İrbaz bin Sâriye (r.a.) anlattı: Resûlullah ile Hayber'e inmiştik. Yanında da Ashâbından bazıları var idi. Hayber'in reisi inatçı ve kâfir bir adamdı. Resûlullâh'a (s.a.v.) gelerek: "Ey Muhammed, hayvanlarımızı kesmeniz, meyvelerimizi yemeniz, kadınlarımıza vurmanız caiz midir?" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) gazablanıp:
"Ey İbn-i Avf, atına bin ve şöyle seslen: 'Haberiniz olsun, cennet mü'minden başkasına helal değildir. Namaz için toplanınız." buyurdular.
Ashâb-ı Kirâm toplandılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), imam olup namaz kıldırdı. Sonra ayağa kalkıp buyurdular ki: "(Ey ümmet ve Ashâbım), sizden biriniz koltuğuna yaslanır da Allâhü Teâlâ Hazretlerinin Kur'ân-ı Kerîm den sadece herkese zahir olan (herkesin anlayabileceği şeyleri) haram kıldığını, onlardan başka haram olmadığını mı zanneder!
İyi biliniz ki, vallâhi muhakkak ben (başkalarının Kur'ân-ı Kerîm'den anlayıp çıkaramadıkları) pek çok emirleri teblîğ eyledim. Allâh'ın kitabından alarak size pek çok şeyleri emrettim, pek çok şeylerden de nehyettim ki onlar Kur'ân'da açıkça yasaklananlar kadardır veya daha ziyâdedir.
Bilmiş olunuz ki muhakkak Cenâb-ı Hak, ehl-i kitâbın Yahudi ve Hıristiyanların evlerine izinsiz girmenizi, çoluk çocuklarına eziyet etmenizi ve üzerlerine düşen vazifeleri eda ettikleri (vergi ve haraç verdikleri) takdirde mallarını ve hatta meyvelerini yemenizi helâl kılmadı"
(Sünen-i Ebî Davud)
"Ey İbn-i Avf, atına bin ve şöyle seslen: 'Haberiniz olsun, cennet mü'minden başkasına helal değildir. Namaz için toplanınız." buyurdular.
Ashâb-ı Kirâm toplandılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), imam olup namaz kıldırdı. Sonra ayağa kalkıp buyurdular ki: "(Ey ümmet ve Ashâbım), sizden biriniz koltuğuna yaslanır da Allâhü Teâlâ Hazretlerinin Kur'ân-ı Kerîm den sadece herkese zahir olan (herkesin anlayabileceği şeyleri) haram kıldığını, onlardan başka haram olmadığını mı zanneder!
İyi biliniz ki, vallâhi muhakkak ben (başkalarının Kur'ân-ı Kerîm'den anlayıp çıkaramadıkları) pek çok emirleri teblîğ eyledim. Allâh'ın kitabından alarak size pek çok şeyleri emrettim, pek çok şeylerden de nehyettim ki onlar Kur'ân'da açıkça yasaklananlar kadardır veya daha ziyâdedir.
Bilmiş olunuz ki muhakkak Cenâb-ı Hak, ehl-i kitâbın Yahudi ve Hıristiyanların evlerine izinsiz girmenizi, çoluk çocuklarına eziyet etmenizi ve üzerlerine düşen vazifeleri eda ettikleri (vergi ve haraç verdikleri) takdirde mallarını ve hatta meyvelerini yemenizi helâl kılmadı"
(Sünen-i Ebî Davud)