Seçimin sonucunu, ne Cumhurbaşkanı Erdoğan ne de Cumhur İttifakı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Meral Akşener'in arasındaki çekişmenin - mücadelenin alacağı yön belirleyecek.
Geçen Haziran ayından bu yana kamuoyu önünde devam eden, ara sıra milletvekillerinin de dahil olduğu kimin aday olacağı yarışı, seçime aylar kala hala bitmedi.
Cumhurbaşkanı adayını CHP mi, İYİ Parti mi belirleyecek?
Bay Kemal mi, Ekrem İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı, Meral Akşener mi yoksa başka bir isim mi aday olacak?
Bay Kemal'in aday olmak istemesine karşılık, İYİ Parti'nin bunu hiçbir şekilde istemediği, hem Akşener'in dolaylı hem de İYİ Parti milletvekillerinin doğrudan ifadeleriyle ortaya çıktı.
İYİ Parti milletvekilleri aracılığıyla birkaç aydır yürütülen Bay Kemal'i yıpratma kampanyasına, Akşener ya sessiz kaldı ya da dolaylı açıklamalarıyla destek verdi.
İYİ Partililer, Bay Kemal'e karşı kampanyalarının nedenini, anketlerde Erdoğan karşısında geride kalması ve kazanma ihtimalinin olmadığı şeklinde açıklıyorlar.
Buna karşılık, CHP'liler, daha önce anketlerde Kılıçdaroğlu'nun kazanma ihtimali düşük görülürken, şimdi artık böyle riskin olmadığını savunuyor.
İYİ Partililer, Kılıçdaroğlu'nun seçime giderken, Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının aday yapılmasının, bu iki şehri AKP'ye teslim etmek anlamına geleceği uyarısını ise önemli bulmuyor.
Ekrem İmamoğlu'nun seçim sürecinde siyasi yasaklı hale gelme ihtimali nedeniyle artık aday olmasının büyük bir risk taşıdığı belirtilirken, Mansur Yavaş'ın adının yeniden gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Altılı masada ortak bir aday belirlenip belirlenemeyeceğinin asıl sorumlusu Kılıçdaroğlu ve Akşener olacak. Her ikisi de hem oy oranları hem de masayı ayakta tutan iki partinin lideri olarak, verecekleri kararla altılı masada etkili olacaklar.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu ile Akşener'in kamuoyu önünde sürekli çekişme görüntüsü vermeleri, altılı masaya destek verenleri giderek daha çok rahatsız ediyor.
Kılıçdaroğlu ile Akşener'in, kendi aralarında görüşerek kimin aday olacağı konusunda uzlaşmayıp, neden sürekli kamuoyu önünde tartıştıkları merak ediliyor.
Neden belediye başkanlarının mı, başka bir ismin mi yoksa Bay Kemal'in mi aday olacağı konusunda bir ön çalışma yapıp, iki partinin önerisi olarak altılı masaya getirmedikleri soruluyor.
İki lider arasında bu anlaşma sağlanmadığı sürece Ocak toplantısında açıklanacak hükümet programının da, aylardır komisyonlar aracılığıyla yapılan çalışmaların da etkisi olmayacak.
İki liderin kamuoyu önünde tartışmalarla, iktidara yeni fırsatlar vererek, seçimi kaybetme ihtimallerini artırıp artırmayacakları, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi aralarında anlaşamayan altı partinin nasıl iktidar olup yönetebileceklerine ilişkin kuşkuları dile getirirken, bu kavganın, seçmeni etkilemeyeceğini düşünen altılı masadakilerin, yanıldığını seçim bitmeden görüp görmeyeceklerini de önümüzdeki aylarda anlayacağız.
Bugüne kadar altı parti, "masadan kalkan biter" diyerek, masadan ayrılmamak için çaba gösterdi.
Ama artık buna, "görüşüp uzlaşarak aday belirleme imkânı varken, sürekli kavga görüntüsü veren de kaybeder" seçeneğinin de eklenmesi gerekiyor.
Başta CHP ve İYİ Parti liderleri olmak üzere altılı masadaki diğer liderlerin, bunun önemini anlayıp anlamayacaklarını ise Ocak ayında büyük bir ihtimalle aday belirleme aşamasına gelindiğinde öğrenebileceğiz.
