• Vaynet.net, Türkçe içerikli genel forum sitesi ve eğlenceli paylaşım sitesi olarak kullanıcılara keyifli ve etkileşim dolu bir forum deneyimi sunuyor. Forum sitemizde merak ettiğiniz sorulara cevap bulabilir ve bildiğiniz konularda da diğer forum üyelerimize yardımcı olabilirsiniz.

    Foruma katılmak için BURAYA TIKLAYIN

Kamyon şoförü

ixiRx

Forum Üyesi
Katılım
22 Eyl 2022
Mesajlar
845
Puanları
0
Konum
Russia
Otobüs durağından kalkan eli ve yırtınırcasına yük*selen feryadı zor duymuştu.
"Heey Ali, Ali dur!."
Arkadaşı Mevlüddü bu, Ellerindekine bakılırsa herhal*de işten çıktıktan sonra biraz alışveriş yapmış ve akşamın bu geç saatine kalmıştı.
Otobüs durağını biraz geçtikten sonra sağda durdur*du arabayı. Mevlüd elindeki torbalarla sevinç içinde koşturuyordu. Otobüs durağındaki kalabalığı görünce, Mevlüd'ün öne çıkarak haykırışını ve böyle sevinç içinde koşturuşunu hiç yadırgamamıştı.
İnsanlar böyleydi işte!.
Susayınca suyun, aç kalınca aşın kıymetini bildikleri gibi yolda kalınca da arabanın veya arabalının kıymetini biliyorlardı. Kendisiyle aksi bir yol güzergahında karşılaşsaydı, belki sadece başıyla selam verecek ve belki de görmemezlikten gelecekti. Ama aynı istikamete, aynı güzergaha gittikleri için kendisini sevinçle karşılamıştı.
Acaba huzur-u mahşerde nasıl olacaktı?
O muazzam hesap gününün sıkıntısını yaşayan insanlar, ümmetini etrafında toplayan ve ümmetine şefaat ede*cek olan Resulullah (s.a.v.)'e nasıl bakacaklar ve onca ka*labalıklar arasından ellerini kaldırarak.
"Ya Resullullah buradayız, buradayız, bizi unutma!", diyerek nasıl haykıracaklardı!.
Suyun kıymetini susayınca, aşın kıymetini acıkınca anladıklan gibi, şefaatin veya Resulullah (s.a.v.)'e gereği gibi ümmet olmanın kıymetini de acaba bütün bunlara muhtaç olunca mı anlayacaklardı.
"Selamunaleyküm Ali abi.."
"Vealeykümselam Mevlüd, gel."
Elindeki torbaları ayak ucuna koymuş ve yan koltuğa oturmuştu.
Hal, hatır sorarak, biraz da işlerden bahsederek Mevlüd'ün ineceği yere gelmişlerdi. Arabayı durdurmasına rağmen hala kapıyı açamayan Mevlüd, elinde kapının koluyla kendisine dönmüş ve ne söyleyeceğini şaşırmış bir vaziyet*te gevelemeye başlamıştı.
"Şey abi, kapının kolu!. Çok özür dilerim. Kusura bakma.."
Mesele anlaşılmıştı!.
Bir haftadır kırık olan kapı kolu, Mevlüd un de elinde kalmıştı. "Önemli değil" diyerek kapıyı dışarıdan açmış ve inmesine yardımcı olmuştu. Mevlüd ise halden hale gire*rek özür dilemeye devam ediyordu.
Her nedense kapı kolunun daha önceden kınk oldu*ğunu Mevlüd'e söylememişti. Onun bunca ezikliği karşısın*da kendisini biraz kasarak "Önemli değil" demesi, nefsine daha hoş geimiştü. Arabasıyla hareket ederken, Mevlüd'ün son sözü yine özür dilemek olmuştu.
"Abi ne olur kusura bakma.."
"Önemli değil dedim ya!.".
Bir yandan araba kullanıyor, bir yandan da Mev*lüd'ün halini düşünerek gülümsüyordu. Yaşadıkları toplum*da özür dilemeyi alışkanlık haline getirenler vardı. Bunlann bulunduğu yerde bir aksilik olduğu zaman suçlu aramaya hiç gerek yoktu. Kimlikleri ve kişilikleri suçluluk psikolojisiyle yoğrulan bu insanlar, başlarını yana eğerek hemen konuşmaya başlarlardı.
"Özür dilerim efendim. Bu olmamalıydı!."
"Göremedim, çok özür dilerim!."
"Bağışlayın efendim, mani olamadım!."
Bu suçluluk psikolojisi, abilere, efendilere veya kendi*lerine büyük adam deniien şahıslara karşı daha da büyümekteydi. Yaşanılan toplumda özür dilemesini hiç bilme*yen nadide(!) insanlar olduğu gibi, her şartta ve her olayda özür dileyen böylesi kimseler de çoktu.
Bu düşüncelerle rampa aşağı inerken önündeki kam*yonun arka ışıklarını farketti. Ayağı gayriihtiyari frene gitti.
Fakat araba durmuyordu!.
Frene tekrar tekrar bastı, sonuç yok!. Kamyonun ar*kasına gitgide yaklaşıyordu. El frenini hatırlayarak hemen sonuna kadar asıldı.
Araba yine, yine durmuyordu!.
