlikte azalması beklenen kredi genişlemesinin ülkeyi resesyona sokabileceği endişesi güç kazanırken, krizinin genişleme ihtimaline karşın acil durum kredi kanallarının genişletilmesi gündeme geldi. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari hafta sonu yaptığı açıklamalarda bankacılık krizinin ülkede resesyon riskini artırdığını söyledi. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve bazı üyelerin yaptıkları sözle yönlendirmelerde bu sene faiz indirimi konusunun masada olmadığını belirtmesine karşın söz konusu gelişmelerin faiz artışlarını durduracağına yönelik fiyatlamalar ise risk iştahını destekliyor. Para piyasaları Fed'in sene sonuna kadar 100 baz puanlık faiz indirimine gideceğini fiyatlamaya devam ederken, faiz indirimlerinin haziran ayı itibarıyla başlayacağı öngörülüyor. Analistler, bankacılık krizine ilişkin haber akışının hafta boyunca yatırımcıların odağında olacağını kaydederek, Fed üyelerinin konuşmalarının da piyasaların yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini söyledi. Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hafta sonu bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Belarus'a taktik nükleer silah yerleştireceklerini belirterek, "Bunu nükleer silahların yayılmasının önlenmesiyle ilgili uluslararası yükümlülüklerimizi ihlal etmeden yapacağız." dedi. NATO ve Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın Belarus'a taktik nükleer silah yerleştirme kararını "sorumsuzca" bulduklarını bildirirdi. Söz konusu endişeler tahvil talebini artırırken, emtia fiyatları haftaya karışık seyirle başladı. Brent petrolün varil fiyatı ve altının onsu sırasıyla yüzde 0,7 ve yüzde 0,3 gerilerken, bakırın libresi yüzde 0,4 yükseldi. Cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,56, Dow Jones endeksi yüzde 0,41 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,31 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya da yükselişle başladı. Avrupa tarafında, bankalara yönelik risklerin sınırlı da olsa azalmış olması risk iştahını desteklerken, Deutsche Bank hisselerinin değer kaybı ise yavaşlasa da devam ediyor. Bankacılık krizi başladığından bu yana yaklaşık yüzde 30 gerileyen Deutsche Bank hisselerinin fiyatı, cuma günü bir ara değer kaybı yüzde 11'i aşsa da, kapanışa yakın kayıplarının büyük bölümünü telafi ederek günü yüzde 3,9 azalışla 8,7 eurodan tamamladı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) finansal istikrarı korumak adına elinden geleni yapacağını vurgulamaya devam ederken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Deutsche Bank'ın hisselerinin keskin değer kaybının ardından, bankanın çok karlı bir banka olduğunu ve endişelenmeye gerek duyulmadığını söyledi. Bu gelişmelerle cuma günü Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,66, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,26, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,23 ve Fransa'da CAC 40 endeksi ise yüzde 1,74 geriledi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise yükselişle başladı. Asya borsalarında satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Çin ekonomisine yönelik endişeler söz konusu seyirde etkili oluyor. Ülkede bilançolarını açıklayan bazı şirketlerin karlılıklarının beklentilerin altında kalması ve sene başından bu yana sanayi karlılıklarındaki yüzde 22,9'luk düşüş, bölgede risk iştahının güç kaybetmesine neden oldu. Japonya'da ise öncü göstergeler endeksi 96,6'ya geriledi. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1 geriledi.
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.