'Kıskanma Cenk, çalış senin de olur!'

Hiçbir şey olmamışçasına sahada olup biteni aktarmak yaşamım boyunca ters gelmiştir. Yoksul ailelerin evlatları can verirken, evlere ateş düşmüşken kolaysa gel sen anlat, lakin bizim görevimiz de bu. Spor yazarı olabiliriz ama önce insanız! Yaşamını yitiren "şehitler" huzur içinde uyusunlar, tanrı sevenlerine ve sevdiklerine güç versin… Salt skor tabelasına bakıp Beşiktaş’ın iyi oynadığı savunmak AKP iktidarının kişi başı ulusal geliri, 15 bin 368 dolar olarak duyurması ile örtüşür! Beşiktaş, yeni teknik direktörü Fernando Santos ile ayaz İnönü gecesinde Karagümrük’ü 3-0 yendi ama... Şayet rakip Karagümrük yerine ileri uçta becerikli futbolculardan oluşan bir ekip olsaydı skor tabelası fark içerirdi. Beşiktaş ilk kez oyuna 8 "yerli" futbolcuyla başladı. Amir Hadziahmetovic sakatlanıp yerini Demir Ege Tıknaz alınca da bu rakam 9’a yükseldi. Beşiktaş ilk yarıda öylesine bocaladı ki Cenk Tosun ile Salih Uçan’ın beceri yoksunluğu dahi sırıtmadı zira diğerleri de onlardan farklı değildi. "Takımın yükü 18 yaşındaki genç yetenek Semih Kılıçsoy’un omuzlarına bindi" desem abartmış olmam. Elbette Bakhtiyor Zaynutdinov ile kaleci Mert Günok’u söz konusu güruhtan ayrı tutmak gerekli. Fernando Santos zaman içinde Cenk Tosun’un forvette, Salih Uçan’ın orta sahada, Onur Bulut’un da savunmada yetersiz olduğunu anlayacak ama bu biraz zamanını alacak. Futbolun tek sorumlusu Samet Aybaba çok uğraşmaması için belki anlatır diyeceğim ama işin kötü yanı o da bunun farkında değil! Semih Kılıçsoy bir kez daha beceri dolu golünü attı ve Beşiktaş’ı öne geçirdi. Doğrusu Semih Kılıçsoy’un attığı gol sonrası sadece Cenk Tosun’a odaklandım. Boş kaleye attığı golün ardından sevincinden yerinde duramayan Cenk Tosun’un Semih Kılıçsoy’a "hasetle" bakışını izlemediyseniz mutlaka izleyin ne demek istediğimi anlarsınız! Kıskanma Cenk çalış senin de olur… Sonrasında Milot Rashica’nın golü geldi onda da asisti Semih Kılıçsoy yaptı. Aslında pası Cenk Tosun’a verdi ama "hayalet golcü" topa sahip olayım derken yere düştü ve top da Rashica ile buluştu. Büyüklerimizin dediği gibi "her işte bir hayır vardır." Değişimler gerçekleşti ve karşılaşma boyunca Salih Uçan ile Demir Ege Tıknaz’ın açığını kapamak için neredeyse tam maraton koşan Gedson Fernandes skoru belirleyen golü attı ve Beşiktaş, Karagümrük’ü 3-0 yenerek gecenin sonucunu belirledi… Biz ne öğrendik? Bu takım sezon başından bu yana 9 "yerli" futbolcuyla mücadele etseydi de aynı noktada olurmuş. Ahmet Nur Çebi – Şenol Güneş ortaklığında onca "ecnebi" futbolcu transferi gereksiz yere yapılmış. Beşiktaş’ın borcu nedensiz yere katlanarak artmış. Semih Kılıçsoy üstün yetenek bunu tartışmak yersiz ancak aynı başarılı bir başka genç isin Demir Ege Tıknaz’dan beklemek acımasızlık olur, onun epey zamana gereksinimi var. Kuşkusuz o da gelecekte başarılı olacak… Yazıyı sevgili Celal Üster’in dün T24’teki yazısından alıntı ile noktalayayım. Ekleme yapmak gereksiz! “Lig maçlarını en azından 1960'lardan bu yana izliyorum; futbolun bu kadar yerlerde süründüğü, bu kadar kötü yönetildiği, iktidar tarafından bu kadar kullanıldığı bir dönem anımsamıyorum. Eh, ne kadar hukuk, ne kadar adalet, ne kadar insan hakları, o kadar futbol…" Asena Özkan