ayhanx21
Forum Üyesi
İnsanların birbirine tahammüllerinin bitmeye başladığı bir hayata adım atıyoruz yavaş yavaş. Hatta belki de hızla. Değişen ne, farklılaşan ne diye baktığımızda görüyoruz ki, insanların "ihtiyaçları"nın boyutu değişmeye başladı.
İnsan davranışlarının temelinde "ihtiyaçlar"ı yatar sevgili okurlar.
"İhtiyaç"lar, insanları "davranış"a yönlendirir.
Hangi ihtiyacımız değişti ki, bizler kibar olmaktan vazgeçip, haklı olduğumuzu ispatlamak için birbirimizi incitmeye başlar olduk…!
…
İçinde bulunduğumuz hayat değişti. Yaşam şartları değişti. Sosyalleşme sürecimizdeki ilkeler, doğrular ve idealler değişti. Öyle çok şey değişti ki, sonunda en "insan olan yanlarımız" avuçlarımızın içinden kayıp gitmeye başladı… ve bizler hiçbir şey yapmadan izlemek zorundakaldık.
Önceden eve gelen misafir çocuk, evladımızın elinden oyuncağını aldığında evde kıyamet kopmazdı. Yavrularımız travma yaşamazlardı. Şimdi çocuklar bir oyuncak için travma yaşayabiliyorlar. Oysa hatırlıyorum bizim evde benzer bir manzara olduğunda annem tüm sevgi dolu sıcaklığıyla bize hızla sarılır, sesindeki yumuşacık tonla: "Aaa… siz ev sahibisiniz… onlar zaten birazdan gidecekler… siz daha sonra oynarsınız… şimdi kardeş oynasın oldu mu benim kibar yavrularım…" derdi.
…işte o anlar, kibar olmanın, haklı olmaktan daha önemli olduğunu öğrendiğimiz zamanlardı. Şimdi sanırım çocuklarımıza kibar olmanın, haklı olmaktan daha önemli olduğunu anlatmayı unutur olduk.
"Seninse çekip alacaksın…!
Kimsede hakkını bırakmayacaksın…!
Ağlıyorsa ağlasın… sana ne… ben çok para verdim… annesi de
ona alsın…" vs. şeklindeki yaklaşımlar artmaya başladı.
İnsan davranışlarının temelinde "ihtiyaçlar"ı yatar sevgili okurlar.
"İhtiyaç"lar, insanları "davranış"a yönlendirir.
Hangi ihtiyacımız değişti ki, bizler kibar olmaktan vazgeçip, haklı olduğumuzu ispatlamak için birbirimizi incitmeye başlar olduk…!
…
İçinde bulunduğumuz hayat değişti. Yaşam şartları değişti. Sosyalleşme sürecimizdeki ilkeler, doğrular ve idealler değişti. Öyle çok şey değişti ki, sonunda en "insan olan yanlarımız" avuçlarımızın içinden kayıp gitmeye başladı… ve bizler hiçbir şey yapmadan izlemek zorundakaldık.
Önceden eve gelen misafir çocuk, evladımızın elinden oyuncağını aldığında evde kıyamet kopmazdı. Yavrularımız travma yaşamazlardı. Şimdi çocuklar bir oyuncak için travma yaşayabiliyorlar. Oysa hatırlıyorum bizim evde benzer bir manzara olduğunda annem tüm sevgi dolu sıcaklığıyla bize hızla sarılır, sesindeki yumuşacık tonla: "Aaa… siz ev sahibisiniz… onlar zaten birazdan gidecekler… siz daha sonra oynarsınız… şimdi kardeş oynasın oldu mu benim kibar yavrularım…" derdi.
…işte o anlar, kibar olmanın, haklı olmaktan daha önemli olduğunu öğrendiğimiz zamanlardı. Şimdi sanırım çocuklarımıza kibar olmanın, haklı olmaktan daha önemli olduğunu anlatmayı unutur olduk.
"Seninse çekip alacaksın…!
Kimsede hakkını bırakmayacaksın…!
Ağlıyorsa ağlasın… sana ne… ben çok para verdim… annesi de
ona alsın…" vs. şeklindeki yaklaşımlar artmaya başladı.