Sağ ayağının olanca gücüyle ayak frenine basarken, sağ eliyle de el frenini olanca gücüyle asılıyordu. Fakat nafile! Ayağı ayak freninde, eli el freninde iken kamyonun arkasına büyük bir gürültüyle çakılıverdi.
Araba durduğu gibi, kendisi de, duygu ve düşünceleri de bir anda dur*muştu, bir anda donmuştu sanki!. Çarpmanın şiddetiyle ön kaporta haşat olmasına rağmen kendisinde görünür birşey yoktu.
Başından birbiri ardı sıra kaynar sular dökülüyordu.. "Kaza geliyorum demez" derlerdi, ne doğru sözmüş bu!.
"Geliyorum" demeden, "Geldim" demişti, gelivermişti işte!
Arabanın kapısını açabilmek için zorladı. Kapının şakülü kaçmış olacak ki, epey zor açıldı.
Arabadan indi.
Ön kaputun yarısı kamyonun arkasına girmişti. Bere*ket versin, kamyonda pek bir şey yoktu. Kamyon şoförü ise kamyondan hala inmemişti.
"Acaba levyeyi mi yoksa kliko sapını mı anyordur?" diye endişeli bir düşünce geçti içinden. Çünkü söylentilere göre bu kamyon şoförleri genelde belalı adamlarmış! Hak*lı oldukları değil, haksız olduklan durumlarda bile yaygara ederlermiş!.
Şimdi ise durum daha da farklıydı!. Adam ne dese, ne yapsa haklıydı.
Sen adamın arabasına arkadan bindir ve ondan son*ra da adamdan anlayış bekle!.
Adam güleryüzle kamyonundan insin, aynı sevecenlikle elini sıksın ve omuzuna vurarak "Üzülme birader, olur böyle şey*ler!" desin, hiç olacak bir şey miydî bu!..
Adam kamyondan hala inmemişti!.
Çaresiz, kendisi gitti şoför mahalline. Adam direksi*yonun başında oturuyordu. Yanına gittiğinde, kamyon şo*förü gözlerini ondan tarafa çevirdi. Gözleriyle uzunlan yak*mış gibi, ona bakıyordu. Tabi ki bu uzunlara karşı hiç sellektör yapmadan başladı konuşmaya.
"Birader çok özür dilerim, geçmiş olsun.."
Cevap yok! Sadece kafayı salladı. Görünüşe bakılır*sa, pek sinirlenmişe benzemiyordu. Devam etti.,
"N'apacaksm, oldu işte. Frenler tutmadı, kusura bak*ma.."
Yine ses yok! O ise devam ediyordu.
"Fakat kamyonun arkasında hiç hasar yok, merak etme.."
Kamyon şoförü hafifçe gülümsedi ve hala çalışmakta olan kamyonunu vitese takarak.,
"Takma kafanı, olur böyle şeyler!," dedi ve hareket etti. Arkadaki araba bir-iki metre sürüklenip, kurtulmuştu.
Arabasının haşat olmuş ön kaportasına yaslanarak giden kamyonun arkasından hayretle bakıyordu!.
Kimse hakkında önyargılı olmamak gerekirdi. Kendi kendisine "Bak ne insan evlatlan varmış!" diye düşünüyordu. Adam tek bir kötü söz dahi kullanmamıştı. Onun sözü*ne inanmış olacak ki, kamyondan inip, kamyonun arkası*na bakmaya bile gerek duymamıştı.
İnsan, heryerde insandı!.
Kendi arabasının başında durup, kamyonun ilerlerde kayboluşunu seyrederken, yolun karşı tarafındakilerin ken*disine bağırdıklarını duydu. Kazayı gördükleri için, herhalde "Geçmişolsun" diyorlardı.
Birkaç tanesi yanına yaklaştı.,
"Niye saldın?"
"Neyi saldım!"
"Canım, kamyon şoförünü neden saldın?"
"Haa, ben salmadım, o kendi gitti.."
"Anlaştınız mı?"
"Sağolsun, bir şey istemedi."
"Kim istemedi?"
"Kamyon şoförü."
Şaşırmışlardı! Tabi ki hoş karşıladı, çünkü kamyon şoförünün insani tavnna kendisi de şaşırmıştı. Bu sefer hepsi birden konuşmaya başladı.
"Birader sen ne diyorsun ya? Sen ta burada durmuş*tun, kamyon geri geri gelerek sana çarptı!."
"Anlıyamadım!"
"Sen durmuştun. Kamyon geri geri gelerek sana çarptı."
"Yani o mu bana çarptı?"
"Tabi o çarptı. Adama o kadar "Dur, dur." diye ba*ğırdık, duymadı.
Kaza anında duyduğu sarsıntıdan, daha büyük bir sarsıntıyla sarsıldığını hissetti. Rampa aşağı inerken sağa sola değil de, devamlı kamyonun arka lambalanna baktığı için, kamyonun kendi üzerine geldiğini değil, kendisinin kamyonun üzerine gittiğini zannetmişti!
Acınacak bir durumda olan ön kaportayı eliyle yokla*yan bir adam, yüzünü buruşturarak sordu.,
"Plaka numarasını aldın mı bari?"
Bomboş bir kafatası gibi hissettiği başını sallayarak "I, ıhh" derken, gözünün önüne kamyon şoförünün gülümseyen yüzü geliyordu..
Namussuz herif, özür bile dilememişti.
Alıntı
 