Geçen Haziran ayından bu yana kamuoyu önünde devam eden, ara sıra milletvekillerinin de dahil olduğu kimin aday olacağı yarışı, seçime aylar kala hala bitmedi.
Cumhurbaşkanı adayını CHP mi, İYİ Parti mi belirleyecek?
Bay Kemal mi, Ekrem İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı, Meral Akşener mi yoksa başka bir isim mi aday olacak?
Bay Kemal'in aday olmak istemesine karşılık, İYİ Parti'nin bunu hiçbir şekilde istemediği, hem Akşener'in dolaylı hem de İYİ Parti milletvekillerinin doğrudan ifadeleriyle ortaya çıktı.
İYİ Parti milletvekilleri aracılığıyla birkaç aydır yürütülen Bay Kemal'i yıpratma kampanyasına, Akşener ya sessiz kaldı ya da dolaylı açıklamalarıyla destek verdi.
İYİ Partililer, Bay Kemal'e karşı kampanyalarının nedenini, anketlerde Erdoğan karşısında geride kalması ve kazanma ihtimalinin olmadığı şeklinde açıklıyorlar.
Buna karşılık, CHP'liler, daha önce anketlerde Kılıçdaroğlu'nun kazanma ihtimali düşük görülürken, şimdi artık böyle riskin olmadığını savunuyor.
İYİ Partililer, Kılıçdaroğlu'nun seçime giderken, Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının aday yapılmasının, bu iki şehri AKP'ye teslim etmek anlamına geleceği uyarısını ise önemli bulmuyor.
Ekrem İmamoğlu'nun seçim sürecinde siyasi yasaklı hale gelme ihtimali nedeniyle artık aday olmasının büyük bir risk taşıdığı belirtilirken, Mansur Yavaş'ın adının yeniden gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Altılı masada ortak bir aday belirlenip belirlenemeyeceğinin asıl sorumlusu Kılıçdaroğlu ve Akşener olacak. Her ikisi de hem oy oranları hem de masayı ayakta tutan iki partinin lideri olarak, verecekleri kararla altılı masada etkili olacaklar.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu ile Akşener'in kamuoyu önünde sürekli çekişme görüntüsü vermeleri, altılı masaya destek verenleri giderek daha çok rahatsız ediyor.
Kılıçdaroğlu ile Akşener'in, kendi aralarında görüşerek kimin aday olacağı konusunda uzlaşmayıp, neden sürekli kamuoyu önünde tartıştıkları merak ediliyor.
Neden belediye başkanlarının mı, başka bir ismin mi yoksa Bay Kemal'in mi aday olacağı konusunda bir ön çalışma yapıp, iki partinin önerisi olarak altılı masaya getirmedikleri soruluyor.
İki lider arasında bu anlaşma sağlanmadığı sürece Ocak toplantısında açıklanacak hükümet programının da, aylardır komisyonlar aracılığıyla yapılan çalışmaların da etkisi olmayacak.
İki liderin kamuoyu önünde tartışmalarla, iktidara yeni fırsatlar vererek, seçimi kaybetme ihtimallerini artırıp artırmayacakları, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi aralarında anlaşamayan altı partinin nasıl iktidar olup yönetebileceklerine ilişkin kuşkuları dile getirirken, bu kavganın, seçmeni etkilemeyeceğini düşünen altılı masadakilerin, yanıldığını seçim bitmeden görüp görmeyeceklerini de önümüzdeki aylarda anlayacağız.
Bugüne kadar altı parti, "masadan kalkan biter" diyerek, masadan ayrılmamak için çaba gösterdi.
Ama artık buna, "görüşüp uzlaşarak aday belirleme imkânı varken, sürekli kavga görüntüsü veren de kaybeder" seçeneğinin de eklenmesi gerekiyor.
Başta CHP ve İYİ Parti liderleri olmak üzere altılı masadaki diğer liderlerin, bunun önemini anlayıp anlamayacaklarını ise Ocak ayında büyük bir ihtimalle aday belirleme aşamasına gelindiğinde öğrenebileceğiz.