Sevgili kadınlar, kariyerden vazgeçip evde art arda çocuk doğurmayı seçtiyseniz sizlere kolay gelsin, ben şu anda "çalışan kadınlarımıza (elbette hem çocuk yetiştirip hem ailelerine katkıda bulunanları da çok)" seslenmek istiyorum, aman bugünlerde dilinize hakim olun. Sakın ama sakın "Cumhuriyetimiz, Atatürk, Cumhuriyet aydınlığı gibi" tehlikeli! sözcükleri kullanmayın.
Yaşananları gördünüz değil mi?
TRT Haber spikeri Deniz Demir'in, ana haber bülteninde okuduğu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı nedeniyle dinci çevrelerin nasıl hedefi olduğunu?
Ne demişti Demir, ana haberin sonunda okuduğu mesajında?
"Bugün Cumhuriyetimizin 99'uncu kuruluş yıldönümüydü. Bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini, Cumhuriyet aydınlığını, ilmini armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anarken, Cumhuriyet'i zihninde ve kalbinde yaşayan, yaşatan ve bunu gelecek nesillere aktaran siz bu büyük millet, bu büyük devlet... Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın! 29 Ekim kutlu olsun!"
Aaaa, meğer değerli spikerimiz bu tümceyi kullanırken, nereden bilsin ki? bir "Kamikaze dalışı" (*) yapıyormuş, bu sözleri TRT'deki kariyerinin sonunu getirecekmiş?
Dinci çevreler hemen telefonların başına geçip, art arda ihbarlarda bulunmasın mı? Üstelik bir AKP sözcüsü de genç kadını hedef haline getirmesin mi?
O AKP'li beyefendi şöyle dedi:
"Bir spiker kadının, aşırı sözlerle, sözde Atatürkçü bir tavırla, mütedeyyin vatandaşlarımızı kışkırtıcı bir dil kullanarak, üstelik bunu telefonundan okuyarak paylaşması kanaatimce planlanmış bir harekettir."
Allah allah, "Atatürk'ü anmak, onun Türk milletini ümmet olmaktan çıkarıp ona birey olma bilincini aşılaması" neden kışkırtıcı üslup oluyormuş?
Atatürk'ü ve şehitleri anmak, Cumhuriyetin ilelebet yaşamasını dilemek neden "sözde Atatürkçülük" oluyormuş?
Üstelik aynı AKP'li beyefendi bununla da yetinmeyip, kadın spiker için, "Bu tür kamikaze dalışları oluyor, ancak sonra gereği yapıldı..." demesin mi?
E tabii işte, "erkekler korosunun!" bir ağızdan, "gereği yapılsın" haykırışları sonrasında spiker anında ekrandan alındı.
Peki şaşırdık mı?
Yooo... Neden mi? O beyefendinin yetiştiği aile ortamında büyükleri Atatürk için "Bir milletin varlığını tek kişiye endekslemek, sağlıklı bir aklın ürünü olabilir mi?.. Olsa olsa, saçma sapanlığın sınırsız hezeyanı olabilir!" Demişti de ondan. Eh, bu sözler aile içinde yıllarca söylenir, beyinler "Atatürk düşmanlığı ile yıkanırsa" başka ne beklenebilir?
Gördüğünüz gibi sevgili kadınlar, artık hepinizin kaderi bu beyefendilerin takdirine kaldı.
-Peki biz artık kime sığınacağız? Diye soruyorsanız,
Kadınların sosyal yaşama katılımının, siyasi haklarının verilmesinin, yasalarda erkekle eşit duruma getirilmesinin sağlayıcısı, "ümmetin değil Türk milletinin büyük önderine, Atatürk'e" desem, bana katılmaz mısınız?
İsterseniz, Atatürk'ün, "Ne mutlu Türküm diyerek" sonlandırdığı 10. Yıl Nutkuna bir göz atın (**) bana öyle yanıt verin...
Ayrıca, biz kadınlara "var olma" hakkı tanıyan İstanbul Sözleşmesinden (***) de asla vazgeçmeyin olmaz mı?