Genel Forum

Türkçe Forum Siteleri

İnternette bilgi paylaşımı ve tartışma ortamı arayanlar için forum siteleri uzun yıllardır popüler bir tercih olmuştur. Her yaştan ve ilgi alanından kullanıcıya hitap eden genel forum siteleri, teknoloji, oyun, kültür ve daha pek çok konuda geniş içerik sunmaktadır. Bu platformlar, katılımcıların hem öğrenme hem de eğlenceli vakit geçirme ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genel Forum Sitesi

İnternette Türkçe forumlar üzerinden içerik paylaşmak, dil bariyerini ortadan kaldırarak yerel kültüre uygun bir deneyim sunar. Türkçe forum siteleri, kullanıcıların bilgiye kolayca ulaşabileceği, aynı zamanda sosyal ve eğlenceli paylaşımlar yapabileceği platformlar oluşturur. Türkiye'deki internet kullanıcıları için bu forumlar, ilgi çekici konularda derinlemesine sohbetler sunar.

Genel Forum Siteleri

Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyenler için eğlenceli forumlar, keyifli bir alternatif sunar. Farklı hobilere ve ilgi alanlarına yönelik içeriklerle dolu olan bu forum paylaşım siteleri, kullanıcılarına samimi bir ortamda vakit geçirme fırsatı sunarken, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma imkanı da sağlar. Eğlenceli paylaşımlar ve interaktif etkinliklerle dolu olan bu platformlar, hem öğrenmeyi hem de keyifli vakit geçirmeyi bir arada sunar.

İnternette yeni bir topluluk arayan ya da bilgi alışverişi yapmak isteyenler için genel forum siteleri harika bir başlangıç noktasıdır. Geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden Türkçe forumlar, herkesin ilgisini çekecek konularla doludur. Siz de bu platformlara katılarak, kendi ilgi alanlarınıza uygun başlıklarda sohbetlere katılabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Not : Lütfen Çekim Paylaşım Forumları için sitemizi kullanmayın.