OqaN
Forum Üyesi
- Katılım
- 11 Eyl 2023
- Mesajlar
- 3,006
- Puanları
- 6
İşin teknik kısmına bakınca 15-20 dakikada fark ortaya çıktı. Sistem ve disiplin takımı ile doğaçlama oynayan iki ekibin mücadelesini gördük. Japonlar önce ön alan baskısı, eğer başarılı olamazlarsa kendi alanlarında alan daraltarak modern bir savunma yaptı. Bu savunmanın ikinci aşamasında topla hızlı çıkış, seri paslaşmalar ve final vuruşları gördük onlardan. Bu tür tempolu oyunlara yıllardır genetiğimiz uygun değil. Eskilerin “İngilizler bize ters geliyor” tezinin de kaynağı bu. Statik, durağan savunma prensiplerimizi terk edemiyoruz! Son yıllarda Çağlar ve benzeri çabuk stoperlerimizle nispeten fark yaratıyoruz ama yetmiyor. Japonlar’ın gol öncesindeki paslaşmalarını, alan değişimlerini, pas şiddetlerini tekrar izlemek lazım. Teknik çok detay var ama asıl sorunumuz başka. Dün tam anlamıyla gün yüzüne çıktı, Kuntz’un maç sonu açıklamalarıyla da onaylanmış oldu. Oyuncular inanmıyor Bu futbolcu grubu, Kuntz’un planına inanmıyor. Ya da o plana sadık kalmaktansa, başka şeyler deniyor. Ermenistan maçında Cengiz/Kerem’in bireysel çabalarını tekrar hatırlamalı. Eskişehir’deki iyi anlarımız, maç öncesi taktiğinin sonuçları mıydı yoksa oyuncuların çabası mı? Cevabı çok kritik soru. Çok önemli bir sürece giriyoruz. Teknik-taktik zorluklar kadar, mental anlamda da yıpratıcı maçlar oynayacağız. Galler deplasmanı kabus gibi olabilir! Ve ne acıdır ki, EURO2024’e gidebilirsek, Stefan Kuntz’un varlığı sayesinde değil, oyuncuların arzularıyla hedefe ulaşabileceğiz. Bir milli takımın futbolcu grubunun keyfiyetiyle finallere gidebilecek olmak, ülkedeki futbol iklimi açısından çok rahatsız edici! Umut EKEN / Fanatik