(*)Japon kamikaze pilotları, hava kuvvetlerinin Müttefikler'e karşı intihar saldırıları düzenleyen bir birimiydi. İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarında ortaya çıkan bu birimdeki kamikaze pilotları, kullandıkları patlayıcı yüklü uçaklarla bilinçli olarak müttefiklere ait uçaklara çarparak intihar saldırıları düzenliyordu
(**)
(***)
Yaşananları gördünüz değil mi?
TRT Haber spikeri Deniz Demir'in, ana haber bülteninde okuduğu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı nedeniyle dinci çevrelerin nasıl hedefi olduğunu?
Ne demişti Demir, ana haberin sonunda okuduğu mesajında?
"Bugün Cumhuriyetimizin 99'uncu kuruluş yıldönümüydü. Bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini, Cumhuriyet aydınlığını, ilmini armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anarken, Cumhuriyet'i zihninde ve kalbinde yaşayan, yaşatan ve bunu gelecek nesillere aktaran siz bu büyük millet, bu büyük devlet... Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın! 29 Ekim kutlu olsun!"
Aaaa, meğer değerli spikerimiz bu tümceyi kullanırken, nereden bilsin ki? bir "Kamikaze dalışı" (*) yapıyormuş, bu sözleri TRT'deki kariyerinin sonunu getirecekmiş?
Dinci çevreler hemen telefonların başına geçip, art arda ihbarlarda bulunmasın mı? Üstelik bir AKP sözcüsü de genç kadını hedef haline getirmesin mi?
O AKP'li beyefendi şöyle dedi:
"Bir spiker kadının, aşırı sözlerle, sözde Atatürkçü bir tavırla, mütedeyyin vatandaşlarımızı kışkırtıcı bir dil kullanarak, üstelik bunu telefonundan okuyarak paylaşması kanaatimce planlanmış bir harekettir."
Allah allah, "Atatürk'ü anmak, onun Türk milletini ümmet olmaktan çıkarıp ona birey olma bilincini aşılaması" neden kışkırtıcı üslup oluyormuş?
Atatürk'ü ve şehitleri anmak, Cumhuriyetin ilelebet yaşamasını dilemek neden "sözde Atatürkçülük" oluyormuş?
Üstelik aynı AKP'li beyefendi bununla da yetinmeyip, kadın spiker için, "Bu tür kamikaze dalışları oluyor, ancak sonra gereği yapıldı..." demesin mi?
E tabii işte, "erkekler korosunun!" bir ağızdan, "gereği yapılsın" haykırışları sonrasında spiker anında ekrandan alındı.
Peki şaşırdık mı?
Yooo... Neden mi? O beyefendinin yetiştiği aile ortamında büyükleri Atatürk için "Bir milletin varlığını tek kişiye endekslemek, sağlıklı bir aklın ürünü olabilir mi?.. Olsa olsa, saçma sapanlığın sınırsız hezeyanı olabilir!" Demişti de ondan. Eh, bu sözler aile içinde yıllarca söylenir, beyinler "Atatürk düşmanlığı ile yıkanırsa" başka ne beklenebilir?
Gördüğünüz gibi sevgili kadınlar, artık hepinizin kaderi bu beyefendilerin takdirine kaldı.
-Peki biz artık kime sığınacağız? Diye soruyorsanız,
Kadınların sosyal yaşama katılımının, siyasi haklarının verilmesinin, yasalarda erkekle eşit duruma getirilmesinin sağlayıcısı, "ümmetin değil Türk milletinin büyük önderine, Atatürk'e" desem, bana katılmaz mısınız?
İsterseniz, Atatürk'ün, "Ne mutlu Türküm diyerek" sonlandırdığı 10. Yıl Nutkuna bir göz atın (**) bana öyle yanıt verin...
Ayrıca, biz kadınlara "var olma" hakkı tanıyan İstanbul Sözleşmesinden (***) de asla vazgeçmeyin olmaz mı?
(*)Japon kamikaze pilotları, hava kuvvetlerinin Müttefikler'e karşı intihar saldırıları düzenleyen bir birimiydi. İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarında ortaya çıkan bu birimdeki kamikaze pilotları, kullandıkları patlayıcı yüklü uçaklarla bilinçli olarak müttefiklere ait uçaklara çarparak intihar saldırıları düzenliyordu
(**)
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(***)
Misafirler için gizlenen link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.