İstanbul Kadıköy'de diş hekimi Şeyma Biran'ın muayenehanesinde öldürülmesine ilişkin yargılanan iki sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ziya Ersoy, ''O sırada birden kendimden geçtim. Kendime geldiğimde, Şeyma Biran'ın ayak ucunda esas duruşta bekliyordum.'' dedi. İki sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde diş hekimi Şeyma Biran'ın (64) muayenehanesinde öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Anadolu 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Ziya Ersoy (51), tutuksuz sanık Abdullah Artut (41), müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan sanık Ersoy, maktulü daha önceden tanımadığını söyledi.
''ÇAKRALARIN KAPALI, ÇAKRALARINI AÇACAÐIM'' Ersoy, muayene sırasında Biran'ın ayağının bankoya takıldığını ve düşecek gibi olduğunu anlatarak, "Düşmesin diye benim elimi tutunca elim kanadı. Kağıt havlu ile benim elimi silerken bastırdı ve 'Senin çok güçlü bir ruhun var. Çakraların kapalı, çakralarını açacağım. Sana ücretsiz seans yapacağım.' dedikten sonra, yan odada taşlarının olduğunu, oradan güç alıp geleceğini söyledi. Bana, diğer doktoru Arif Bey'in reenkarnasyon uzmanı olduğunu, benim için de reenkarnasyon seansı yapabileceğini, daha öncesinde başka ruhları görmüş olduğunu ve Arif Bey gelince detaylı olarak bakabileceğini söyledi." diye konuştu. Kendisine bu şeylere inanmadığını aktardığını dile getiren Ersoy, "O da bana, inanacağımı söyledi. Çakralarımı açmak için vücudumun çeşitli yerlerine dokundu." iddiasında bulundu.
''KENDİME GELDİÐİMDE ŞEYMA BİRAN'IN AYAK UCUNDA ESAS DURUŞTA BEKLİYORDUM" Bu hareketlerden rahatsız olduğu için maktul Biran'ın elini ittiğini öne süren Ersoy, şöyle devam etti: "Benim vücuduma dokunmaya devam etti. Her defasında kendisine engel olmaya çalıştım ama vücudum gittikçe ağırlaştı. Terlemeye başladım. Çantamdaki havluyu alıp elimi ve yüzümü sildim. O sırada birden kendimden geçtim. Kendime geldiğimde, Şeyma Biran'ın ayak ucunda esas duruşta bekliyordum. Şeyma'nın sol tarafı olduğu gibi kandı. Nefes almıyordu. Kendimi kontrol ettim. Ben de herhangi bir yaralanma yoktu. Hayatımda ilk defa bir ceset gördüğüm için orada fenalaştım. Olay yerinde bulunan havlu, bıçak ve benim parmak izimin bulunacağı kağıt havlu, ıslak mendil gibi materyalleri koymak için bir çanta aradım. Şeyma'nın kapıda duran çantasını alıp içindekileri boşalttım ve materyalleri çantanın içine koydum. Ancak daha öncesinde bıçağı kağıt havlu ile sildim. Tüm bu eşyaları Şeyma'nın çantasına doldurarak dışarı çıktım." Sanık Ersoy, arkadaşı Abdullah Artut'u arayarak onunla buluştuğunu kaydederek, arkadaşına elinin kavga esnasında yaralandığını söylediğini belirtti.
Duruşmadan suçsuz olduğunu savunan tutuksuz sanık Artut ise beraatini talep etti. Maktulün ablası müşteki Zeynep Hülya Uyarbaş, kardeşinin reenkarnasyon hakkında bir bilgisi olmadığını, sadece kalp rahatsızlığı olan hastalara ağrının azaltılması amacıyla hipnoz yöntemiyle tedavi uyguladığını anlatan Uyarbaş, sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getirdi. Mahkeme heyeti, sanık Ziya Ersoy'un tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, Ersoy'un cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verip duruşmayı erteledi.
İSTENEN CEZALAR Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Ziya Ersoy hakkında "bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli yağma' suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesi talep ediliyor. Diğer sanık Abdullah Artut hakkında ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
